ON BEŞİNCİ BÖLÜM

92 2 4
                                    

Merhaba arkadaşlar.Yoğun ilginizden dolayı çok çok teşekkür ederim.Yorumlarınız beni ciddi anlamda motive ediyor.Uzun yazmaya çalışacağım. Umarım beğenirsiniz..:)

''Seni seviyorumm..'' larla daldım o gece uykuya...Sabah güneşi tatlı tatlı vuruyordu yüzüme.Gözlerimi açtığımda Mesut uyuyordu.Hep uyuduğunu zannedip gafil avlandığım için uyuduğundan emin olmak istedim.Saçlarımı hafifçe burnuna değdirdiğimde huysuz bir yüz ifadesi takınıp burnunu kaşıdı. Ben durur muyum tabi :) Devam ettim yine aynı şeyleri yaptığında uyuduğundan emindim. Onu ilk ken böyle savunmasız yakalamıştım.Normalde uykusunun hafif olduğunu söylemişti ancak bir önceki gün yolculuk yormuştu ikimizi de.Derin uykulara dalmıştı belli ki.. Bunu kaçırmak istemiyordum.Uyanmasın diye nefesimi bile kısarak alıyordum adeta.Onu izlemek müthiş bir şeydi. Güneş ışığı hafif yüzüne yansırken teninin yıldızları parlıyordu sanki.. ''İşte bu güzelliğe şiir yazılır'' diye geçirdim içimden. Sanki usta bir ressamın ödüllü bir çalışması gibiydi..Saatlerce onu izledim. 

''Aşkın en masum hali olmalısın sevgili,

Odama bahar tohumları ekiyorsun inceden''

Kıpırdanmaya başlayınca korkudan kalbim sıkıştı,uyanmasını istemiyordum. Çünkü hala utangaçlık duygularım siper oluyordu ona..Başka türlü inceleyemiyordum:) Saat 12.00'ı buluyordu. Şimdiye kadar uyanmaması mucizeydi. Ben nefesimi bile kontrol altında tutmaya çalışırken kapı çaldı.

''Oda servisi..'

Işık hızıyla kapıya koştum ve sessiz olmasını rica ettim,geri döndü. Arkamı döndüğümde Mesut'un uyanmış olduğunu gördüm ve içimden bildiğim bütün küfürleri savurdum görevliye. Ben ne çok uğraşmıştım. Yanına yaklaştım.Gözlerini ovuşturuyordu. 

''Saat kaç olmuş Sima?Uyuyakalmışım''

''On ikiyi geçiyor ama önemli değil,dinlendin mi?''

''Ooo ne çok uyumuşum,evet iyi hissediyorum.'' Pikeyi itip ayağa kalktığında sadece alt eşofmanının olduğunu unutmuşum bir an.Gözlerim kaslı vücuduna kaymıştı.Mesut göz ucuyla bana baktı.Kendimi toparlamaya çalıştım.Sapık gibi hissetmiştim,kulaklarımda bir yanma..Farketmiş olmalı ki hafifçe gülümseyip banyoya girdi. Su sesinin uzun sürmesinden duş aldığını anlamıştım. Bu fırsatta üzerimi değiştirip,odayı topladım. Duştan çıktığında bornozla kendini yatağa attı. Ama bu kadar da tahrik edilmez ki insan. Şaşkın bir ifadeyle baktım.

''Şeeey şey ya ben he beni annem aramış da duymamışım onu bi arayayım.'' Bir de yalan söylemeyi becerebilsem keşke. 'Şaşkın ördek yavrusu Sima' Telefonu kaptığım gibi balkona çıktım ve anemi aradım. Annem her teleşlı,kötü anımın kurtarıcısıydı aslında. 

''Kızım Antalya nasıl?''

''Aaa sen de mi biliyordun?''

''Tabiki.Mesut beni aradı.Seni mutlu etmek istediğini söyledi.Tatil fikrinin olduğundan bahsetti.Bende Antalya'yı önerdim.''

''Yaa sizi gidi sizi birlik oldunuz demek:)Ama çok iyi geldi anne çok teşekkür ederim. ''

''Kızım bana kızma ama Mesut senden hoşlanıyor bence, sizin evde de farkettim. Bu kadar ilgi boşa değil.''

''Anneee! Babam nasıl bakalım onu söyle.''

''Hemen değiştir lafı babasının kızı. İyi o da gayet.Sana sitemli neden aramıyor,gelmiyor diye söyleniyor.''

''Anne biliyorsun utanıyorum hala. Yani tamam normal karı-koca değiliz ama ben onun hep küçük kızıyım ve öyle kalmak istemiştim. Şimdi ise..''

mutsuzluk iksiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin