Gülümsüyorum.

1.6K 75 22
                                    

+18 sahneler içerir, isteyen o kısımları okumadan geçebilir.

 

İçeriden gelen bağırış sesleri Ayaz'ı dinlememi yeterince zorlaştırdı.  Neredeyse 4 gün geçmişti ve Ayaz Kerem'e acı çektirip duruyordu. Kerem'e yüzümü gösteremiyordum ama Ayaz bunun için ısrar ediyordu. Beni görürse neler düşünecekti? Neler hissedecekti ki? Nefret edecekti. Benim nefretim, onun nefretinin yanında sönük kalacaktı.  . Komik olan şey, Kerem'i deliler gibi özlüyor olmam. Onun o bağırışlarını duyunca acı çekiyor olmam. Ona aşık mıyım? Aslında 4 gündür tek düşündüğüm, düşünebildiğim şey bu. Ve farkına vardığım sonuç ise, onu sevdiğim.  Belki acaleyle oldu, belki duygularımdan emin değilim. Ama hissettiğim şeyler, nefret ve aşk. Ve sanırım aşkım nefretimden daha ağır basıyordu.

"... hadi ama Zeynep. 4 gündür sıkılmadın mı hiç görmeden acı seslerini dinlemeye?"

Ayaz'a döndüğümde ise gülmeye devam etti.Okula ilk geldiğinde iyi biri olduğunu düşünrdüm, sevmediği kişilere acı çektiriyordu fakat kendisi böyle şeylere gelemiyordu. Bunu anlamıştım. Ah, ve evet. İnsanlara acı çektirmeyi öğrendim. Pek zor değil. Sadece gerçekten istemen ve odaklanman gerekiyor . Hepsi bu. Yan etkileri de var tabi. Aşırı sinirlendiğinden kendiliğinden her hangi birine olabiliyor . 

"Ne istiyorsun ki?"

"Sen beni dinlemiyor musun?" dedi hemen yüzündeki gülümsemeyi silerek. "Bak Zeynep. Adamlar içerde. Gir içeri, sadece gözük Kerem'e. Komik olacak. "

"Ben . . " diye başladım . Ama tamamlamadım.

"Ona aşık mısın ?"

"Hayır !"

"O zaman, gir şuraya Zeynep !"

Beni kolumdan sertçe tutup kapıya doğru yünlendirdi. "İyi oyna ." 

Göz kırparak kapıyı açtı. Kerem'in bağırışları kulağıma daha yakından gelirken yutkundum. Bunu yapabilirdim. İnce, hemen kırılan bir kız değildim. 

Melis *  

Gözümü kapının aniden açılmasıyla açtım. Kapının açılıp duvara çarplmasıyla kendime geldim. Yattığım yataktan doğrularak içeri gelen Aksel'i izledim.

"Aksel?"

"Kerem'i hiç bir yerde bulamıyorum. Büyük ihtimalle Can'ın yanına gitti." dedi. Bu sırada yanıma çoktan varmıştı. Bacaklarımı bağdaş yaptım ve Aksel' e oturması için yer açtım.

"Emin misin?"

"Başka nerede olabilir ki Melis? Ölüm perisi lafını duyunca direk Can'ın yanına gitti tabiki de. "

Aksel Can'ı söylerken yüzünü buruşturmuştu. "Neden Can'dan bu kadar nefret ediyorsun ?"

"Etmiyorum. Sadece kendisi sinirlerimi bozuyor."

Bacaklarımı çözerek Aksel'e yaklaştım. "Ya da onu kıskanıyorsun ."

"Bence sen kaşınıyorsun."

Tam bir şey söylemek için ağzıma açmıştım ki Aksel'in beni yatağa yatırıp karnımı gıdıklamasıyla kahkahalara boğuldum. Evet, vampir olabilirdik. Ama normal sevgililer gibi şeyler yapabilirdik. Başından beri bunu istemiyordum mu zaten?

"Ak-Aksel çok kötü-sün ! Ahahaha tamam dur. Ahaha."

"Vampir parmaklarım durdurulamıyor güzelim." 

KÖTÜ KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin