One Shots [bangtan]

18.Vmin

not: taehyung'ın şirkete jiminden önce girdiğini biliyorum ama değiştirdim

"Kim Taehyung sendromu."

"Pşt. Jeon Jungkook."

"Hı?" Jungkook yanına bakıp kimin seslendiğini anlamaya çalıştı. Yanında kimseyi bulamayınca arkasına döndü ve kendinden kısa bir bedenle karşılaştı. "Efendim, ufaklık?"

"Ne ufaklığı lan andaval!" Jimin son perdeden cılrayınca Jungkook kulaklarını kapattı ve ondan uzaklaştı.

"Ne bağırıyorsun?" Jungkook korku içinde sordu.

"Biri sana çıkıp ufaklık dese sen bağırmaz mısın, salak?" Jimin hala kendini yırtarken Jungkook kulaklarını koruyordu.

"Sen bana iyice baktın mı? Kimse bana ufaklık diyemez."

"Bana bak, ben senin ondört yaşındaki halini de hatırlıyorum Tanrı'nın ergeni! Şu an şekil aldığın bedeni siktir et, nerden geldiğini unutma!" Jungkook bozulup ellerini kulaklarından çekti.

"Tamam be. Ne istemiştin?"

"Ihm," Park Jimin az önceki çirkef halinden çıkıp güzel gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti. "Çok kolay bir soru soracağım." Jungkook, Jimin'in yüzündeki tatlı gülümseye bakıp sonra gözlerine baktı.

"Evet?" Jungkook korkarak sordu.

"Yeni gelen çocuk," jimin ellerini yanaklarına koyup yanaklılarını sıktı. "Süper yakışıklı ve süper tatlı olan hani." Jimin'in çocuğu düşündükçe yanakları kızarıyordu. "Taehyung. Bana numarasını verir misin?"

"Iy." Jungkook yüzünü ekşiltip Jimin'e garip bakışlar atıyordu. "Taehyung'tan mı hoşlandın sen?" Jimin anında yüz ifadesini düşürüp Jungkook'un koluna bir tane geçirmişti.

"Sanane lan!"

"Ne yapacaksın o zaman, numarasıyla!" Jungkook'ta aynı onun gibi bağırarak konuşmuştu.

"Sanane be! İstediğimi yaparım. Karar benim kararım değil mi?" Jimin bir tane daha geçirmişti.

"Ya bana vurup durma!" Jungkook, Jimin'den uzaklaştı. "Tamam veririm ama Taehyung kimden aldığını sorarsa adımı vermek yok. Daha yeni arkadaş olduk sayılır. Arkadaşlığımı ateşe atmak istemem."

"Of sen merak etme." Jimin elini hava da sallayıp çokta sallamadığını belli etti.

Jungkook, Jimin'in telefonunu isteyip Taehyung'ın telefon numarasını girip Jimin'e geri uzattı. Jimin kocaman gülümsemesiyle bir kaç kez zıplayıp telefonun ekranını öpmüştü.