Life Swap//Min YOONGİ

~23~

"Süpriz yapacağım derken bunu mu kastettin? BİR UÇURUMA GELMEK MİYDİ YANİ?" dedim ona azıcık(!) yüksek ve şaşırmış ses tonumla.

Başını iki yana salladı ve göz devirdi.

"Şimdi ne olacak uçurumun başında titanik yaparken beni aşağı itip arkamdan 'özgürlüğe' diye mi bağıracaksın?"

"Kyung Rim cidden? Senin aklına kim sokuyor bunları?"

Düşündüm, cidden Kyung Rim kim sokuyor bunları aklına?

Her neyse..

"Gel ve otur.." diyen Yoongi'ye baktım ve yanına oturdum.

"Doğum günümde bir uçurumdayım ne kadarda harika?" Dedim ve ona baktım o ise dümdüz karşıya bakıyordu.

Boşluğa bakmak güzel miydi?Sanmıyorum.. Hiçbir şey onun kadar güzel olamazdı.

Birden tüm düşüncelerimi düşünmeden ona söylemek istedim ve ağzıma gelen cümleyi söyledim.

"Keşke hayatlarımızı takas edebilseydik Min Yoongi."

"Bundan emin misin Lee Kyung Rim? Benim bu iğrenç hayatımı mı istiyorsun?"

"Hiç değilse sonun belli, cehennem. Ama benimkinin sonu gözükmüyor bile..."

Başını bana çevirdi. "İllahki yanacaksın diyorsun yani?" Dediğinde ona baktım. "Evet."

"Güzel o zaman beraberiz."

"Derken?" Deyip tuhaf bakışlarımı ona attım.

"Sen benimsin Kyung Rim, şeytanınki kadar çok günahı olan birinin sahiplendiği bir şey ne kadar doğru yolda olabilir ki?"

Sözleri beynimde yankılanırken sadece "Sen benimsin." Cümlesini önemsemiştim.

Ben onundum. O da benim.

"O yüzden beraber yanıyoruz." Dedi.

"Senin olduğun yerde yanmaya hazırım." Deyip ona baktım.

Gülümsedi.

Sen gülümsememelisin Yoongi! Beni öldürmeye mi çalışıyorsun!

Sanırım dediklerimi dıştan söyleme gibi bir hata yapmıştım ki güldü.

"Sadece sana güleceğim."

"Tabiki bana güleceksin!" Deyip dizlerimi kendime çektim.

Telefonu çaldığında hemen cevaplayıp kulağına koydu.

"Nerde kaldınız oğlum! Ağaç oldum."

"-Neyse neyse.. hazır mı?"

"Tamamdır." Deyip telefonu kapadı.

"Ne oluyor?" Deyip ona baktım.

"Hiçbir  şey." Deyip omuz silkti.

"Ya Yoongi! Yinemi adam felan öldürdün hemde doğum günümde!"

"Hayır güzelim, hayyırr."

"O zaman Ne?" Dediğimde "Bekle ve gör." Dedi.

"10"

"Ne?"

"9"

"YOONGİ ne oluyor?"

"8"

"Korkuyorum."

"7"

"YOONGİ yoksa burayı mı patlatacaksın?"

"6"

"MİN YOONGİ!"

"5"

"4"

"3"

"2"

"1" dediği gibi kafamı boynuna gömdüm.

"0" dediğinde hiçbir şey olmamıştı.

"Hay sizin zamanlamanızı s*keyim ben!" Dedi.

Başımı boynundan kaldırmamıştım.

"KYUNG RİM! BAKSANA! SONRA ÖKÜZ YOONGİ ODUN YOONGİ OLUYORUZ." Dediğinde kafamı kaldırdım.

Bir sürü rengarek helyum balonları.

Ağzımı kapatıp onlara odaklandım.

Sen Min Yoongi. Sahip olduğum tek ve en sevdiğim şeysin.

Sen Min Yoongi mutluluk ve öfke sebebim, yaşam kaynağım, ölme isteğimsin.

Sen Min Yoongi... Sen sadece benimsin.

Arkamı dönüp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bir daha onu asla öpemeyecekmişim gibi uzun ve masumdu.

Dudaklarımı dudaklarından sadece milim kala ayırdım.

"Seni seviyorum..."

"Bende seni..."

***

Young-Ra'dan:

Kook ellerini gözümden çektiğinde şaşkın gözlerle havaya baktım.

BALONLAR!

"Hepsi senin için." Deyip belime sarıldı. "Yaaa Kook teşekkürler~" "Bugün unnimin doğum günü için Yoongi-"

Bir dakika bir dakika:
Unnimin doğum günü
Balonlar
Kook'un bana bugün sürpriz yapması
Yoongi oppa
Unnim
Sürpriz

Onu kendimden uzaklaştırdım.

"Jeon Jungkook! Sen! Sen adi herifin tekisin! Unnimin hediyesini bana mı yutturuyorsun Sen?" Deyip omzuna vurdum.

"Hayır kurabiyem bak hayır!"

"Sus!" Deyip ayaklarımı yere vurdum.

"Sen Jeon Jungkook! Sen göreceksin!"

"YA KURABİYEM!"

"Hıı KURABİYEM! Sonra konuşacağız bunları bay Jeon!"

Hepi bört dey may everiitinkkk ingilizcem mükemmeldir bilirim. Bu senin için ösel bir bölüm olsun istedim unnim.

Kook'u şerefsiz yaptım çok özür dilerim kuuk neidhsosbeodbei

Iyi ki doğdun iyi ki varsın iyi ki benim everitinkim (herşeyim) sin seni çooookkk seviyorrrumm.

swaggizligirl flakka serdim yollarına zombi ol gel kollarıma yoonkimmm bdidheidbsodheo kafam iyi

Lütfen yazarımızı dışlamayalım.