One Shots [bangtan]

15.Jikook[m]

[m]" Hayır, daha çok ıslatmanızı istiyorum."

Park Jimin, derin bir nefes alarak senenin ilk dersine girmişti. Geç kaldığı için oldukça stresliydi. Derse girdiğinde herkesin sessizce önünde tuvalle ilgilendiğini görmüştü. Etrafa bakarak hoca sınıfta mı diye bakmıştı ama görünmüyordu.

Jimin rahatça bir nefes alarak sınıfa girmiş ve boş yere doğru adımlamıştı. Birden yanında ayağa kalkan bedenle yerinde sıçramıştı.

"Tanrım!" Korkuyla elleri göğsüne giderken gözlerini kapatmıştı. Bay Jeon kollarını göğsünde birleştirmiş, tek kaşı havada Jimin'e bakıyordu. "Bay Jeon." Jimin saygıyla eğilmişti.

"Çok erken geldin, Park. Biraz daha bekleseydin evde."

"Özür dilerim." Jimin yeniden eğilip mahçupluğunu belirtmişti.

"Neyse, geç yerine." Bay Jeon bakışlarını ondan çekerek az önce bulunduğu tuvalin arkasına geçmişti. "Herkes çizimine devam etsin. Yeni gelen Bay Park içinde tekrar edeyim; tüm yazınızı nasıl geçirdiğinizi özet geçecek bir karalama istiyorum."

Jimin resim çantasından eşyalarını çıkarırken başını sallamıştı. Tüm dikkatini tuvaline verip sınıftan soyutlanmak istiyordu.

.

Bay Jeon dersin bittiğini sınıfa duyururken öğrencilerden resimlerini masaya bırakmalarını istemişti. Jimin geç başladığı için tam bitiremediği resmini öylece bırakıp eşyalarını toplamıştı. Resmini Bay Jeon'un masasına bırakırken masanın yanında duran Bay Jeon'un ona baktığını gördü.

"Nasılsın?" Bay Jeon, sesini kısık tutmaya çalışarak Jimin'e sordu.

"İyi." Diyerek geçiştirdi Jimin onu. Sınıf tam olarak boşalmamıştı.

"Yemek yedin mi?"

"Hayır."

"Beraber yiyelim."

"Olmaz." Jimin anında ona karşı gelmişti. Bay Jeon kaşlarını çatarak ona baktı. "Dikkat çekmek istemiyorum."

"Lisede değiliz, bunu biliyorsun. Dikkat çeksekte bir bok yapamazlar."

"Arkamdan konuşmalarını istemiyorum."  Bay Jeon gözlerini devirerek ona yaklaştı.

"Cidden, umrunda mı? Siktir et insanları." Bay Jeon, Jimin'in elini tutarken gözlerini gözleriyle kilitlemişti. "Rahatla." Jimin kocaman olmuş gözleriyle ona bakarken heyecandan resim çantasını elinden düşürmüştü. Hızla elini elinden kurtarıp sınıftan koşar adımlarla çıkmıştı.  "Ya! Park Jimin!"