net

343 36 0
                                    

bu lanet olası tımarhaneye tıkılalı iki hafta olmuştu, ya da daha fazla. bilemiyorum. mazoşist tarafım beni zorluyor, acı istiyorum, dayanamıyorum. daha fazla dayanamıyordum, içimde yükselen öfke ve açlık hissi beynimi kemiriyordu adeta. kendimi kontrol edemiyordum, nevrim dönmüş gibiydi.

içimde patlayan öfke, bana yol gösteriyordu. zihnimde farklı sesler duyuyordum, milyonlarca ses. hangi sesin kime ait olduğu belli değildi, hepsi birbirine karışmıştı ve her geçen saniyede seslerinin şiddeti iyice artıyordu. fakat, bir tanesi çok netti. tam yanımdan geliyordu sanki. dibimden. kafamı çevirip baktım ama kimse yoktu. o ses bana sürekli, 'burdan çıkmalısın, ne yap ne et çık buradan!' diye fısıldıyordu, ama bir fısıldayışı bile beynimde yankılanıyordu defalarca. daha sonra fısıltıları normal bir düzeye ulaştı, gitikçe artıyordu. ve bağırmaya başladı. çığlık atar gibi, bana yalvarır gibi çıkıyordu sesi.

delirecek gibi hissediyordum, şimdi acı istiyordum. zira beni yalnızca bu sakinleştirebilirdi. öfkeyle tırnaklarımı koluma geçirip, sertçe kaydırmıştım tenimin üzerinde. acı, acı, acı. zihnimde bundan başka bir düşünce yoktu. susmayan ve gittikçe sesini yükselten bir düşünce zinciriydi bu. kontrolüm dışına çıkmaya başlıyordu her şey. sesler susmuyordu. ben kendimi zapt edemiyordum. ve sanırım, kayışı koparmıştım. bunun başka anlamı yoktu.

sadece bu düşünce bile kahkaha atmama sebep oldu. kimseyi umursamadan deli gibi kahkaha atıyordum, hiçbir şey umrumda değildi. sonra kapıya bir yumruk savurdum. bir tane daha, ve bir tane daha. tüm gücümle yumruk atıyordum ve elimde inanılmaz bir acı hissediyordum, acı bende elektroşok etkisi yaratmıştı adeta. Birkaç tane daha tekme savurdum ve tüm gücümle bağırdım. sonra, odamda duran büyük masayı yere devirdim, çıkan sesin tüm binada duyulduğuna yemin edebilirdim.

ben bunu da yaptıktan sonra kapı hızla açıldı ve elinde iğne olan hasta bakıcılar odaya girdi. sonunu bildiğim bir senaryo. tanrım, onlardan da nefret ediyordum! kollarımı tutmaya çalışan hemşireye bir tekme savurdum. diğerleri de bir şeyler söylüyorlardı ama net bir şekilde duyamıyordum. bulanık bulanık duyuyordum ve sesleri beynimde yankılanıyordu. gözüm hiçbir şeyi görmüyordu o an. hayal mi gördüm bilmiyorum ama, seni gördüm kapıda. kapıya yaslanmış bana bakıyordun. seni görür görmez hareketlerimi durdurdum, tam bu anda koluma yediğim iğne yüzünden başım iyice bulanmaya başladı. sonrası, bana kucak açmış bir karanlıktan fazlası değildi.

sciamachy, yoonseok ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin