DOLUNAY 1- Mavi Kurt

4 : KaPıŞmA

Şarkı önerisi : Charlie Puth Attention

Yorum bırakmayı ve bana destek olmak için sayfayı beğenmeyi unutmayın , iyi okumalar . Bu arada zamanım pek olmadığı için kısa yazabiliyorum kusura bakmayı ama en kısa zamanda uzun yazmaya başlıcam (:

                   〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

          Eve gelmiştim üzerimi değiştim bol bir mom jean ,crop beyaz askılı, bomber ceket giydim ve direkt dışarı çıktım. çünkü Alex ve Merry ile buluşacaktım , saat daha beş sularıydı.

Merry ile beraber "Cafe Latte" diye bir yere gittik ve Alex'i bekledik. Biraz geç gelse de sonunda buluştuk."Ben çok açım" dedi merry. Alex de" sen hep açsın zaten" dedi ve kahkaha atmaya başladık. "Evet o zaman siparişleri alıyım kızlar." Dedi çok şeker bi kız . "Bana bir hamburger ve kola lütfen Malia" dedi Marry. Demek tanışıyorlardı."Sen yenisin galiba" dedi Malia kafasını yana yatırıp. Gülümsedim "evet, herkes sanki alnımda yazıyormuş gibi bu soruyu soruyor"

"Burası küçük bir kasaba " dedi Alex. "Ben de aynısından alıyım" diye ekledi sonra.
Malia bana döndü sipariş vermemi bekliyordu"ben de aynısından alıyım ama kola yerine vişneli soda olsun"

Siparişler çok geçmeden geldi. Biraz okuldan bahsettik. Derken konu liam diye bir çocuğa geldi. Okulda yaptığı şeylerden sözediyorlardı. Konuya her ne kadar uzak kalsam da çaktırmamıştım. Yemekten sonra birer kahve içtik ve kalktık .Akşam olmak üzereydi.

       Kaldırımdan eve doğru giderken solumda kalan ormandan inleme sesleri geldi sanki bir hayvan boğuşması gibiydi sesler ve merak edip gidecekken , aklıma filmlerdeki o salak kızlar geldi .daha doğrusu salak sarışın kızlar ve sonları da hiç iyi olmazdı. Şansa bakın ki sarışınım. Lanet olsun.

        Orman korku filminden fırlamış gibi duruyordu adeta.Ama ben işte merakıma yenik düşüp ormana girdim ve biraz ilerledikten sonra ormanın ağaç olmayan bir kısmında birbirlerine hırlayan iki kurt gördüm ,oh hayır düzeltiyorum üç biri de yerde yatmış inliyordu demek sesleri çıkaran bu koca kurtmuş , bacağı musluktan su boşalır gibi kanıyordu krem rengi tüyleri kana bulanmıştı . Bacağı öyle kesilmişti ki ...

       Krem renkli kurdun önünde siyah bir kurt onu koruyor gibi duruyordu ona hırlayan kurt ise gri tondaydı , üstüne doğru siyahlaşan tüyleri vardı. Tuhaf olansa grilinin gözlerinin kırmızı olmasıydı !? Bi an içine bişey girmiş falan diye düşünsem de öyle şeylere inanmıyorum diye kendimi zapt ettim.

Siyah kurt gri olanın boğazını ısırdı ve yere yapıştırdı. Ayağa tekrar kalkan gri kurt arkasına bile bakmadan ormana doğru kaçmaya başladı ve kısa sürede gözden kayboldu .

     Siyah kurt beni fark etmiş olacak ki sarı gözleri benim su yeşili gözlerimi buldu ve adeta hırladı . Üzerime doğru yavaş yavaş yürümeye başladı.

      Ben arkama bile bakmadan kaçarken birden arkamdaki sesler kesilince durdum arkamı dönmemle Luke ile burun buruna durmam bir oldu. "Tanrım neden her yerden sen çıkıyorsun!" Ona hala gözlerimi kocaman açmış şekilde baktığımı görünce "burada olanlar burada kalır anladın mı?!" Diye fısıldayarak bağırdı resmen( nasıl becerdi onu da anlamadım).ben korku dolu gözlerle başımı aşağı yukarı salladım.

Koşarak kaldırıma çıkıp evin yolunu tuttum. Akşam olmuştu ve ben yine her zamanki gibi duş aldım.

     Ve aklıma - saat dokuzda arka bahçeye in - sözü geldi üzerime siyah sweat ve taytımı giyip salak gibi arka bahçeye indim ama o yoktu.

Bir kaç dakika bekledikten sonra tam pes ettmiş yukarı çıkacaktım ki  ağacın altından mavi gözlerle bana bakan Luke'u gördüm ve kafamı iki yana salladım. "Tam olarak amacın ne?"

Kafasını geriye attı ve "bak bu gün olan şeyler hakkında sağlıklı düşündüğünü sanmıyorum."

"Ne düşündüğümü nerden biliceksin ki sen!"
Diye bağırdım"ve düşüncelerimin umurunda olduğunu pek sanmıyorum."

"Haklısın ne sen ne de sen düşüncelerin umrumda değil ama ırkım öyle. Bu gün olanları bir kişiye bile anlatırsan hem o kişinin hem de senin sonun olurum Laura" yine bir şey söylememe izin vermeden çekip gidicekti. Buna izin vermezdim.

"Uslu bir kız olup seni dinlememi bekliyorsan fazlasıyla yanılıyorsun" güler gibi bir ses çıkardı yüzünü görmesem de gülümsediğini anlamıştım.Ve gitti.

   Odama çıkıp yattım ,yorucu bir gündü. Annem doktordu ve bu gün mesaiye kalması gerekiyordu .  

Aklıma gelen gerçek beni daha da ürküttü - maalesef ki evde tektim - uyuyamayınca lambayı açıp balkona çıktım ay ışığıyla aydınlanan ormanı izledim Ve salona inip saat üç'e dört'e kadar televizyon izledim . Sabah annem uyandırdı koltukta uyumuşum.

"Laura sabah olmuş fıstığım" annem o şefkatli dudaklarını açarak üzerine "sana tost yaptım minik fıstığım, sanırım gece geç uyumuşsun" diye ekledi .

"Biraz geç yatmış olabilirim ne var bunda ?"

Annem bu sefer kaşlarını çatarak "bu yatma konusunu konuşmuştuk sen dertse pineklerken nasıl dinliceksin ?" Anneme omuz silktim ve masaya gittim.

Canım hiç de tost yemek istemiyordu bu yüzden , süt ve mısır gevreği atıştırıp odama çıktım.

Üzerime beyaz kısa kollu tişört ,altıma dizleri yırtık kot , üzerime kot ceket giydim ve zaten üzerimde olan beyaz sporlarımla evden çıktım .

Annem beni arabada bekliyordu. "Ne çabuk geldin minik fıstığım" dedi . Ben de ona sırıtarak bakıp - hiç yapmadığım bir şeydir genelde -"kesinlikle burayı sevdim " dedim .eğlence daha yeni başlıyordu ...

〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

Bana destek olmak isterseniz vote atıp sorularınızı ya da düşünceleriniz yorum atabilirsiniz hepinizi çok seviyorumm.