BA-1

318 93 17
                                    

15/11
~~~

Bilinmeyen Numara: Öğretmenler odasına gelmen için 5 dakikan var. (14.43)

Bilinmeyen Numara: Ödevini yetiştiremiyorsun ve üstüne bir de mazeretini anlatmak için geç kalıyorsun?
(14.43)

Bilinmeyen Numara: Pekâlâ, bir çaresine bakacağım. Uyumaya devam et. (14.48)

~~~

Omzumun dürtülmesiyle aniden uyandım. Beni kimin uyandırdığına bakmak için kafamı sağa doğru çevirdiğimde, Gülşen Hocayı gördüm.

Edebiyat dersindeydik ve Gülşen Hocanın en nefret ettiği şey derste uyunmasıydı. Gece hiç uyumamıştım, derste ise ne kadar kendimi zorlasam da uyanık kalamamıştım.

"Hoca-"

"Belki de uyumaya dışarıda devam etmek istersin Afra Özsoy."

Bu, sınıftan çıkmamı istediği anlamına geliyordu. Bir şekilde sınıfta durmaya devam edebilirdim ama o an düşünemeyecek kadar uykuluydum.

Ağır adımlarla sınıftan çıkıp koridorda ilerlemeye başladım. O sırada cebimdeki telefonum birkaç kez titredi.

Annem: Teyzenlere gidiyorum. Eğer açsan dolapta bir şeyler var. (15.21)

Anneme onaylayan bir şeyler yazıp mesaj kutucuğundan çıktım. Bilinmeyen bir numaradan 3 mesaj gelmişti.

"Ah! Neden her şey ters gitmek zorunda?"

Saçlarımı kaşıyıp merdiven basamaklarına oturdum. Kimdi bu bilinmeyen? Profil fotoğrafı yoktu. Numarası da tanıdık gelmiyordu.

Afra: Ödevi nereden biliyorsun? Ve uyuduğumu? (15.23)

Bilinmeyen Numara: Neden bilmeyeyim? (15.25)

-görüldü-

Telefonu tekrar cebime sıkıştırıp lavaboya girdim ve yüzümü yıkadım. Gözlerim o kadar şiş ve mordu ki. Bir an kendim için endişelenmiştim. Neler oluyordu bana böyle?

Sınav haftası olduğu için neredeyse her gece sabahlamıştım. Ama neyse ki sınavlar bugün sona ermişti. Tek istediğim eve gidip saatlerce uyumaktı.

~~~
Bilinmeyen Numara: Biraz daha esnersen yolun ortasında düşüp bayılacaksın. (15.42)

Eve gidiyordum. Ama o kadar uykum vardı ki her on saniyede bir esniyor, kaldırımdan gitmeyi bile zar zor beceriyordum.

Bilinmeyenden aldığım mesajla etrafıma baktım.

Bilinmeyen Numara: Boşuna bakma etrafına. Tanıdığın biri değilim. Baksan da göremezsin beni. (15.45)

Afra: Zaten bu kalabalıkta tanıdığım olsan da göremem. (15.46)

Bilinmeyen Numara: Ben seni her kalabalıkta görebilirim ama. (15.46)

Telefona o kadar odaklanmıştım ki önümdeki basamağı görmemiştim bile. Ama fazla uykuluydum ve kendi acımı bile hissetmiyordum. Ta ki yanımdaki parçalara ayrılmış telefonumu görene kadar. Hani 6. kattan aşağı düşsem o kadar acı çekmezdim.

Ben telefonumun parçalarını toplarken yanımdan biri geçti. Zar zor duyabildiğim şey fısıldayarak söylediği "gerizekalı" kelimesiydi. Hızla uzaklaştı ve benim tek gördüğüm şey bacaklarıydı.

~~~

Selamlar!

Hikâyeye biraz bodoslama girmişim gibi oldu, umarım kötü durmuyordur.

Bu arada, baştan söyleyeyim: EĞLENCE AMAÇLI BİR KİTAPTIR. YAZAR HER TÜRLÜ SAÇMA VE DUYGUSAL YÖNÜNÜ BU HİKAYEDE KULLANACAKTIR.

Bu yüzden, eğer ufak tefek yazım ya da cümle hatalarına takılacaksanız; buyrunuz, geri tuşu şurada.

Görüşmek üzere.

Adios!

Bulutların Ardında -anonim-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin