~17.BÖLÜM~

197 8 0
                                    


Hakim, önündeki bir takım kağıtlara bakıp, yanındaki ile fısıldaştıktan sonra boğazını temizledi konuşmak üzere.

Hayatta iki şeyi merak etmişimdir. Birincisi, evlenen çiftlerin dans ederken ne konuştukları, ikincisi bu hakimlerin yanındakilerle ne fısıldaştıkları.

Bu iki gizemini koruyan sorunun cevabı hiçbir zaman alınamayacaktı galiba.

"Sayın Aslı Çınar, savcıya verdiğiniz ifadeye eklemek istediğiniz bir şey var mı?"

Aslı gözlerini birkaç saniye bana çevirip, sonra avukatına döndü ve bir şey söyledi kulağına.

"Yok hakim bey."

"Avukatınız tarafından bize verilen belgeler peki, onlar için ne diyorsunuz?"

"Hepsi gerçek."

"Verdiğiniz ifadeyi sözlü bir şekilde beyan eder misiniz?"

"Kızım Zeyna Çınar'ı dünyaya getirdikten sonra ona bakamayacağımı anlayıp çocuk esirgeme kurumuna teslim ettim."

"Kuruma kendinizi başka biri olarak tanıtmışsınız. Evraklar sahte, buna ne diyorsunuz?"

"Annesinin ben olduğumu kimsenin bilmesini istemedim, kendisinin bile. Beni teyzesi olarak biliyor."

Hakim alnında biriken terleri silip önündeki sudan bir yudum aldı.

"Herhangi bir gelir kaynağınızın olmadığını görüyorum , bu şartlar altında çocuğunuza bakabileceğinizi düşünüyor musunuz?"

"Kesinlikle hayır. Ayrıca akli dengemin yerinde olmadığını da belirtmek isterim. Gerekli raporun elinizde olduğunu umuyorum."

Ne demek akli dengesi yerinde değil? Aslı zeki bir kadındı, bildiğim kadarıyla psikolojik bir rahatsızlığı da yoktu. Tabi 5 sene içinde olduysa bilemem de...

"4 sene önce paranoid şizofreni teşhisi konmuş. "

Yuh... O yüzden mi öyle garip davranıyordu karşılaştığımızdan beri? Belli ki bir şey yaşamıştı ve bunun etkisi ile şizofren olmuştu çünkü 5 sene önceki Aslı ile şimdiki arasında uçurum var.

Aslı ve hakim bilmediğim bir sürü hukuksal terim üzerinden konuşurken anlamak için çabalamamıştım çünkü zaten anlamıyordum. Sıra bize geldiğinde benim yerime avukatım konuşmayı tercih etmişti.

"Ayrıca müvekkilim yakında evlenecek sayın hakim, bu sebeple kızına en iyi ortamı o sağlayacaktır."

Aslı şaşırmış bir şekilde baktı bana, sonra önüne döndü. Umurunda mıydı ? Kız arkadaşımı görmüştü sonuçta onunla evleneceğimi düşünmüş olması lazımdı.

"Karar."

Üzerimdeki takım elbiseyi düzeltip ayağa kalktım. Heyecanla hakimin ağzından çıkacak olan kelimeleri bekliyordum. Avukatım davanın bizim lehimize sonuçlanacağından emindi. Eh Aslı'nın söylediklerine de bakarsak öyle olması lazımdı.

"Zeyna Çınar'ın, babası Haydar Doruk Yağar'a verilmesine, davalı tarafın babanın denetiminde ayda 2 gün kızı ile görüşmesine, karar verilmiştir."

O tokmağın sesi beynimde her yankılandığında gülümsüyordum mutlulukla. Mahkeme salonunun dışında, kızımla birlikte beni bekleyen Derin'e koştum hemen. Merakla bana bakıyordu.

"Kazandık." Dediğimde kocaman gülümseyip sarıldı bana sıkıca.

"Sevindim."

BİR KÜÇÜK AİLE MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin