Şarkı önerisi : Zara Lasson Ain't my Fault
(multi öylesine bir fotoğraftır karakterlere ait değildir bilginize)
〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️
Yolda yürüyüp kasabayı incelerken telefonumu açıp gelen mesajlara bakıyım dedim ve bakmaz olaydım Bir çocuğa çarptım ve yere yapıştım, sanki taşa çarpmıştım arkama bakınca onun da bana baktığını gördüm.Tek kelime etmeden yoluna devam etti ve gözden kayboldu. Ben de yerden kalkıp silkelendim ve aman Tanrım telefonumun ekranı resmen param parçaydı! ve bi özür bile dilememişti. Ben çarpmış olabilirdim ama en azından yardım edebilirdi.
Sahil tarafına gitmeye karar vermiştim. Zaten kasabaya ısınamazken bir de insanları tuhaf çıkmıştı. Harika!
Küçük dükkanlardan birine girdim ve bir kahve alıp oturdum. Hafa çok hafif serinlemişti. İnsanı kadar havası da dengesizdi.
İçeri birinin girdiğine dair haber veren girişteki küçük çan çaldı. Kafamı kaldırdım ve girene batım. Bana çarpan çocuk. Gözlerimi devirdim ve önüme döndüm. Anna orda olanları anlatıyordu. Okuldan birisi kaybolmuş. Küçük sınıflardan sarışın bi kız.
O sırada gök gürlemeye başladı. Yağmur damlaları yerle sanki acelesi varmış gibi buluştu. O kadar hızlı yağıyordu ki yanımda biri konuşsa damlaların sesinden zor duyulurdu. Dinmesini beklesem hava kararıcaktı ve eve dönmem en az 15 dakikaydı. Napıcağımı düşünmeye başladım. En iyisi daha beter olmadan kaçmak diye düşündüm. Kahveyi elime alıp kapıya yöneldim. Tam kapıdan çıkarken bu sefer çocuk bana çarptı ve üzeri tamamen kahve olmuştu. Elindeki telefondan dolayı görmemişti.
Birden yandığı için telefonu yere attı ve.
"Hadi ama" diye bağırdı. Önce mahvolmuş üzerine sonra telefona ve en son ıslak bakışları bana kaydı."Bana çarpan sensin tamam mı!" dedin o sinirle. Çocuğun bana olan bakışları gittikçe sertleşirken bir ıslak mendil aldı ve Üzerindeki kocaman kahve lekesini siliyordu. " bak bana çarpmış olabilirsin ama ne de olsa üzerine kahve döküldü. İyisin diyimi? " insanlık yapıp sormuştum. Gözlerini devirdi telefonu almadı bile. Dışarı çıkıp gitti. Yağmur şiddetini bayağı bir arttırmıştı.
Hava da kararmıştı. Artık gitmezsem annem çok kızıcaktı. Dışarı çıktım ve saniyesinde sırılsıklam olmuştum.
Tam sorunsuz ilerliyordum ki adamın biri kolumu tuttu "bu saatte tek gezmemlisin"
Her şey o kadar çabuk olmuştu ki. O an sadece deri ceketli birini gördüm. Beş saniye önce kolumu tutmuş olan adamı öldürürcesine dövüyordu. Adam kalkamayacak hale gelmişti. Çocuk arkasını döndü ve bana doğru yürüdü. Dükkandaki çocuk. Yine ve yine
İstemsizce" Beni mi takip ediyorsun sen ?"
"Önemi yok" sesi çok boğuk geliyordu.
"Ne demek önemi yok! Sapık falan mısın!"
Dudakları sağ tarafa doğru kıvrıldı, "sadece kasabaya misafir olarak gelmiş bi kıza yardım ediyorum, rica ederim".ben öylece arkasından bakarken o bir motora doğru ilerliyordu.Peşine gitmelimiydim?
"Dükkanda sana çarpmıştım hatırlıyor musun ?" Islaklık saçları önüne düşmüştü.
Kafamı salladım ."sana bir özür borcum vardı"
Motora bindi ve diğer kaskı bana uzattı. Bindim... aman tanrım neden bindim ki ben motorlardan korkarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY 1- Mavi Kurt
WerewolfDaha genç ve masum olan bir kızın vefat etmiş büyükannesinin evine ve kasabasına yerleşmesiyle başlar her şey aşkı, okulu, hayatı ve arkadaşları. Hayattan haberi yokmuş oysa. Gözleriyle şahit olmasa asla inanmazdı onlara. O sarı gözlere. Siyah, gri...