16 : DaVeTsİz MiSaFiR

3.7K 184 36
                                    

Şarkı önerisi : Bilal Sonses , İki Kelime

Multi : Laura

Yeni bölümle karşınızdayım klasik şeylerde bu gün "beğeniniz ve yorum yapınız" var sizi seviyorum.
İyi okumalar ....

                     🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘

     Laura Nikolov

Ona küs olamam rağmen kimin aradığını ben bile merak etmiştim . Tam küs sayılmazız ben küsme işini pek sevmem . Yani anlıyacağınız küsmek bana göre değil .

Telefon yerde çalarken Luke sakince Elf kırala bakıyordu . Sanırım ben bu bakışı biliyordum , yani bir yerlerden tanıdık geliyor en azından .

Burası gerçekten sıkıcı olmaya başlamıştı , o sırada telefon çalmayı kesti . Luke başını yana yatırıp eğildi ve son model (  -oldukça havalı - diye ekledi iç sesim ) telefonunu alıp kimin aradığına batı . Kaşlarını çatmıştı , Sinirli olmasa gerek çünkü şu an şaşkın bir biçimde kaşlarını çatmıştı .

Merakımdan " kimmiş ? " diye sordum ama bana cevap ceren olmadı herkes yerinde dururken aşağıdaki sesler de kesilmişti Kavga sesleriyle beraber her şeyin sesini kapatmışsınız gibi bir sessizlikti .

Vee bu iyiye işaret değildi . O anda camı kırıp içeriye giren yeşilimsi küçük top şeklinde bir şeyle Lena çığlık attı . Luke ise koluma yapışıp Lena ya işaret yaptı . Lena koşarak yanımıza geldi ve çıkışa doğru uçtuk resmen .

Kapıdan çıkar çıkmaz alt katın merdivenlerine yöneldik . Merdivenlerden aşağı vardığımız an yukarıda devasa bir gümbürtü koptu .

İşte o an , o yeşil şeyin bir bomba olduğunu anlamıştım . Bomba yeşil bir sis halinde bütün her yere yayılırken kendimizi kapının dışına zor attık . Biraz daha geç çıksak bomba bize bile denk gelebilirdi .

Ormanda , köprünün karşısında , bizi bekleyen kurt sürüsü endişeyle etrafı süzüyordu . Her birinin sarı gözleri bizi buldukça sevinç çığlıkları yükselmeye başlamıştı .

Köprünün kayışları gayet gevşekti kopma ihtimali vardı , Tek tek geçmeliydik . Bu yüzden ilk ben geçtim , Luke beni tutmaya yeltense de çevik bir hareketle ondan kurtulup önüme döndüm .
- yavaş Laura , sakin ol , sakin ol kızım , düşmeyeceksin - iç sesim beni sakinleştirecek melodiler mırıldansa da köprünün altı gözükmeyecek kadar yüksekti . Bir kere uçabilmiştim belki bir daha uçarım diye düşünürken , köprüden büyük bir tahta aşağıyı boyladı .

" Lauraa ! " Luke endişeyle kükrediğinde köprüden bir tane daha tahta yeri boyladı .
" Bekle orada geleceğim " arkamdan mı geliyordu ?

Oh hayır , hayır ikimizi tartmazdı ki "sakın bir adım daha atma ! İkimizi de öldüreceksin ! "
Tam dibimden bir nefes sesi geldiğinde işte o zaman anladık ki çoktan gelmişti .
"Çok geç " boğuk sesi kulaklarıma dolarken içimden - lanet olsun , cidden benden önce beynim aşağı atladı - diye geçirdim .

Bir tahta daha düştü ve bir tahta daha . Köprü yavaş yavaş dökülüyordu . Gözlerimi kapadım çünkü artık bitmişti , burada ölecektik . Ben gözlerim kapalı bunları düşünürken yavaş yavaş havalanmaya başlamıştım .

Sanırım uçuyordum ama tuhaf olan Luke'un kokusu hala burunumdaydı . Köprünün kayışının kopma sesi kulaklarımda yankı yaparken korkuyla gözlerimi açtım . Gözlerimi açtığımda Luke'un kollarındaydım . Ne ara geçtik köprüden ya ?

DOLUNAY 1- Mavi KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin