Sabah kalktığımda hala Sina'nın bana sarılmış bir şekilde uyuduğunu gördüm.Sevimli görünüyordu ama eminim ben öyle değildim.Eminim suratımda salyalar,yastık izleri ve daha bir sürü iğrenç şey vardı.Onu uyandırmadan yavaşça kalktım ve banyoya gittim.İşim bittiğinde saatin sekiz olduğunu gördüm.Sina geç kalmıştı.Onu dürterek uyandırdım zorla gözlerini açtı."Öperek uyandıramaz mıydın?"Yanaklarımın yandığını hissettim."Uyandıramazdım çünkü geç kalmışsın saate bak sekiz olmuş.Alarmı kurmamış mıydın?"Yatakta doğruldu."Unutmuşum,hem stres yapmana gerek yok ben yetişirim."Arkamı döndüm ve kapıya yöneldim.Birden kendimi yalandan bir evcilik oyununun içinde bulunca kendime sinirlenmiştim.Onu sevmiyordum ama önemsiyordum."Sana bir şey mi oldu?"Kafamı salladım."Kahvaltı hazırlamayacağım,birde kahvaltı yaparsan daha çok gecikeceksin."Sessizlik oldu."tamam"sesinde biraz sinir ve birazda şaşkınlık vardı.Ve ardından yorganı yere attı en azından sesi ona benziyordu.
Öğleden sonra Sina'yı aramaya karar verdim.Çok bencilce davranmıştım.dün gece onu hem odamdan kovmuş sonrada yatağına yatmıştım ve bu sabahta ona çok saçma bir şekilde sert çıkmıştım.Elime telefonu aldıktan sonra bir kaç kez çevirdim.Hala kararsızdım ama bunu yapmazsamda vicdan azabından ölücektim.Telefon üçüncü çalışında açıldı."Alo" "Alo,Ben Zeynep." "Biliyorum numaran telefonda kayıtlı."Ardından güldü.arkadan müzik sesleri geliyordu."Şey sen partide felan mısın?" "Yo ha hayır ben dışardayımda dükkanlardan geliyor müzik sesleri...Ee bak ne diycem bu akşam yemek yapma yemeğe dışarı çıkalım."Durdum."Bir şey mi oldu?""Bir haftadır evliyiz bunu kutlamalıyız değil mi?"Güldüm."Her hafta kutlama yaparsak batarız."Güldü."bir şey olmaz.Şey tatlım kapatmalıyım akşam görüşürüz.
Akşam için dizlerimin hemen üstünde biten toz pembe,kısa kollu elbise beyaz ince bir hırka ve kirli beyaz kısa topuklu ayakkabılar gizydim.Saçlarımında bir kısmını arkada toplayarak yarı salınık halde bıraktım.Sina nereye gideceğimizi söylemediği için bunların uygun olacağını düşündüm.sina eve tam zamanında gelmişti.sanırım bundan sonrada hep dakik olacaktı.Beni boğaz manzaralı, çokta büyük olmayan ,sakin bir resturanta götürdü.İçerisi gerçekten çok hoştu.Cam kenarında bir yere oturduk.Siparişleri verdik.Siparişler gelene kadar manzaranın tadını çıkarttık."Güzel değil mi?"Kafamı salladım."Şey Sina ben özür dilerim."Yüzüme bakıyordu sanırım benden böyle bir şey beklemiyordu."Ben çok bencilce davranıyorum ve sana hep sert davranıyorum."Güldü ve ardından elimi tuttu."Bunların hiç bir önemi yok.Ayrıca özür dilemene gerek yok.Seni anlıyorum,daha yeni evlendik ve senin için çok ani oldu.Ayrıca geçen gece geç kaldığım için özür dilerim.Ve şey benimle evlendiğin için teşekkür ederim."Elini sıktım ve gülümsedim.O akşam çok güzel geçti ve sanırım Sina'ya alışmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey! Adamım
RomanceSırf daha lüks ve rahatlığın içinde yaşamak için evlenen bir kadın.Beklemediği bir şekilde kocasına aşık oluyor.Beraber mutlu olabilecekler mi? Yoksa bu evlilik sadece bir kandırmaca mı? Paranın aşk yarattığı hikaye. Kesinlikle kandırmak kandırılmak...