Bölüm 4: "Sürpriz."

42 1 0
                                    


Merhabalaaar :) Umarım herkes iyidir...

Multimedya'da ki şarkıyı kitabın şarkısı olarak göreceğim artık. Birkaç bölümde de kullanırım sanırım çünkü şarkıya bayıldım. Buyrunuz, iyi okumalar :*


Aras'ın geleceği saat yaklaştığından dolayı, tahtayı yerine bıraktım ve kalemleri de bırakarak yeni telefonumu elime aldım. Sandalyeye oturup bacaklarımı masaya uzattıktan sonra sırayla önceki telefonumda bulunan uygulamaları yükledim. Ardından Aras'ın ezberimde olan numarasını kaydettim. Başka kimi kaydedebilirim diye düşündüm. Babamın telefon numarasına gerek yoktu, zira kendisi yurt dışında ki ailesinin yanından hafızamı kaybettiğimden dolayı zorla getirilmişti. Benim burada düzenimi oturtup geri ailesinin yanına dönmüştü. Ailesi dediğim, bir kadınla evlenmişti üç buçuk, dört yıl kadar önce. Evlendiği kadının ilk kocasından benimle yaşım ikizi vardı. Biri kız, biri erkek. Babamın değimiyle sevgili erkek kardeşimle bir aralar yakın arkadaş gibiydik. Yani öyleymiş. Kendisi buraya hafıza kaybımı kaybettiğimi öğrendim yılda babamla gelmişti, o zaman fotoğraflarımızı göstermişti. İkiziyse, yani kız olansa, pek iyi değildi benimle. Hatta nefret bile ediyor diyebilirim.

Kafamı sağa sola salladıktan sonra, hemen karşımda oturan kız arkadaşım geldi aklıma. Az kalmıştı yurt dışından dönmesine. Numarası aklımda olmasa da, zaten yurt dışından arayamazdı. Dönüşüne az kaldığı için de geldiğinde numarasını tekrar telefona kaydedebilirdim.

Kapı çaldığında telefonumu alarak odadan çıkmadan hemen önce buranın kaloriferini kapattım. Işığı ve kapıyı da kapattıktan sonra koridordan sağa doğru ilerledim ve kapıyı açtım. Buraya ger gelişinde yaptığı gibi, yine ellerinde bir sürü poşetle içeriye girdi Aras. Gülerek, "Şu eve ne zaman ellerin dolu olmadan gireceksin, merak diyorum delikanlı," dediğim sırada, önden giden Aras da güldü.

"Sen ne zaman getirdiklerimi aynı gece içerisinde tüketmediğinde, bende artık daha az poşetle geleceğim." Elindekileri tezgaha bıraktıktan sonra arkasını döndü. Yanağıma uzun bir öpücük bıraktıktan sonra, "Bugün bizim dizimiz vardı, unuttum deme!" dedi. Şaşkınlıktan ağzımdan bir mırıltı çıkarken, gözlerim kocaman oldu. Dudağımı ısırırken kısaca güldü. "Unuttun! Her zaman ki gibi."

"Ya!" dedim son harfini uzatarak. "Kafam dalgındı, ne yapayım?" Asla bu konulara girmesini istemediğimden dolayı, "Ama, hemen açıyorum," diyerek kollarının arasından çıktım ve televizyonu açtım. "Zaten yeni bölüm başlayalı yarım saat olmuş."

"Bu sefer izle Lavin, Allah aşkına!" Kıkırdadım. "Valla şu diziyi sırf senin yüzünden bırakabilirim!" Yine güldüm. Doktorların hayatını anlatan dizinin sonunu hayatta bekleyemiyordum. Son ana doğru uyuya kalıyordum ve ertesi gün Aras'a anlattırıyordum.

"Uyku daha güzel geliyor." Bana gülümseyerek bakarken bende güldüm ve tek omzumu silktim.

*****

Aras'ın son olarak, "Kaybolduğun o bir gün hakkında ve şu çakma erkek arkadaş konusunda konuşacağız, unuttuğumu sanma," demesiyle tüm moralim bozulmuştu ve erkenden uykuya dalmayı seçerek Aras'ın göğsünde uykuya dalmıştım. Sabah uyandığımda yine her zaman ki gibi yatağımdaydım ve bana sarılmış olarak yanımda Aras yatıyordu.

Dudaklarına küçük bir öpücük koyduktan sonra kalktım ve saçlarımı dağınık bir şekilde topladıktan sonra lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladım çünkü bu sabah yanımda Aras vardı. Aras'la uyuyakaldığımız bazı günlerin sabahında, o yine yanımda oluyordu ve kahvaltıdan önce dişlerimi fırçalamak zorunda kalıyordum. Çok kötü bir durumdu.

İSTİSNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin