Bölüm 20.
Kerem.
Elimde ki nerden bulduğum teli çevirmeye devam ettim. Gözlerim sadece ilerdeki çimleri ve denizi görüyordu.. Tek haraket eden parmaklarımdı. Gözlerimi bile kıpırdatmıyordum. . Bir kaç saat önce Aksel'i sahip olduğu yere, evine götürmüştük. Ne yaptılar bilmiyorum ama onları Melis'le yalnız başına bıraktım. Biraz kafa dinlemek için dışarı çıkmıştım. Tabi ki aklıma Can'ın gelmesiyle onu aramaya koyuldum. Her zamanki yerimizdeydi. Onu bulduğumda ağzı kanla karışık içki kokuyordu . Berbat durumdaydı ve kimden çaldığını bilmediğim arabanın üstünde uyuyordu.
Onu biraz toparlamayı başarmıştım ve şuan deniz, çim manzararı yerde çaldığı arabaya yaslanmış sadece izliyorduk. Arada Can derin nefesler veriyordu ve ağzından gelen o nefis kokuynu içime çekiyordum. Bu belki sizin midenizi bulandırabilir. Fakat Can'la benim yılların geçmişi vardı. Önce içip, sonra birilerini öldürürdük. O karışan koku ile de eve gider dinlenirdik. Güzeldi. Keyifliydi. O sıralar Melis'le Can'ın ilişkisi vardı. Tabi kide ilişkiden kastım belli. Aşk tabiki de değildi. Melis kalpsizin tekiydi. Bu sıralar . . değişti. Eski halini çok sevdiğim bir gerçekti. Fakat bende değişiyordum. Ya Aksel? O aynı mıydı? Bu gruptan en doğalı o muydu? Peki bunları hak ediyor muydu?
Şuan tek korkum Melis'in Aksel'i üzmesiydi. Aralarında ki şey olağan mı hiç bir fikrim yoktu. Ama eğer Melis Aksel'i kullanırsa, kesinlikle gözümden düşerdi. Aksel Can kadar değerliydi. Hatta Can'dan daha fazlaydı. Can'ı Aksel'den önce tanımış olabilirdim ama biz yıllardır birbirimizi görmüyorduk. Oysa Aksel hep yanımdaydı. Can kadar olamsada çok eğlenmiştik.Melis'te tabi ki de bulduğum tüm arkadaşlara sarkmıştı. Aksel'di bunlardan biriydi. Ama Aksel Melis'in düşündüğünden çok daha farklıydı. Eğer aralarındaki şey gerçekse, kesinlikle bu nedenden olmalıydı. .
Derin bir nefes verip ne zamandır ayırmadığım gözlerimi manzaradan Can'ın garip ses tonuyla ayırdım. "Kerem."
Başımı ona çevirdiğimde artık sarhoş hali birazda olsa gitmişti. Kendini toparlamıştı. "Evet?"
"Ben . . " başını öne eğip ayaklarıyla topraktan toz çıkarmaya başladı. "Bir karar aldım. Pek düşündüğüm söylenemez. Belki sonradan pişman olurum. Ama şimdi bunu yapamazsan, hiç bir zaman yapamam ."
"Dolandırmadan söyle. " dedim keskin bir sesle.
Can bir kaç garip ses çıkarıp ses tonunu ayarladıktan sonra gözlerini denize dikti. " Burası çok güzel. Şu sıralar da . . güzel zaman geçirdik tabi. Ama artık dönmem gerek Kerem. Orada beni bekleyen bir sürü yavru var."
Söylediği şeyden sonra biraz gülünce hiç mimik vermedim. "Gidiyorsun yani?"
"Gitmiyorum. Ssdece eski hayatıma geri dönüyorum ."
"Anlamıyorum ." dedim başımı iki yana sallayarak . "Hiç bir sorun yoktu. Bu konuyu daha önce hiç açmamıştın bile. Bir sorun mu var ?"
"Hayır. Hayır yok . Bak Kerem. " Yüzünü bana dönerek devam etti. "Kardeşimsin. Kardeşlerin alası gelse yine Kerem derim. Bir de derim ki' San Fransizco'ya gel ,beraber gidelim. Eskiler gibi barda delice dans edip sarhoş olasıya kadar içelim. Sonra masum insanları öldürerek kızları becerelim. Geceler bizim olsun. Sabah sadece uyuyalım. Her gece başak bir ülke, başka şehirler. Sadece sen ve ben. Sadece eski zamanlar. ' Ama diyemem. Çok isterim. Demek o kadar çok isterim ki, ama cevabını biliyorum zaten. Sen bırakamazsın. Onları,hayatını . Özledim be abicim. Seni özledim. "
Bir kaç dakika bana baktıktan sonra adam gibi davranmayı bırakıp onu omuzlarımdan tuttum ve kendime çektim. Onu sıkıca sararken bu sırada sırtına vuruyordum. O da aynı şekilde benim sırtıma vururken uzun zamandır böyle bir sarılma gerçekleştirmediğimi fark ettim. Can'ın sırtına son kez yavaşça vurduktan sonra geri çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ KADER
Vampiros"Bana aşık olamazsın Zeynep. Ben. . . Ben kötü biriyim. Ben vampirim." "Umrumda değil. "