twenty-three

5.8K 505 246
                                    

"Vay be, Yoongi hyung ne şanslı çıktı. Çocuğa baksana, tıpkı idoller gibi."

Koridorda Taehyung'u beklerken yan tarafımdan duyduğum fısıltıyla başımı o yöne çevirmiştim.

Muhtemelen alt sınıflardan bir çocuktu, doğrusunu isterseniz baya sevimliydi. İstemsizce gülümseyerek çocuğun kızarıp başını eğişini izledim.

"Sanırım bu bir iltifattı, teşekkür ederim."

"Ö-öyleydi sunbae." demesiyle alt sınıf olduğunu doğrulamıştı. Tekrar gülümsedim ve başımı önüme çevirerek kaldırdım.

Ve en tatsızından bir dejavu yaşadım.

Yoona. Artık söylemekten çekinmiyorum, onu sevmiyorum.

"Naber Jimin-ah." Yüzündeki yapmacık gülümsemeyle göz devirdim ve yanımdaki az önce bana iltifat eden çocuğun:

"Bu kız tam bir yavşak değil mi ya? Jimin sunbaenimle çıktıklarını bildiği halde Yoongi'ye yürüyor."

diyişini işittim ve sırıttım. Bu çocuğa olan sevgim git gide artıyordu.

"Sanane." dedim sırıtışımı silerek, önümde duran Yoona'ya.

Yapmacık gülümsemesi hafifçe kırılırken ona düz ifademle bakmaya devam ettim.

"Hadi ama, oysa sana anlatacaklaeım vardı."

"Zamanımı senim şizofrenliklerine harcayamam Yoona. Defol git. Yoksa bu seferde Yoongi'nin seni başka bir pozisyonda becerdiğini mi söyleyeceksin? Hayallerinde aşama atlamışsındır belki. Ha? Ne dersin?"

Yanımdaki çocuktan gelen kıkırtıyla ben de gülümsemek istemiş ama kendimi tutmuştum.

"Jimin." demişti Yoona. Aniden değişen ifadesine bakmış ve kaşlarımı çatmıştım. Birden bire ciddileşmişti.

"Ben Yoongi'yi seviyorum."

"Yoona." dedim onu taklit ederek ciddiyetle.

"Yoongi'yi seviyorum. Aklının almayacağı kadar. O kadar ki, onun için verebildiğim her şeyi verdim. O kadar ki, sen kendi mutluluğun için onu benden ayırmak istiyorsun ya; diyelim ki o da bunu istiyor size engel olmayacak kadar seviyorum. Ama sorun ne biliyor musun Yoona? Sorun onun beni sevmesi. Yoongi seviyor beni. İnanılmaz gibi değil mi? Ama seviyor. Anlayabiliyorum işte."

Yoona dolu gözleri ve kavuşturduğu kollarıyla bana bakarken benim de gözlerim dolmuştu.

"Bunu ne kadar bekliyorum biliyor musun? Hiç bir fikrin yok değil mi? İlk senemden beri bekliyorum. Sen daha onu tanımazken belki de. Sense şimdi gelmiş bir iki aylık sevgin için benim bunca zamanlık hayalimi yıkmaya çabalıyorsun. Yoona, sadece kendini mi düşünürsün sen? Ben bile kendime üzülüyordum, sen hiç üzülmüyor musun? Neler yaptığımı biliyor musun? Bilmiyorsun değil mi? İstersen sana anlatırım, ama lütfen biraz beni de düşün. Lütfen Yoona. Onun sevgisini çok zor kazandım. Lütfen bunu mahvetme. Ben bu sefer dayanamam. Anlıyor musun? Lütfen."

Boşalan koridorla beraber ikimiz de çekinmeden karşılıklı ağlamaya başlamıştık.

"J-jimin." Yoona'nın titreyen sesiyle ıslak gözlerimi onun da ıslak olan yüzüne çevirmiştim.

"Ben de yoruluyorum."

Sonra hıçkırmış ve ağzını kapatarak ağlamaya devam etmişti.

"Benim kadar yoruldun mu hiç?"

Söylediğimle birden bire bana uzanıp sarılmıştı ve ben de karşı koymamıştım. Anlamıyordum bu kızı, ama bu sarılışın samimi olduğunu fark eden beynimde birkaç ışık yanmıştı. Yoona belki de sadece sevgi görmek istiyordu, her kızın istediği gibi.

angel // yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin