Saatlerdir yoldaydılar ve sadece bir kaç saatlik mesafe kalmıştı ama çok uykuları gelmişti. Uykulu bir şekilde yola devam etmek tehlikeli olduğu için daha fazla dayanamayan Aras,
''Sağa çekiyorum, artık biraz dinlenmemiz gerek''dedi Afra'ya.
Afra yol esnasında ara sıra uyumuştu ama bu onun için yeterli değildi.
Aras'ı onaylayan bir şekilde başını salladı.
Biraz daha ilerledikten sonra otobandan ayrıldılar ve Aras yol kenarında uygun olan bir yere durdu. Arabadan indi ve derin bir nefes aldı. Hava oldukça güzeldi ve arabanın içinde olmak yerine dışarıda uyumak istiyordu. Arabası kamyonet olduğu için arkasına uyuyacak bir yer yapabilirdi. Sırt çantasını aldı ve içinden uyku tulumuyla yastık çıkardı.
Bu sırada Afra geldi ve uykulu bir ses tonu ile ''ne yapıyorsun'' diye sordu.
Aras, ''arabada sen uyuyabilirsin ben burada uyuyacağım'' dedi.
Afra çok sıkılmıştı arabada kalmaktan ve ''hayır, ben de dışarıda uyumak istiyorum'' dedi ve hemen kamyonetin arkasına çıktı. Şımarık bir kız çocuğu gibi davranmıştı ama Aras hiç bir şey diyememişti.Yeterince geniş olduğu için ikisine de yer vardı.
Bu sırada Afra çoktan yerini almış ve masum bakışlarla Aras'ı izliyor ve yanına gelmesini bekliyordu. Aras işlerini halletti ve Afra'nın yanına çıktı. Sırtüstü uzandılar ve yıldızları seyretmeye başladılar.
Aras eliyle bir yıldızı işaret etti ve ''bak bu Polaris yani kutup yıldızı'' dedi. Küçüklükten beri astronomi ile ilgilendiği için bu konuda bilgisi çoktu.
Tam bu sırada Afra ''bak yıldız kayıyor hemen dilek tut'' dedi.
Bu tarz şeylere pek fazla inancı olmasa da Afra istedi diye bir dilek tuttu. Bu sırada Afra'da dileğini tutmuştu.
Aras'a dönerek ''ne tuttun'' diye sordu. Aslında ne tuttuğu çok belliydi ama ''söylersem dileğim gerçekleşmez'' diye cevap verdi. Ne de olsa ömür boyu benimle olmanı istiyorum diyemezdi.
''Peki ya sen ne diledin?''diye sordu Afra'ya.
''Tabi ki bunu söylemeyeceğim'' dedi.
Bir süre daha yıldızları seyretmeye devam ettiler.
Saat artık geç olmuştu ve hava da biraz soğumuştu bu yüzden sırtı Aras'a dönük bir şekilde uyuyan Afra üşümeye başlamıştı. Aras bunu fark etti ve ona biraz daha yaklaştı. Afra'nın yanlış anlamasını istemiyordu ama üşümesini engellemek için ona yakın olmalıydı.
Durumu fark eden Afra da Aras'a yaklaştı ve Aras'ın elini tutarak kendi beline sardı. Daha sonra gözlerini kapatıp uyumaya başladı.
İlk defa bu kadar yakınlardı birbirlerine ve Aras Afra'nın kalp atışlarını bile hissedebiliyordu. Daha başka ne isteyebilirdi ki. En sevdiği insana olabileceği en yakın mesafede duruyordu. Başını Afra'nın saçlarının arasına koydu ve gözlerini kapattı. Onun kokusuyla uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus Mavisi
RomanceNefes alıp verişim duyuluyor, Duygularımın önünde hiçbir engel yok, Başka bir yerde başka biriyim... Yeni bir hikayeye başlıyoruz hep beraber. Okudukça daha çok içine çekecek bir hikaye olacak bu. Klasik ''aşk'' hikayelerinin aksine zamanla fantast...