Yazar notu: İlk bölümlerde gördüğümüz Harry karakteri Vincent olarak değişmiştir. Multimedyada da Vincent karakterini görebilirsiniz.
Söyleyeceğimi bir çırpıda söyleyebilmek için nefesimi tuttum. Ancak bu bile sesimin titremesine engel olamadı. "Kısaca, evden atıldım..13 yaşında." Yutkundum devam etmeden önce. Bu söyleyeceğimden sonra bana aynı gözle bakmayacağından emindim, ama yine de yapmalıydım. "Tecavüze uğradığım için.."Artık vücudumu saran kollarının kasıldığını hissettim. Sanki hiç bırakmayacakmış gibi tutuyordu. "Tanrım.." dedi kendi kendine fısıldayarak. "Şu an aklına ne geliyorsa, ondan daha kötüydü Jared.." İçimdeki ağlama isteğini tutamıyordum artık. Hala gevşememiş elleriyle sakinleşmem için sırtımı okşayıp sakinleştirmeye çalıştı beni. "Sokak çetelerinin eline düştüm.. kitaplarda güzel bir şeymiş gibi anlatıyorlar hep..ama değil.." Gözlerimi omuzlarına sildim. Bunları birine anlatıyor olmak çok zordu ama onun beni çok iyi anladığını biliyordum. Henüz tanımasam da içimde hissedebiliyordum bunu. "Böyle insanlar neden var anlamıyorum..ya da neden bizim karşımıza çıkıyorlar?" dedi. Sesinin çatlamasından ve beni her saniye daha sıkı saran kollarından, nasıl hissettiğini anlayabiliyordum.
Nefesimi düzene soktuğumda devam ettim; "Onlarla çok uzun süre kaldım..onlar için fazla büyüdüğümdeyse kovdular.." Ağladığımı daha fazla belli etmemek için sustum. "Tanrım..pislik herifler" dediğinde, ona sarılmayı bırakmadan yüzüme yapışan saçlarımı çektim. Saçlarımı eliyle toparlayıp sarılmaya devam etti, çünkü buna ihtiyacım olduğunu biliyordu.
"Daha çok..istemiyorum anlatmak.." dedim zorla. "Lütfen ağlama..anlatma tamam, ama ağlama." Yalvarıyordu sanki kendimi üzmemem için, ancak bunları, olanları düşündükçe ağlamamı tutamıyordum. Bunun dışında beni ağlatabilen konular çok nadirdi. Güçlü biri olduğumu her fırsatta söylüyordum kendime ama bu konuda değil. Ailemin beni bırakması, yıllarca yaşadıklarım konusunda değil.
Onda gördüğüm samimiyeti şu ana kadar Vincent'ta bile görmemiştim. Evet onunla çok, çok yakındık ancak hiçbir zaman geçmişimi ona anlatmamıştım. Jared'ın bana verdiği güven duygusuyla birlikte yüzümü boynuna gömdüm. Eğer bu pozisyonda ve moralim bozuk olmasaydı, onunla yapabileceğim şeyler geçti aklımdan bir saniyeliğine. ancak şu anda tek ihtiyacım olan şey, onun kokusuyla sakinleşmek, ve iç sesimle olan kavgamı sonlandırmaktı.
Uzunca bir süre öyle yattım. "Dönmeyeceğim.." dedim iç sesimi susturmak için. Ancak bunu sesli söylediğimin farkında değildim. Jared "Nereye dönmeyeceksin?" diye sorduğunda kendime gelip dik oturdum kucağında, ancak suçlu bir çocuk gibi önüme bakıyordum. Dışarıdan görülsek çok yanlış anlaşılabilirdik ama biz, birbirine destek olan iki kişiydik sadece. "Burada kalabilirsin..istersen" diye devam etti sözüne. "Şey..ben sesli düşündüm sanırım, özür dilerim. Kendimle kavga ediyordum sanırım.." dedim. Utanmamıştım ama benim hakkımda kötü şeyler düşünmesini de istemiyordum. "Gerek yok özre Ray..ben de öyle yaparım hep." "Bak, bir ortak yön daha.." Konuyu dağıtmak için çırpınıyordum resmen. Bunu o da anlamış olacak ki güldü. "Evet..ortak yön."
Başımı yana eğip, az öncekinden daha koyu renkte olan mavi gözlerine baktım dikkatlice. "Arkadaşın olabilir miyim?" diye sordum sanki hipnoz olmuş gibi. Gözlerinden alamıyordum gözlerimi. Ben bunu söylediğimde gözlerinin ışıldadığına yemin edebilirim. Ağlamaktan ve silmekten kızarmış gözlerimi yok saymaya çalışarak kocaman gülümsedim. "Ben pek beceremem ama, çorba yapmamı ister misin?" O andan itibaren onu iyileştirmeyi kendime görev edinmiştim. "Şey..yapmak istersen yap" Dudağımı ısırdım bu haline gülümserken. Omzuna dokunarak ikna ediciliğimi arttırmaya çalıştım "Ben istersem değil..sen istiyorsan yaparım. İçecek olan sensin." "Sensiz içemem.." Bu söylediğinden sonra kızarmıştı. O kadar tatlı görünüyordu ki, kıkırdadım "Ne çorbası istersin o zaman?" "Aa..bilmiyorum Ray..sen bilirsin" "Hm, buldum" Gülerek yanağına bir öpücük bırakıp kalktım kucağından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevilmeyen
RomansaSadece iki insan, büyük bir tesadüf ve adı arkadaşlık konan bir ilişki. Belki biraz da dram. Yabancı diller içerir.