2.Bölüm- Yeni Biri

694 16 0
                                    

Tıpbi terimlerin ve ameliyat sahnesi içeren bir bölüm oldu. Ara ara böyle bölümler gelebilir.

Ama bazı yanlışlıklar olursa kusura bakmayın. Ben bir doktor değilim ve araştırarak ya da şimdiye kadar merak edip öğrendiklerimin birleşiminde ufak çaplı sahneler yazıyorum. 

Yorum ve votelarınızı benden eksik etmeyin.

Multimedia Doruk Araf Aslanlı :)

İyi okumalarr !! :)

             ****

Seyfi Babanın yanında düşüncelere dalmışken "Dur!" diyor biri..  Afallıyorum tabi birden.. Ne olduğunu anlayamadan tekrar konuşmaya başlıyor o ses. 

"Lütfen, şimdi o kitabın bir kopyasının daha olmadığını mı söylüyorsunuz ? Hiç mi bulamazsınız yani ? Şu lanet kitap yüzünden gezmediğim yer kalmadı. Ve son kopyası da gözümün önünde başkasına mı satılacak? Hanımefendi lütfen acıyın bana, kardeşim olacak o cadı beni öldürür" 

Adama dönüp bakınca kocaman bir oha! diyorum. İstanbulda böyle adamlar var mıydı ya? Kumral saçlarını geriye doğru yatırmış ve en az bir haftalık olduğu belli olan sakalı ona ayrı bir hava katmıştı. O gözleri söylemiyorum bile, ne renk olduğunu anlayamadım mavi miydi yeşil miydi ? Sanırım ikisinin arasında bir renkti. Giyimiyle, sert yüz hatlarıyla aslında her şeyiyle bu adam harikaydı..  Sert çehresinden bıkkınlığını okuyabiliyorum.  Sanırım adam bayağı bezmiş durumda. Kardeşi çok ısrarcıydı anlaşılan. Belkide şımarık.. Anlayabiliyorum aslında onu. Bende abime kök söktürüyorum sonuçta. Ama bende ne zamandır arıyorum bu kitabı ve yapabileceğim pek bir şey yok. Bu kitap araştırmam da bana lazım ne yapabilirim canım!

 "Sakin olun beyfendi. Çok üzgünüm ama bende uzun zamandır bu kitabı arıyorum, yaptığım çalışma için önemi büyük. Kardeşiniz ne için arıyor bu kitabı yoksa doktor mu ?"

 Böyle bir kitabı başkası ne yapsın ki, büyük ihtimalle doktordu. Belki tanıyorumdur bile.. 

"Evet kendisi başımın belası bir doktor. Atalay Hastanesinde çalışmaya başladı. Ve aptal hocasının gözüne gireceğim diye şu lanet kitabın peşinde koşuyorum iki gündür. Ne hocaymış arkadaş. Bizim kız kadını pohpohlayacağım egosunu biraz daha şişireceğim diye çırpınıyor resmen! "Yok Hale hoca şöyle yok hale hoca böyle, yok hale hoca çok iyi abi bir görsen" Sanırsınız Bu kadından başka doktor yok! Sanki kendi arayamıyor bu kitabı, hayır  Selin'e ne oluyorsa"

 Vov.. Kardeşi bizim hastane de çalışıyor ve aynı zamanda benim yeni asistanım ve o aptal Hale  hocası aynı zamanda egosu şişecek kadında ben oluyorum yani! İster istemez kaşlarım çatılıyor.. Bu adam kim ki de beni tanımadan yargılıyor canım! 

"Evet beyfendi kardeşinizin hocası kitabı kendi arayabiliyor ve hatta buldu da. Ve emin olun kendi işimi kendim yapmayı severim, ayrıca yağcıları da hiç sevmem ki emin olun kardeşiniz yağcı değil o yüzden de benim asistanım. Ve sizde insanları tanıyıp bilmeden yargılayan kendini beğenmiş öküzün tekisiniz!"

 Sinirden kuduruyorum resmen. Adama bak ya. Tanıyıp bilmeden.. Adam söylediklerimi idrak edince kendi kendine konuşmaya başlıyor ama ben duyuyorum tabi söylediklerini "siktir! şansıma sıçayım ya! Bu sefer Selin beni kesin geberticek.." 

Selin çok anaç bir kız, ama bir o kadar da kendinden emin ve göze girmek için yağcılık yapmayan tatlı bir kızdı.. Ve sanırım abisini de bezdirmişti. Nasıl bir baskı uygulayacağını çok iyi anlıyordum çünkü aynı şeyi bana da yapıyordu! E bu kadar kafasının şişmesine neden olan kitap gözünün önünde başkasına satılınca  adamda haklı olarak sinir boşalması yaşadı tabi..  Sorun şuydu ki yanlış kişinin yanında bunu yaptı..

Aşkın Kaybedişi(!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin