Fethi'den
Sabah erkenden uyandım. Eylem yanımda olsa bile özlemiştim ve hala özlüyordum. Eylem kıpırdanmaya başladı.
F-Günaydın.
E-Günaydın.
Eylem dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.
F-Dudakların şiir gibi, çok anlamlı.
E-Seninde gamzelerin şarkı gibi, bana aşkı anlatıyorlar.
Sanki dünü unutmuştuk.
E-Hadi hazırlanalım.
F-Neye?
E-C-cenazeye.
F-T-tamam.
Eylem siyah ve up uzun bir elbise giydi. Bende siyah bir ceket, siyah bir pantolon ve siyah bir tişört giydim.
F-Hazırmısın?
E-H-hazırım.
Eylem'in sesi titremişti çünkü ağlıyordu.
F-Şşşşh o güzel zeytin gözlerine ağlamak yakışmıyor.
Eylem'den
Fethi'nin elini tuttum ve odadan dışarı çıktık. Tim oradaydı onlar da siyah giyinmişlerdi. Bahar, Nazlı hepsi. Erdem Yarbay oradaydı ayıp olmasın diye ellerimizi ayıracağımız sırada bizi engelledi.
E.Y.-Siz evlisiniz ve şu an birbirinize her şeyden çok ihtiyacınız var.
Fethi'den
Mezarlığa geldik. Minicik ama dipsiz bir kuyu gibi geldi bana. Kızımızı ve oğlumuzu koyarken Eylem yıkıldı onu bizim kızlar tutuyordu. Çığlık atıyordu ama sanki böyle sesi yine masal gibi geliyordu bana. Toprak attık erkeklerle sonra bir kaç kişi gitti. Eylem bebeklerimizin mezarını okşuyordu.
F-Tamam geçecek hepsi ben yanındayım.
E-O-onlar hi-hiç geri ge-gelmeyecek.
F-Ama acısı geçecek acı geçici bir şey ben yanındayım.
E-Beni hiç bırakma olur mu?
F-Tamam hadi artık gidelim.
E-T-tamam.
Eylem'i sarmaladım ve yürümeye başladık.
E-B-benim bir şey söylemem gerekiyor.
Herkes gözlerini açmıştı.
E-Fethi yoğun bakımdayken ben kontrole gidiyordum. Sonra dosyalar karışmış dosyayı açtığımda-
Y-Eylem zamanı değil, hem nasıl karışıyor bu dosyalar ya?
E-Bana ne zaman söyleyecektin?
-Yazarcık

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYALARIMIN AVCISI
Fanfiction"Sen acı çekiyorsun diye ağlıyorum." Rüyalarının gerçek olacağına inananlar ve güzel hayalleri olan insanlar için imkansız diye bir şey yoktur.