"Sanki ben çok memnunum bu olanlardan! Sen ne kadar bıktıysan ben de o kadar bıktım!"
"Yeter be yeter! Bıkmışmış! Çok ilgilisin ya, kesin bıkmışsındır. Ben artık çok sıkıldım her hafta aynı şey yüzünden okula gitmekten."
Daha fazlasını duymaya tahammülüm de gücüm de kalmamıştı. Ben de artık her hafta okula annemle babamın çağırılmasından; tüm arkadaşlarımın benim hakkımda fısıldaşmasından ve etrafımdaki herkesin bana bi' ucubeymişim gibi bakmasından çok sıkıldım. Gözyaşlarıma hakim olmaya çalışarak bavuluma bi' şeyler koydum ve kumbaramdaki tüm parayı cüzdanıma tıkıştırdım. Artık hazırdım. Çoktan yapmam gerekeni yapmaya hazırdım. Annemle babamın bezginlik dolu sesleri; hakkımda ettikleri kavga o kadar hararetliydi ki aşağı inerken sessiz olmama bile gerek kalmadı. Duysalar da beni umursadıkları falan yoktu zaten. Benim yüzümden daha fazla tartışmalarını istemiyordum.
Havanın soğuğu yüzüme tokat gibi çarptı kapıdan çıkar çıkmaz. Bavulumu sürükleyerek gözyaşları içinde otobüs durağına doğru ilerledim. Buradan Frankfurt Havalimanına otobüs ile gidecek, sonra ilk uçakla doğduğum yere geri dönecektim; İstanbul'a. Babam -ben 2 yaşındayken- bankadaki pozisyonu çok güçlenince Almanya'daki merkez şubeden iyi bir teklif almış. Dolgun bir maaş, evin kirası ve şirket arabası. Birbirlerinden başka da kimseleri olmadığı için çok düşünmemişler. Onları İstanbul'a bağlayan hiçbir şey olmadığı için tabii ki bu makul teklifi hızlıca kabul etmişler ve ailecek buraya; Frankfurt'a yerleşmişiz. Bu sayede 2 dile de çok hakimim.
'Belki İstanbul'da Almanca çeviri yaparak harçlığımı kazanabilirim' diye geçirdim içimden. 'Ama konu buraya gelene kadar o kadar çok sorun var ki. Mesela birazdan kalkacak uçağa rahatça binebilecek miyim? İstanbul'da nerede, nasıl şartlarda kalacağım? Hadi her şey yolunda gitti diyelim; orda bi' okula başlayabilecek miyim? E hadi başladım diyelim; bu okulda da aynı şeyleri yaşamayacak mıyım?' İstanbul uçağı için yapılan anons bu karanlık düşüncelerimi böldü.
Hızlıca yerimden sıçrayıp uçağa açılan kapıya doğru sürükledim bavulumu. Giderek gerilmeye başlıyorum. Ya yakalanırsam? Ya bir aksilik çıkarsa? Yalnızım diye beni uçağa almayabilirler mi? Ne de olsa 17 yaşındayım. Yani aslında hala reşit değilim. Ben tüm bunları düşünürken sıra ilerledi, insanlar uçağa girmeye başladı ve kapı görevlisi gülümseyerek benim biletimi istedi. Titreyen ellerimle biletimi ona doğru uzattım. Biraz şüpheyle bileti incelediğini fark edince iyice gerilmeye başladım. Derken kafasıyla onayladı ve iyi uçuşlar dileyerek bana biletimi geri uzattı. O kadar rahatladım ki gülüşüm tüm yüzüme dağıldı. Derin bir nefes çekerek uçağa girdim ve koltuğuma yerleştim. Neredeyse 25 dakika oldu ama uçak bir türlü kalmak bilmedi. İnsanlar yavaş yavaş söylenmeye başladı, bir iki kişi uykuya daldı bile. Gerginlikten ellerimi koyacak yer bile bulamıyordum. Şu lanet uçak kalksa da uçaktan indirilecek miyim stresi artık son bulsa! Hosteslerden biri diğer hostesin kulağına eğilerek beni işaret etti.
'Allahım n'olur olmasın!'
Hostes giderek yaklaşıyordu. Bir anda önce penceremin güneşliği çat diye aşağı indi, sonra önümdeki adamın bavulu dolabın içinden fırlarcasına yere düştü. Hostes irkildi fakat kabine bavulu geri yerleştirdikten sonra gülümsemesiyle bana yaklaştı. "Küçük hanım iyi akşamlar, siz yalnız mısınız?" Tam ağzımı açmaya çalışırken lafım yanımda oturan tiz sesli bir kadın tarafından kesildi. "Ben halasıyım, benimle birlikte. Bir şey mi oldu?" Hostes rahatlamış bir biçimde o halde sorun olmadığını ileterek kabinine doğru ilerledi. Ne diyeceğimi şaşırdım. Buz kesmiş bir halde sadece kadının yüzüne bakıyordum. Neden böyle bir şey söylemişti? Sonunda ağzımdan çıkan seslerle mantıklı cümle kurabileceğimi sezdim ve beni neden kurtardığını sormayı becerebildim.
"Hostesleri görünce gerginlikten yaptığın şeyleri gördüm." dedi. Kulağıma doğru eğilerek fısıldadı. "Güçlerini kontrol edemiyorsun sanırım." Geri çekilip yüzüme sıcacık gülümsedi.
"Merak etme, benden sana zarar gelmez. Ama aman diyeyim sakinliğini koru; sonra stresle uçağı ters düz etmeyesin!"
Duyduklarım soğuk soğuk terlememe sebep olmuştu. Ben kelimelerimi toparlamaya çalışırken o ise rahatlatan sesiyle yeniden lafa girdi. "Bu arada, benim adım Necla." Uzattığı elini çekimser şekilde sıktım.
"Ben Gizay."
"Gizay... Uzay gibi. Kulağa güzel geliyor. Anlamı nedir?"
"Annemle babamın isimlerinin birleşimi aslında."
"Ne hoş!" dedi.
'Öyledir.' anlamında gülümseyerek kafamı salladım. Elimin üstüne elini koyarak bana doğru eğilip sessizce konuştu.
"Gidecek bir yerin yok di mi?... Bak güzel kızım, gücünün farkındayım. Benden çekinmene gerek yok. Sana yardım edebilirim."
Kadına bir kez daha şok olmuş şekilde bakakaldım. Ne demem gerektiğini düşünecek oldum ama uçaktan indiğimde ne yapacağıma dair bir planım bile yoktu! Kötü şeyler olmasından korktuğum için bu kadından yardım istemenin kötü olmayacağını düşündüm.
Çekinerek lafa girdim. "İstanbul'da kimsem yok..."
"Dilersen en azından bu gece böylece ortalıkta dolanıp dikkat çekme. Başına her türlü iş gelebilir İstanbul'da Allah korusun! Ben tek başına yaşayan bir kadıncağızım. İndiğimizde seni evime götürürüm. Orada detaylıca konuşuruz. Hem uçaktaki görevlilere de birlikte olduğumuzu söyledik. Böylece yalan olmaz! Anlaştık mı Gizay?"
Korkuyordum. Olabilecek her şeyden korkuyordum ama yüzündeki sıcacık gülümseme beni biraz olsun rahatlatmaya yetmişti. Anlaştık anlamında kafamı salladım.
"Sadece bu geceyi geçirebilmek için ama. Sonrasında kendime kalacak bir yer ve bir iş bulacağım."
"Bunları sonra konuşuruz." dedi.
Uçaktan indiğimiz gibi çok kalabalık olan bir otobüse bindik. Necla hanım evine direkt giden otobüsü yakaladığımız için şanslı olduğumuzu söyleyip gülümsedi. 'Sorma gitsin! Ne kadar da şanslı biriyimdir ama!'
Gecenin karanlığında insanlar giderek azalıyor ve hiç tanımadığım bir kadının peşinden öylece sürükleniyordum. İçim içimi yemeye devam ederken kendimi telkin etmeye çalıştım.
Sevgili okurlar, destekleriniz benim için çoook önemli! Yorum yazmayı ve yıldız atmayı unutmayın lütfen. Okumaya başladığınız tarihi de yorumda belirtirseniz çok sevinirim. Sizi çok seviyorum. <3<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYIN GİZEMİ
FantasyBen Gizay. Bir Magji'yim. Magji ne mi? Aslında yakın zamana kadar ben de bilmiyordum. Okültik yeteneklerim -yani doğa üstü becerilerim- yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. Sonra öğrendim ki mistik güçlere sahip bir magjiymişim. Ben ve 10 kadar magji'...