11 : MAVİ ÇAYLAK

4.7K 263 17
                                    

Şarkı önerisi : Imagine Dragons Thunder

Yorum ve beğeni bırakmayı unutmayın , çünkü bana destek olmak isterseniz değil mi (:

Not : bundan sonra bölümler uzun olucak yaklaşık 20 sayfaya falan denk geliyo.

                    〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

          Laura Nikolov

       Luke Beni eve bıraktığında, eve girer girmez annemle kavga etmeye başladım. Bana ilk defa bağırmıyordu ama sesinde ilk defa dehşeti, benim için endişesini hissetmiştim ama bu anneme trip atmiycağım anlamına gelmiyordu.

"Sen kafana göre bu evden çıkmaya devam ettikçe bende sana yasak koyucam, anne sözü dinlemeyi öğreneceksin Laura! Yeter artık ben seninle uğraşamayacak kadar yaşlandım hiç mi acımıyorsun annene?"

bir an sinirim soldu ama sonra "peki oda hapsi cezası aldın küçük hanım, sen aynen böyle bana cevap vermemeye devam et tamam mı!"

Odama doğru ayaklarımı merdivenlere vura vura çıktım, kapıyı bomba patlamış gibi sinirle kapadım. Annem hiç yapmayacağı şeyler yapıyordu! Beni anlamıyordu!
-ya da sen öyle sanıyorsun Laura- kapa çeneni lanet iç ses.

Arkamdan kapının kilitlenme sesi geldi. Banyoda elimi yüzümü yıkadım, gözlerim neon sarıydı. Aklıma gelen fikirle banyo dan odama uçarak gittim resmen.

Ben fazla yastıkla yatmayı severdim, yastıklarımı insan formunda dizdim, üzerine de yorganımı örttüm. Bu filimlerde hep işe yarardı değil mi?

Normal ışığı kapatıp yerine gece lambamı açtım. Gece lambam pek fark edilmiyordu. Lakin şu an saat öğlendi. Storlarımı indirip, odaya bir kez daha göz attım, işte şimdi depresif  Laura'nın odasına benzemişti.

Birden dişlerimin sivrildiğini fark ettim. Koşarak balkon kapısını açtım. Ardından pençelerim çıkmaya başladı, ağzımdan boğuk bir iniltili döküldü. Vücudumun her yeri yanıyormuş gibi hissettiriyor ve acıyordu. Etrafımda mavi bir ışık yandı ve sonra dört ayaklı bir hayvana dönüştüm. Evet kurt! Kurda dönüşmüştüm!

      Balkonuma dayanan ağaca bir pençemi taktım ve ardından diğerini, diğerini.
Ağacın üzerindeydim, normalde olsa asla bu yükseklikteki ağaca çıkmazdım. Pençelerimi
Takarak ağaçtan aşağıya indim.

  Eeeee şimdi ne yapıcaktım. Kafama göre ormanda gezmemeliydim ama aynen öyle yaptım. Karşıma bir şey çıkması olasılığı epeyce yüksekti tabii ama ben buna aldırmadan yürüyordum.

Kısa süre yürüdükten sonra insan formunda betalarla karşılaştım. Başlarında ise liam vardı. Beni fark edenlerin hepsinin çenesi yerdeydi. Anlam vermemiştim, kafamı yana yatırdım. Liam "senin burda ne işin var, Laura" dediğinde, başımı düzelttim.
Konuştuğumda ne dediğimi kendim bile anlamayacağım bir dil çıktı ağzımdan.

Ne dediğimi biliyordum ama duyunca anlam verememiştim -kurtça konuştun- diye aydınlattı beni iç sesim.

-asıl sizin ne işiniz var- demiştim onlara.
Hepsi de anlamıştı.

"Uzun hikaye" Dedi bana bakarak liam ve sonra betalara dönerek "EĞİTİM ALANINA DÖNÜYORUZ HADİ!" Diye hepsinin duyabileceği bir sesle konuştu. Ardından balıklama atlar gibi öne atladı ve açık gri bir kurt oldu. Bana -takip et- bakışı attı. Ben de peşine takıldım.

Bir kaç dakika sonra eğitim alanlarına vardık. Ve yine beni gören betaların, çaylakların çenelerin resmen yerdeydi.

Meydana gelince siyah bir kurt ve göremediğim bir şey kavga ediyordu, siyah kurt Luke idi ama diğerini liam yüzünden göremiyordum. Liam ın arkasından çekildim ve yanına geçtim.

DOLUNAY 1- Mavi KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin