Bölümü biraz geç koyduğum için kusuruma bakmayın.
Multimedia da Selin var.
Kontrol etmeye fırsatım olmadı o yüzden yazım yanlışları varsa kusura bakmayın. Yorum ve votelarınızı bekliyorum
iyi okumalar !! :)
Bazı insanlar vardır hayatta, kedi gibi hep dört ayağının üstüne düşerler. Şans hep onlardan yanadır. Her şeyin iyisine konarlar. Ben kesinlikle o insalardan değildim. Başıma gelen her şeyle bunu kanıtlıyorumda zaten.. Cidden Allah'ım bizi böyle görmek zorundalar mıydı? Şimdi ben ne diyeceğim peki ? Ahh bunları düşündükçe saçlarımı yolasım geliyor. Doruk'ta bendeki bu değişimi farkedip ne oldu der gibi tek kaşını kaldırıyor. Ve bende acı gerçeği onunla paylaşıyorum.
"Doruk sanırım yarına kalmadan bütün İstanbul hatta bütün ülke bizim sevgili olduğumuz hatta evli, bide üstüne çocuğumuz olduğu gerçeğiyle çalkalanacak."
Anlamadığını belli eder bir şekilde kaşları çatılıyor. Ee oda haklı. Ben olsam bende anlamazdım. Cidden Ayaklı gazete Aysel ve Melek Hanım'ın bizim şirkette ne işi var!
"Arkamızda ayaklı gazate Aysel ve Melek var. Cemiyetin göz bebekleri. Aysel'in oğlunun birde haber ajansı var. Kadın kendi yaydığı ile kalmayıp magazinlere taşıyor. Yani bu ikisindeki bilgi polis istihbaratında yoktur o derece."
"Hiç bir şey anlamadım Hale. Ama iyi şeyler olmadığı kesin. Yani demek istediğin bizi bu şekilde gördüler diye bunu herkese duyuracaklar mı ? Ee ne var bunda yalanlarız olur biter."
Ay yemin ederim geç algılıyor bu çocuk. Tabi Sanem'e oynadığımız oyunu kesin unuttu. Hani yırtma ihtimalimiz var mı diye düşünüyorum ama yok, yok yani. Ay Bu iki dedikodu manyağı çoktan telefonlara sarılmış bile.
"Peki biz itiraz ettiğimizde Sanem anlamıycak mı?"
İşte bir anda oturdu kafasında. An değişiklikle farkedememişti sanırım..
"Benim için sorun yok. Ama senin için sorun olacaktır abine açıklama yapman gerekecek."
İşte doğru yere parmak basmıştı. Abimden kesinlikle çekeceğim vardı.
"Haklısın abim bu işi oldukça kurcalayacaktır. Hatta seninle tanışmak bile isteyebilir. Bu ikisi başıma büyük bela açtı anlayacağın."
Yüzüm asılıyor ister istemez. Abimden büyük bir azar işiteceğim kesin. Bu işten kurtulamayacağım da bir gerçek. Ne kadar az zararla kurtulabilirim onun hesabı benimkisi.
"Bak Hale tamam biliyorum daha bugün tanıştık ama ben her şekilde yanında olurum. Zaten bu işe benim yüzümden bulaştın. Gerekirse abinle ben konuşurum. Ya da senin yaptığın gibi çıkarım karşısına ben Hale'yi seviyorum evlenmemize müsade etmezseniz onu kaçırırım derim"
Kahkahayı basıyorum Ay deliydi bu çocuk. Bunu görende bana aşkından ölüyor sanır yemin ediyorum. Şaka bir yana bütün sıkıntımı alıveriyor bir kaç cümlesiyle.
"Çok komiksin cidden Doruk. Abimi tanımıyorsun. Bence dua et o noktaya gelmesin. Vallahi birde Levent ile birleşirse sen o zaman gör neler olacağını."
"Sen daha beni tanımıyorsun Hale. Benim kimseden korkum yok"
Öyle ciddi söylüyorki inanmamak mümkün değil..
"Korkmasanda o eziyeti çekmek zorunda olmana gönlüm razı gelmez vallahi."
Elini omzuma koyup sıkıyor sanki güç vermek ister gibi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Kaybedişi(!)
Teen Fiction"Hayat hataların bedelini her zaman en ağır şekilde ödetir. O yüzden dikkatlı ol, adımlarını sağlam at, hata yapma! Bir Atalay her zaman sağlam durmalı!" derdi babam.. Peki benimkiler neydi ? Nerede başlıyordu benim hatalarım ve bedellerim.. Bel...