#22

1.3K 174 92
                                    


行きます

git



"Hırsız?" Arkadan duyduğum sesi zihnimden def etmek istercesine hızla yürüdüm. Utanç onunla birlikte ev sahipliyi yapmak istiyordu bana. Kolumdan tutarak kendine çevirdiğinde bedenimi bakışlarımı gözlerinene götürmemek için çaba sarf ettim.

"Benden neden kaçıyorsun?" diye sordu nefes nefese kalmış halde.

"Kaçmıyorum." dedim düz sesimle.

"Kaçıyorsun."

"Yanlış anlamışsın öyle bir şey yok."

"Hayır var utandığın için kaçıyorsun."

"Neden utanacakmışım ki?!" diyerek yağ gibi üste çıkmaya çalıştığımda bir adım bana atarak bileklerimi hızla kavradı. Yakınlığımızdan dolayı rahatsızlık duyarak bakışlarımı yüzüne çıkardım.

"Ağrın var mı?" diye sordu alaydan uzak endişeli sesiyle.

Yüzüme kırmızının saldırdığını anlayarak gözlerimi ondan kaçırdım. "Yok," diye zorla fısıldadım.

"İyi," diyerek bileklerimi bıraktı "Nereye gidiyorsun?"

"İşe." dedim ve yürümeğe başladım. Arkamda kalan Taehyung hızla koşarak koluma girdi. "Hırsızlığa mı? Birlikte gidelim. İşine engel olmak için muhteşem bir gün." güldü.

Suskunluğumu korudum.

Gülmen, hiç bu kadar acı verici olmamıştı Taehyung.

Yeni işe girdiğim restorana varmıştık. Taehyung gözlerini kocaman açarak beni süzdü. "Burdan mı hırsızlık yapacaksın? Çüş! Oha! Bunlardan ne alabilirsinki? Yazık insanlara hadi gidelim." diyerek beni kolumdan çekiştirmeye başladı. Kolumu hırçınla ondan kurtararak sert bakışlara boğdum onu ve restorana giriş yaptım. Küçük tatlı restorandı işte. Tatlı dükkanı gibi.

Tezgaha varınca önlüğümü giydim ve siparişleri almaya başladım. Hava soğuktu ve gerçekten bu kıyafetler hiç sıcak tutmuyordu. Benden önceki kadının işi neden bıraktığını anlamıştım. Siparişleri alırken arkadaki masadan duyduğum sesle gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım.

Nafile.

"Burayada bakar mısınız hırsız hanım?!" diye bağırmıştı Tae.

Gözlerimi açınca bana tuhaf tuhaf bakan insanlara gülümsedim ve yumruğumu sıkarak onun masasına doğru ilerledim. "Bir, benim adım Turuncu! İki-"deyince lafımı keserek konuştu.

"İki, sen profesyonel hırsız değil misin neden çalışıyorsun?" dedi kaşlarını havalandırırken.

"Burdan kazandığın paranın 2 katını elini sallasan istediğin yerden çalabilirsin. Neden bu kadar zor bir işte çalışıyorsunki?" Soran bakışları beni bulduğunda elimdeki siparişleri diğer garsona teslim ederek Tae'nin yanına geldim tekrardan. Elimdeki suyu onun önüne koyarak karşısında oturdum.

"Çünkü Jimin'in paraya ihtiyacı var. Ve çok fazla çalışıyor ona yardım etmek istiyorum." diyerek konuştum.

"Jimin?"

possibility; if you love me, jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin