Sabah kalktığımda mutfakta masaya hazırlanmış bir kahvaltı ve üzerinde de bir not vardı.Sanırım Sina bunu özür için yapmıştı.Yaptığı bu jest içimi burksada hala ona kızgındım.Masadan kağıdı aldım ve okumaya başladım yazısı benimkinden güzeldi...
"Dün akşam için üzgünüm,sana haber vermeliydim.Umarım kahvaltıyı beğenirsin ve beni affedersin...
Seni seven kocan"
Kahvaltıyı hazırlaması güzeldi ama dün akşam ki yaptığı harekete hala kızgındım.Ama belliki o da çok üzgündü.Anlayışla karşılamalıydım daha yeni evlenmiştik ve daha önceden hiç kimseye haber vermesi gerekmemişti.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra Sinem'i aradım.Telefonu defalarca çaldı ama açmadı.Ardından beni o aradı."Alo" "Efendim tatlım." "Şey..Nerde olduğunu merak etmiştim.O gün öyle hızlıca çıktın gittin hiç konuşamadık merak ettim."Sessizlik oldu."Ah..Teşekkür ederim.Be ben şeydeyim.Ben Ankara'dayım." "Bir şey mi oldu?" "Yo hayır sadece yolculuk biraz yorucuydu.Hala kendime gelemedim." "Seni sonra arasam daha iyi olacak sanırım dinlenmelisin.Kendine iyi bak." "Görüşürüz tatlım.Sende kendine iyi bak."Sinem'in sesi garip geliyordu.Onu tanımasam benden bir şey sakladığını zannedicektim.
Akşam Sina oldukça erken gelmişti.Onu bu kadar erken affetmemeye karar vermiştim.Geldiğinde kapısı açtım ve direk kendi odama girdim.Ardımdan odamın kapısı açtı ve içeri girdi."Hala bana kızgın mısın?"Cevap vermedim."Özür diledim gerçektende üzgünüm."Kafamı yavaşça havaya kaldırdım."Odaya girmeden önce kapıyı niye çalmadın?Belki de senin şuan burada olmanı istemiyordum."Diyecek bir şey bulamadı sanırım bunu beklemiyordu."Şe şey özür dilerim akıl edemedim." "Dün bana geç geleceğini haber vermeyi de akıl edememiştin dimi?"Kafasını salladı ardından odadan çıktı."İyi geceler."Cevap vermedim yattım.
Birden gökgürültüsü duyuldu yağmur yağıyordu.Küçükken başımdan geçen bir olay yüzünden hep gökgürültüsünden korkmuştum.Ne olduğunu hatırlamıyorum ama annem bana öyle demişti.Aniden fırladım ve hızla odadan çıktım.Sina da yatmıştı sanırım o korkuyla odasına hızla girdim.Tahmin ettiğim gibi yatıyordu ama gözleri tavandaydı uyumuyordu bana baktı."Bir şey mi oldu?"Kafamı salladım."Şey ben korkuyorum." "Neyden gök gürültüsünden mi?"Kafamı salladım güldü.Tam güldüğü için ona kızacağım sırada tekrar gökgürültüsü duyuldu ve bende kendimi onun yatağına attım."Sen gerçekten korkuyorsun.Bu gece burada benim yanımda kalman daha iyi olacak sanırım."Yutkundum."Ne yani senin yanında mı yatıcam?"Kafasını kaşıdı."Ben koltukta yatabilirim."Bir yandanda eliyle koltuğu gösteriyordu."Teşekkür ederim."Ardından yattık ama kendimi huzursuz hissediyorum.Onun yatağından atıp onun yerine yetmak biraz acımasızcaydı sanırım."Sina"Yataktan doğruldum."Efendim." "E şey sen de yatağa gel istiyorsan orada belin tutulabilir."Yüzümün kızardığını hissediyordum."Benimle yatmak mı istiyorsun?"Bu sözüne sinirlenmiştim ona acımak başından beri hataydı zaten."İster gel ister gelme keyfin bilir!"Ardından arkamı döndüm ve yattım."Şaka yaptım hemende sinirleniyorsun sende."Bunları söylerken ses yaklaşıyordu.Birden üzerimdeki yorganın aşağa kaydığını hissettim yanıma yatmıştı.Şimdi daha da kızarmıştım elini belime doladığında tamamen dondum ne karşılık verdim nede elini çekmeşini söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey! Adamım
RomanceSırf daha lüks ve rahatlığın içinde yaşamak için evlenen bir kadın.Beklemediği bir şekilde kocasına aşık oluyor.Beraber mutlu olabilecekler mi? Yoksa bu evlilik sadece bir kandırmaca mı? Paranın aşk yarattığı hikaye. Kesinlikle kandırmak kandırılmak...