#6

2.5K 250 39
                                    

騎士

şövalye


Namjoon oppa bir keresinde mükemmel olmasakta sınırlı üretim olduğumuzu söylemişti. Bazen düşünüyorumda, sınırlı üretim bile olsam taklidim var mıdır diye? Acaba ben'den bu dünyada kaç tane var? Bazen onu düşünüyorum, bazense onu hayalimde canlandırıyorum. Yüz çizgileri, göz rengi, konuşma tarzı, haraketleri, hayalleri aynı benim gibi olan birisini. Acaba yollarımız kesişse nasıl olurduk? Bir bedendeki iki ruh gibi mi olurduk sanarım. Çokta iyi anlaşamazdık galiba. Çünkü aynıydık biz. Aynı kutuplar birbirini iterdi. Ama bu bir gerçekki onunla asla karşılaşmayacağım. Çünkü eğer onunla karşılaşırsam özelliğim solar. Ben benzersizim ve bu onunla tanışana kadar da böyle kalacak. Belkide onunla hiç karşılaşmayacağım ve hep özel kalacağım. Kim bilir? Bir ihtimal, oda beni düşünüyor mudur? Onun gibi olduğumu biliyor mudur? Benimle tanışmak ister miydi ki? Dünyanın diğer ucunda senin gibi birisi var. Bu yüzden onu sev. Eğer onu seversen kendinide sevmiş olursun. Ve kendini sevmek zorundasın. Çünkü sevilmeye ihtiyacın var..

🃏

Yağmur gökyüzünün ihanetiyle intihar etmeye yüz tutmuş yeryüzüne doğru yol almıştı. O kadar naiftiki, onu kırmaya korkuyordum. Ama insanlar koşarak ondan kaçıyordu, bilmiyordular yağmur onları temizleyebilecek tek su olduğunu. Bakışlarımı diktiğim pencereden çekerek yanımda uyuya kalmış pembe saçlı çocuğa çevirdim. Çok yorulmuştun dimi meleğim? Dünya senin için yeteri kadar iyi değildi. Biliyorum, dünya kimse için iyi değildi..

Bir gün dünyadan kaçıp gide bilir miyiz? birlikte..

Yavaşça kafamı yasladığım masadan kaldırarak onun yanına sürükledim ağır ruhumun sıkışıp kaldığı bedenimi. Güzeldi.. onun yanında olmam, bulutlara ulaşmamdan bile imkansız gelmişti bana. Hâlâ öyle değil mi? Sen imkansızsın. Yada seni imkansızlaştıran benim, meleğim..

Parmak uçlarımla yavaşça saçlarına dokundum. Sana dokundum ve masumluk bulaştı parmaklarıma, ama ruhumun kokusu onları soldurdu Jimin..

"Keşke tek hayalim uçmak olsaydı.." diye fısıldadım kırıklıkla. Farkındaydım. Bana gülümsemiştin ve sana aşık olmuştum. Tuhaf dimi? Aşka aç birisi gibi görünüyorum ama öyle değil. Tanrı bize hiss etmek duygusunu vermişti. Ben, hiss etmiştim Jimin. Sende bende olmayan bir şeyler vardı. Ve bu çok güzeldi..

Dudakların bir meleği öpmüştü Jimin, bu yüzden çok masumdun. Peki bir iblisi öpseydin, solar mıydı saflığın?

Gözlerimi kapatarak yüzümü onun yüzüne doğru yaklaştırmaya başladım. Seni öpe bilir miyim, pembe hayali olan çocuk? Yoksa pembe olmayacak kadar siyahım ben? Burnuma dalış yapan keskin erkeksi kokusu gülümsememe neden oldu. Ah, doğru o bir erkekti, melekten ziyade. "Ama tek hayalim uçmak değil" dedim tekrardan fısıldayarak.

Aldığı nefesler dudağıma değip nabzımın ritmiyle oynuyordu. Benimle oynuyorsun sen fark etmesen bile meleğim. Yağmurun eşsiz sesi kulaklarıma dolarken zihnime çığ gibi bir gerçek düştü. Taehyung.. mezarlıktaydı, yalnızdı, ağlıyordu. Onu bu halde bilerek bırakıp, buraya gelmiştim. Ve şimdide hiç hak etmediyim bir şeyi istiyordum.

Gözlerimi yavaşça aralayarak uyuyan meleğe baktım. Parlıyordu.. "tek hayalimin uçmak olması için uğraşacağım" diyerek fısıldadım. Kusursuzluğu kendine saklamış yüzünde gezindirdim bakışlarımı.

possibility; if you love me, jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin