[m] "Güneş rengi kadehlerle.""Hyung, piyano odasına." mutfağın kapısında duyduğum cılız sesle gözlerimi eşimden çekip sesin sahibine baktım. Gözlerinde gördüğüm kıskançlık parıltıları neden çağırıldığımı belli ediyordu. Benden cevap beklemeden görüş alanımdan çıktı ve odaya doğru yol aldı. Bakışlarımı eşime çevirdim. Gülerek bana bakıyordu.
"Bazen işin benden önemli oluveriyor, Yoongi-ah. İki dakika yalnız geçiremiyoruz." elini yanağıma koyup okşadı. Ona şefkatle baktım. Onu önemsediğimi gözlerimle belli etmeye çalıştım. Vicdanımı rahatlatma çalışmalarımdan biri de bu oluyordu. O kadar günah işle ama basit bir bakış hepsini temizlesin.
"Hep böyle olduğunu biliyorsun."
"Evet, evet her neyse. Ben burada bekliyor olacağım. Şaraplarımızı tazeliyorum." kadehimi elimden alıp dolaptan yeni bir şişe çıkarırken, başımı sallayıp ayağa kalktım. Jimin'e bizi rahatsız ettiği için kızmam gereken bir konu vardı.
Ani bir çıkış yapmadan sessizce odaya girdim. Beni piyanoya dayanmış beklediğini gördüm.
"Neden böyle yapıyorsun?" sakince sordum.
"Kıskanıyorum. Sen neden bunu yapıyorsun?"
"Haftada bir gün de olsa onunla geçirmem gerektiğini söylemiştim, Jimin." dudaklarını büzerek yanıma gelmeye başladığında onu izlemeye devam ettim. Giydiği beyaz tişört omuzlarından kaymış köprücük kemiklerini gösteriyordu, hafif esmer teni odanın loş ışığında enfes gözüküyordu. Nemli dudaklarını görünce yutkunmama engel olamamıştım. Karım hemen alt kattaydı kendime hakim olmalıydım. Tam önümde durup giydiğim siyah gömleğin yakalarını düzeltme bahanesiyle kollarını bana dolamıştı.
"Seksi gözüküyorsun." boğuk sesiyle yüzüme nefesini vermişti. "Karının senden yararlanmasını istemiyorum."
"Yapmayacağımı zaten biliyorsun."
"Biliyorum ama hala istemiyorum." dudaklarını yalayıp daha da nemlendirirken gözlerimi dudaklarından alamıyorum.
"Bana bunu şimdi yapma." sızlanıp elimi beline attım. Alayla güldü.
"Ben bir şey yapmıyorum." yakamdan tutarak geriye doğru gitti ve kendini piyanoya yasladı. Yakalarımdan tutarak beni de kendine yasladı. Şimdi ondan baya uzun duruyordum. Bu daha iyi hissetmeme neden olmuştu. "Alkol kokuyorsun. Merak ediyorum da... dudaklarında da alkol tadı bu kadar yoğun mudur?"
"Denemek ister misin?"
"Şimdi sana bunu yapamam, değil mi?" masumca gözlerime baktı.
"Sikerim şimdisini." belindeki ellerimden destek alarak kendimi ona bastırdım. Dudaklarımızın birleştiği ilk anda dudaklarından bir inleme kaçmıştı. Memnuniyetle gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Shots [bangtan]
Fanfiction[bangtanxbangtan] Bu şey; kütüphanene ekle canın sıkılınca, feels geçirmek istiyorsan, ağlamak istiyorsan aç oku kitabı.