twenty-one

6.8K 547 312
                                    

"Hyung, annem görecek şimdi. Hadi git, ararım seni."

"Jimin, kalsam olmaz mı ya?"

"Ya sevgilim, diyorum ki annem bırakmaz seni." Yüzüne bir gülümseme yayılırken elini yanağıma koyup okşamıştın.

"Sevgilim lafı çok yakışıyor dudaklarına." Bende gülümsemiştim.

"Başka neyin yakıştığını biliyor musun?" Sırıtıp sorduğunda  kızarıp omzuna vurmuştum.

"Neymiş?" dedim merakıma engel olamayarak. Bu soruyu sana hiç ağız işi yapmamamdan cesaretle sormuştum tabii ki.

"Benim dudaklarım yakışıyor mesala ya da daha hızl-"

"Hyung!" demiştim kıpkırmızı yüzümle.

"Bir keresinde sana babacık dedirtmiştim hatırlıyor musun? O da çok yakışmıştı mesala. Daha hızlı babacık-"

"Neden kendi dediklerini de söylemiyorsun? Bebeğim, çok darsın filan." Utanmıyormuş  gibi davranmaya çalışarak söylemiştim.

"İstersen söylerim bebeğim ama bunun için bir şeyler yapmamız gerekiyor değil mi?"

"Hyung gidiyorum ben ya." diye mızmızlanmıştım, morarmaya başlayacaktım yoksa.

"Tamam tamam, öpücük ver."

Hızlıca etrafa bakınmış ve yakınlarda birilerini göremeyince parmak uçlarımda birazcık yükselip omuzlarına tutunmuş ve dudaklarına kendiminkileri bastırmıştım. Dudakların benimkilerde her zamanki gibi baskınlık kurarken bunun sevgi dolu bir öpücük olduğunu bilmek dünyanın en güzel şeylerindendi. O kadar naziktin ki. 

Biraz sonra dudaklarımız tatlı bir sesle ayrılırken alnını benimkine yaslamış ve gözlerimin içine bakmıştın. Gülümsemiş ve küçük elimi yanağına koyup hafifçe okşamıştım. Sen de tebessüm edip yanağımı öpmüş ve nihayet benden ayrılmıştın.

"Aramayı unutma."

"Unutmam aşkım."

Dediğim şeyle yüzüne koskocaman bir gülümseme yayılmıştı.El sallayıp evin kapısına gitmiş ve anahtarımı çıkarmıştım. Ve tabi o sırada kapı açılmıştı. Bu da muhteşem bir zamanlamamızın olduğunun kanıtıydı. Annem ilk bana bakmış, ardından iki metre kadar arkada duran seni fark etmişti.

"Yoongi sen mi geldin tatlım?" demişti gülümseyerek. Ben de içimden işte başlıyoruz diye geçirmiştim.

"Jimin, niye haber vermedin? Bir şeyler hazırlardım. Neyse hadi geçin içeri dışarıda durmayın."

"Efendim, aslında ben gitsem-" Bana bir bakış atıp söylemiştin.

"Ben oğlumu senin evine gönderiyorum ama sen bizim evimize gelmiyorsun, öyle mi?"

"Tabii ki öyle değil efendim." 

"Güzel, hadi içeri geçin."

İkimiz de başımızı eğip içeri girerken mükemmel zamanlama diye geçirdim içimden. Gerçekten mükemmel zamanlama.

Ben önden merdivenlere yönelmişken annem seslenmişti.

"Şişt, gel buraya miniğim. Hadi mutfağa. Sen de tatlım." demişti son cümlesini sana ithafen. İç çekerek mutfağa yöneldim. Sorgu yapacağı tutmuştu yine.

Çektiğim sandalyeye otururken sen de yanıma oturmuştun.

"Jimin, okuldan sonra nereye gittin?" Annem bir şeyleri dolaptan çıkarırken söylemişti. Pek önemi yokmuş gibi sormuştu ama tüm dikkatinin bende olduğunu biliyordum. Sesimi bulduktan sonra konuşmuştum.

angel // yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin