~19.BÖLÜM~

195 7 0
                                    


Elindeki gazeteyi biraz daha kaldırdı, açtığı delikten pek göremiyordu onları zaten bu eskiden kalma salakça bir fikirdi. Allah aşkına kim neden arabada gazete okusun ki?

Gazeteyi sinirle yere atıp normal bir şekilde bakmaya başladı. Kız, kapıdan çıkan adama sarıldı ve kulağına eğildi. Adam arabasına binene kadar kız içeri girmedi. Takip ediyormuş gibi görünmemek için, o da arabasını çalıştırıp yavaşça ilerletti. Adamı iş yerine kadar takip etti. Öğle arasında yine o kızla yemek yerken izledi. Eve dönüşlerini izledi. Eve giren çıkanların tek tek resmini çekmeyi de ihmal etmemişti. Neredeyse 1 haftadır izliyordu adamı. İşinden evine giden normal bir insandı işte. Gülümsedi.

"Eh, en azından düzgün bir insan." Diye mırıldandı.

Evine gidip, çektiği resimleri çıkarttı ve panosuna astı. Hepsinin ismini öğrenmişti, yaptıkları işleri bile.

Resimlerin bir kopyasını koyduğu dosyayı aldı. Arabasına atladı ve iş yerine gitti. Odasına bile uğramadan, amirinin yanına girdi resimleri vermek için.

Birbirlerine tıpatıp benzeyen bu iki adam, birbirlerine bakıp güldüler.

"Düzgün birine benziyor, işinden evine evinden işine. Askerliğini de yapmış."

Adam bıyığını düzeltip gülümsedi.

"Ailesi?"

"Annesi doktor, babası kim biliyor musun?"

"Kim?"

"Cumhuriyet savcısı Ali Yağar. Sen seversin." Deyip genişçe gülümsedi adam.

"Bir sorun çıkmaz umarım."

"Çıkmaz merak etme."

Adam masasına koyduğu çerçevedeki resmi, parmağıyla okşadı.

"Sevdiklerimin canı yanarsa, ben de onları yakarım." Deyip kendisinin genç versiyonuna baktı.

"Her şey daha yeni başlıyor. Bu işin peşini bırakırsam mezarıma köpekler işesin."

~

Suratımı olabildiğince asarak dolaptan yorganı çıkardım ve yere sermeye başladım.

"Asma suratını yakışıklı."

"Yatağımı özledim."

Derin nispet yapar gibi iki seksen uzandığı yatağımda iyice gerindi, kollarıyla yatağa sarılmaya çalıştı.

"Bilerek yapıyorsun, ama yemem ben bu numaraları."

"Ne yapıyorum ki?" dedi masumca. Seni gidi yere bakan yürek yakan seni. Ben de ne masum , hiç kötülük düşünmeyen iyilik meleği gibi kız demiştim onun için. Yazıklar olsun sana.

"Sen çok yaramaz bir kızsın, Derin Yağar."

Kafasını uzandığım yer yatağına kadar eğdi.Mavi mavi gözlerini belertip, beni hipnotize etmeye çalıştı.

"Birincisi, Derin Karahan. İkinci olarak..." deyip yatağın üzerinden kayarak üzerime çıktı.

"Bu yaramaz kıza ceza vermeye ne dersin?"

Yutkundum. Bir kere değil, iki kere değil. Ama ağzım dilim kuruduğu için bunu daha fazla yapamazdım.

"Bebeğim, neden eziyet ediyorsun bana?"

BİR KÜÇÜK AİLE MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin