''Güzelliğin yüzüyüm diyorsun yani?'' dedi o tatlı gülümsemesiyle.
Aşk bu muydu bilemedim ama kesinlikle farklı bir duygu vardı artık içimde.O gün ismimizden başka hiçbirşey sormadık ve saatlerce sohbet ettik. Kitaplar,müzikler,şiirler..Ve artık dersaneye yetişmem gerekiyordu.İstemeye istemeye ayrılmıştım ama aklım da hep onda kalmıştı. O günden sonra onu hiç görmedim. Her sabah aynı kafeye gidiyor,artık ard arda iki kahve içiyordum.Ama gelmiyordu ve galiba gelmeyecekti de..
Liseyi bir önceki yıl bitirmiş,üniversite sınavına hazırlanıyordum.Oturduğumuz ilçede dersane olmadığı için ile gitmek zorundaydım. Koca il de onu görmek de imkansızdı neredeyse,tabi isteyerek gelmezse.. Ki gelmedi de.. Aradan aylar geçti sürekli düşünüyor ama hiçbir şekilde bulamıyordum. Sınavlar da yaklaşmıştı.Artık daha fazla çalışmam gerekiyordu,yani düşünmeye ara vermem demekti bu. Üç ay geçmişti ki sosyal hesabıma bir bildirim geldi. O idi. Mutluluktan çok şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım neredeyse. Soyadlarımız aynıydı..''Turgay..'' ''Deniz Turgay'' Şaka mıydı?Kurgulanmış mıydı? Ya da aşk gerçekten tesadüfleri sever miydi?
O gün yine uzun uzun sohbet ettik.Beni çok aramış bulamamış ve soyadı benzerliğinden bulmuştu.Her neyse bulmuştu ya daha ne.. Günler geçti ,düşüncelerimiz ne kadar da birdi. Telefon numaralarımızı verdik birbirimize.Konuşmalarımız tüm hızıyla devam ediyordu.Sınava kadar sürekli buluşup konuşuyorduk.Artık bir ilişkiye başlamıştık. Bu arada ben dersaneyle ilgileniyorum o ise işe başlamış,eğitimini devam ettirmeyi düşünmemişti.Sınava girdim ve ile gitmek için bir sebebim kalmadığı için artık aileme yalanlar söyleyip bir şekilde il e gidiyordum.Ama tabi artık ayda bir görüşebiliyorduk.