#15

1.5K 198 40
                                    


行きます

gitme


Ben Turuncu.

20 yaşındaki profesyonel hırsız.

Vicdanı yakasına yapışmış katil.

Annem babamı öldürdü. Annemde bir katil yani.

Şimdiki 'anne' adı altında yatan kadınsa halam. Onu çok seviyorum çünkü bana bir insanın kanından olmayan birisi bile olsa onu nasıl sevebileceğini kanıtladı.

Gerçek annem hapiste yattı 6 yıl ben bildiğime göre. O zamanlar ben daha çocuktum. Büyüyünceyse hayatın tokatını yedim. Sonra bir gün öğrendim ki annem hapse gireli 2 ay olmuştu öldürmüştüler onu.

O zaman ağlamamıştım. Çünkü annemi hiç sevmiyordum. Hatta ondan nefret ediyordum. Babamı öldürdüğü için tabii.

Benim babam çok fazla masum birisiydi. Çocuksu şakalar yapar, safça denilen herşeye inanırdı. Hep başkalarına yardım etmeği öğretirdi bana.

Ve biz birbirimize kutsal söz vermiştik.

Ama baba bak ilk sen sözünü tutmayarak beni terk ettin. Bende sözümü tutmayarak başkalarını düşünmeyi bıraktım.

Neyse..

"Evin burası mı?" diye sordu esnerken Taehyung. Elimle açık kalan ağzını kapatıp onu onayladım.

"O zaman hadi git, üşüyeceksin. Ve kahraman Taehyung görevini tamamlayıp seni sağsalim evine getirdiği için bir dilek hakkına sahip olabilir." diyerek güldü kurnazca.

Kafamı bıkkınlıkla iki yana sallayıp mırıldandım. "Neymiş o dilek?"

"Hadi öpüşelim." dedi bana doğru gelerek iyice dibime girdiğinde.

Gözlerimi şaşkınlıkla sonuna kadar açarak elimle dudaklarımı kapattım. "Aklından bile geçirme" elim yüzünden boğuk çıkmıştı sesim. Taehyung güçlü kollarını belime dolayarak beni kendisine bastırdı.

"Hadi ama bir kere yaptık.. dur iki kereydi galiba öyle mi? Hemde ikisinide sen yapmıştın. Bir kez olsa neysede hormonlarını kontrol edemeyip bir anlık bir şey olduğunu düşünecektim ama iki kez yaptın yani kasıtlıydı." dediğinde aniden dudağımın üzerindeki elimden öptü yavaşça.

Elimi dudaklarımdan çekerek hüzünle ona baktım.

Beni bu kadar güzel sevme Taehyung, çok pahalı, karşılayamam.

Belime doladığı kollarını anlık bir kımıldanışla çözerek
ellerimi esir aldı.

Evreni anımsatan gözlerindeki her bir yıldız ayrı parlıyordu. Hepisinin de hikayesi farklıydı ve sen ne şanslıydınki her gece yeni bir masalın oluyordu.

Gülümsemesi yüzümdeki ifadeni taradığında dondu. "Ne oldu?" fısıldayarak sordu. Sanki korkuyordu cevabının canını acıtacağından.

"Korkuyorum." diye fısıldadım onun gibi. "Sana olan duygularımın ne olduğunu bilmiyorum. Ama senin yanında olduğum her dakika göğüsümde olduğu konuma lanet okuyarak parçalanan bir şey var. Bana dokunduğunda kalbimin sesinden ne dediğini duyamıyorum bazen. Ve delice korkuyorum, güzel seviyorsun Taehyung. Hislerinin karşılığını veremeyeceğim için korkuyorum. Çok pahalılar"

Dudaklarımdan dökülen saf acı havaya savrulup onun gülümsemesinin yok olmasına neden olmuştu.

Biz böyleydik işte. Hikayemiz mizah dolu başlardı ama hep acıyı misafir etmemiz gerekti.

Trajikomik yanımdın sen benim Taehyung..

"Ben." dedi "Senden bir karşılık bekleseydim hissettiğim şey aşk olmazdı."

Susmak zorunda kaldım. Kalbimin sesi o kadar gürültülüydüki kendi sesimi duyamamaktan korkuyordum. "Kalbimin sesini duyuyor musun Taehyung, çok fazla gürültücü. Onu susturamıyorum." dedim ağlamaklı sesimle.

"Onu susturmamı ister misin?" diye sordu zorla gülümsemeye çalışırken.

"Evet," dedim derin anlamlı gözlerinde kayıp olduğumda. O an bir şey yapmalıydı, beklemiştim. Hâlâda bekliyordum çünkü.

Ağır haraketle eğilerek dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Kalbim bunu karşılamayacak kadar çaresizdi oysa. Bana onu susturacağını söylemiştin bu onu dahada hızlandırdı Taehyung.

Tekrardan bakışlarını dudaklarımdan çekerek gözlerime çıkardı. Sanki izin istiyormuş gibiydi. Uzun süre öyle kaldık. Söyleyemedim hiçbir şey.

Ben onu hak etmiyordum. Ben katildim. Bir meleğe aşık olmuş onuda öldürecek olan bir katil.

Ben hırsızdım. Ben yalancıydım. Ben kirliydim. Ben başkasına aşıktım..

Ama neden onun yanında kalbim parçalanıyordu? Neden nefes alamıyordum?

"Sustur onu." dedim fısıltı karışık sesimle.

Belimdeki kollarını gevşeterek çözdü. Ve elleriyle boynumu kavradı yavaşça. Sanki her an uçabilecek bir kuşa dokunuyormuş gibi yavaşça yaklaştı bana ve dudaklarımı dudakları arasına aldı.

Ben.. Ben ona karşılık verdim. Lanet olası kalbim susmayacaktı. Onu susturmak içinse masum bir insanın hayatını mahv edecektim.

Ellerimi boynuna dolayarak saçlarına dokundum. Kumsalı anımsatıyordu saçların. Ve şimdi koca denize ulaşıyordum. Kalbim susmuyordu Taehyung.

Nefes almak için ayrıldığında kapattığı gözlerini bir anlığına açtı ve tekrardan kapatarak dudaklarımı dudaklarının arasına aldı. Öptü beni benim onu öptüğüm gibi tutkuyla.

Boynundaki ellerimi çözerek yüzüne dokundurdum. Pürüzsüz yüzü ellerim için en güzel sığınacaktı. Alt dudağımı emmeyi durdurdukta nefes almak için ayrıldı. Ve alnını alnıma dayayarak fısıldadı.

"Sen bana gelmesen bile, seni bekleyeceğim Turuncu. Çünkü eğer birisini bekliyorsan o bir gün gelecek," duraksadı ve kırgınlıkla devam etti.

"..gelmek zorunda."





"Y"

possibility; if you love me, jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin