prologue

22.8K 1.3K 448
                                    

    Her şeyin başladığı yerde, o bankta otururken bakışlarını boş sahada gezdirdi. Çok uzun zaman olmuştu, çok, çok uzun. 

Gözlerinin önünde beliren görüntüyle dudaklarına kırgın bir tebessüm yuvalanmış, boş bakışları sahanın ortasında öylece duran basket topunda dolanırken hiç unutmadığı o ses kulaklarında çınlamıştı.

  ☘ ☘ ☘ 

"Olmaz." Dedi, elindeki basketbol topunun ağırlığını umursamadan yerde belli bir ritim tutmuş olan küçük çocuk. Siyah, dalgalı saçlarının bir kısmı terlediği için alnına yapışmış, kalanıysa ılıkça esen rüzgarda serbestçe alnına dökülmüştü.

Beyaz tenine zıt olarak kızarmış yanaklarını şişirip sahanın kenarındaki bankta kısa bacaklarını sallandırarak oturan tombul çocuğa alayla baktı. "Bu şişko şey bizimle oynayamaz."

Dediği şey çok komikmiş gibi yanında kendi yaşlarındaki birkaç çocukla gülüştükten sonra bakışları tekrar banktaki bedene döndü. Minik parmaklarını birbirine kenetlemiş, az önce salladığı bacaklarını durdurup bankta biraz geri çekilmişti ve parlayan gözleriyle titreyen alt dudağıyla her an ağlayacakmış gibi duruyordu. Lakin bu o an için siyah saçlının umursadığı en son şeymiş gibi kaşları havaya kalkmış, yere atıp tuttuğu topu karnının üzerinde iki elinin yardımıyla sabitlemişti. Eh, tek kolunun altına alması için fazlasıyla büyük bir toptu sonuçta.

"Annem eve çağırmadan önce bir maç daha yapalım." Diyerek arkadaşlarına bakmış, sahanın içine doğru koşmadan hemen önce omzunun üzerinden hala bankta titreyen çenesiyle ona bakan büyük gözlü çocuğa son bir bakış atmayı unutmamış ve tamamen dönüp gitmeden önce son kez konuşmuştu. "Sen de çekil şuradan, şişko."

Ve işte, on yıl önce her şey küçük bir çocuğun kalbinin kırılmasıyla başlamış, ağzına dolan tuzlu tadı ve yol boyunca önünü net göremediğinden koşarken kanattığı diziyle aynı cümleyi tekrarlayıp durmuştu.

"Senden nefret ediyorum, Jeon Jungkook!"

i loved a boy ☘ jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin