"Her şey bulanık, Hyung. Sen onların arasında hep net olansın."
Hayatımda yolunda olmayan çok şey vardı. Hiçbirinin beni yıkmasına izin vermedim. Hepsinin üstesinden bir şekilde geldim. Ama onun üstesinden gelemiyordum.
Kim Seokjin, belki de hayatımda sevdiğim tek adamdı. Tek bir kelimesiyle kendimi ona adayacağım insandı.
Ama hep ne derler bilirsiniz; kimseyi kendinden çok sevmeyeceksin eğer bir gün ondan vazgeçmen gerekirse, önce kendinden vazgeçmek zorundasın.
Ben sanırım kendimden vazgeçmiştim. Sıra ona gelmişti ama ondan vazgeçmek hala zordu.
...
Bana hayatımın baharını ilk kez tanıştığımız gün yaşatmıştı. O Min Yoongi'nin arkadaşı olarak aramızda yaptığımız küçük partiye katılmıştı. Hepimiz onu anında kabul edip yabancı hissetmemesini sağlamıştık.
Göz göze geldiğimizde onun bana yabancı olmadığını zaten biliyordum. O bana tanıdıktı.
Beraber içmiş, şakalaşmış, şarkı söylemiş ve dans etmiştik. Ondan ilk günden hoşlanmıştım. Belki şıpsevdiydim ama oluvermişti işte. Ertesi gün hepimiz salonda uyanmıştık. Berbat kokuyorduk, başımız ağrıyordu ve açtık. O bize yemek yapmıştı; gülerek yediğimiz yemekten sonra Min Yoongi onu bırakmak için ayrılmıştı.
Kim Seokjin, hayatıma bulanık bir gecede girmiş, baharı önüme sunmuştu. Sayesinde hayatımın geri kalanı bulanık olmuştu. Ama sadece o, o netti.
.
Kim Seokjin, bizimle takılmaya devam etti. Beraber kafelere gidip saatlerce sohbet ettik. Hepimiz onu çok sevmiştik ve sanırım gruptan biri olmuştu.
Bakışlarımı fark ediyor muydu bilmiyorum, ama o da bana bakıyordu. Gözlerimiz her birbirime değdiğinde içimde bir noktaya dokunuyormuş gibi hissediyordum. Acaba bende öyle hissettiriyor muydum? İçindeki en ücra noktayı bulabiliyor muydum?
Kim Seokjin'le çok muhabbet etmiştim. Bazen mekandan soyutlanıp birbirimize bir konuda danıştığımız oluyordu. Bir konu hakkında tartıştığımız, şakalaştığımız... Bana göre komik biriydi. Yaptığı her şakaya gülmeyi bırakamıyordum. Ama gruptakiler o kadar da eğleniyor gibi değildi. Jimin hariç.
Kim Seokjin, haftalar sonra benimle tek başına buluşur olmuştu. Gruptan bağımsız bir grup olmuştuk. Birbirimize her denk geldiğimizde kahve içiyor ve dertleşiyorduk. Beni yakın bir arkadaşı olarak görmeye başlamıştı. Bu kötü bir şey değildi, üzülmüyordum. İlişkimiz her hafta bir üst levele atlıyordu. Ki bence ilişkiye başlamadan önce arkadaş olunmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Shots [bangtan]
Fanfiction[bangtanxbangtan] Bu şey; kütüphanene ekle canın sıkılınca, feels geçirmek istiyorsan, ağlamak istiyorsan aç oku kitabı.