Hatırlatma:
"Ailen seni bana sattı Kyung Rim."
"Şerefsizin tekisin Min yoongi."
***
Yanından çekip gidecekken bileğimden tuttu ve duvara yasladı.
"Ne işi?!"
"Bir arkadaşımla konuşuyordum Yoongi." Dediğimde kafasını yukarı kaldırdı. Derin bir nefes aldı "Kyung Rim iki sene öncesine kadar arkadaşın yoktu! Kim bu?!"
"Yoongi sadece bir arkadaş." Deyip bileğimi ondan kurtarmaya çalıştım. "Bırak canımı yakıyorsun."
"DAHA ÖNCEDEN BİR ARKADAŞIN OLDUĞUNU SANMIYORUM!"
"YOONGİ CANIM YANIYOR!" Dediğimde gözümden bir damla yaş düşmüştü. Birden bileğimi bıraktı.
"Bu işi Jungkook'a hallettireceğim ben." Deyip diğer odaya doğru hızla yürüdü.
"Yoongi! Ne? Anlamıyorum! Yoongi sakın o kıza bir şey yapma!" Dediğim gibi kapıyı suratıma kapatmıştı.
***
Birkaç gün sonra:
Okulda neredeyse tuvalete bile peşime birini yollayacak olan Yoongi'ye göz devirdim.
Sonunda okuldan çıkmıştı. Rahat bir nefes verip çantamın tek kolunu omuzuma attım ve okuldan çıktım.
Okulun kapısında ki tanıdık yüz hafifçe gülümsememe sebep olmuştu.
Ona seslenip "Young Ra hadi gidelim." yürümeye başladım.
"Ee günün nasıldı?" Dediğimde ses gelmemişti. Arkamı döndüğümde Young Ra'yı görememiştim.
Etrafa baktığımda, bir kalabalık gördüm.
Kalabalığa doğru yaklaşıp kızların kimin etrafında toplandıklarına baktım.
JEON JUNGKOOK!
Arkamı dönüp kalabalıktan uzaklaştım. Kalabalığın arasında Young Ra'yı ararken kenardan Jungkook'a hayranlıkla bakarken gördüm. Hızlıca yanına yaklaşıp onu tokatladım.
"Young Ra bana bak! Sakın young Ra! Sakın! O çocuğa-"
"Ömrümü çalan o ya zaten." Deyip gözlerini ondan çekmeden konuştu.
İşte bende bundan korkuyordum.
"NE? HAYIR HAYIR O ÇALMAMIŞTIR." Deyip onu kolundan çektim ve eve doğru yürümeye başladım.
"Aşkımı itiraf mı etsem?"
"O da seni rezil etse." Deyip oradan uzaklaştırdım.
"Ama çok sevdim."
"Bazen sadece sevmekle olmuyor Young Ra."
Başını aşağı eğmiş öylece kaldırımda yürürken çoktan yol ayrımına gelmiştik. Sola doğru giderken bir arabanın gelmesiyle hemen kolundan tutup çektim onu.
"Ben seni böyle bırakmam!" Dediğimde "unni..." Dedi.
"Efendim?"
"Belki de o beni asla sevmeyecek."
O kimseyi sevmiyor, keşke bunu sende görebilsen Young-Ra.
"O çocuk için değmez tamam mı?" Deyip onu sarstım.
Gözlerini yavaşça kapayıp, birkaç dakika öylece durdu.
"Görüşürüz."
"Dikkat et Young-Ra." Deyip arkasından baktım.
***
"Jungkook, kızla sadece birkaç hafta dayan tamam mı? Neymiş, kimmiş, Kyung Rim ile işi ne? Bunları öğren yeter."
Duyduğum şeyler yeterince şok olmama yetmişti.
Şimdi Jungkook Yoongi'nin isteği üzerine bunu kabul edecek ve Young-Ra'ya onu sevdiğini söyleyecekti.
Young-Ra zaten onu sevdiği için her şey dahada kolaylaşacaktı.
Benim yüzümden Young-Ra'nın duygularıyla oynanacaktı.
***
Yatağımda oturup öylece tavanı izledim.
Hayatım hepten elden gidiyordu.
Young-Ra benim yüzümden mahvolacaktı.
Tanrı aşkına bu kız neden bu kadar saftı?
Young-Ra'ya Yoongi ile sevgili olduğumu söylemiştim, Yoongi'nin bunu duyması sonucunda utanç krizlerine girebilirdim.
Kendimi siyah yatağa attım. Keşke hemen şuan zaman dursa ve bir daha hiç ilerlemeseydi.
***
Çalan telefonumla yerimde kıpırdandım. Susmak bilmiyordu.
Telefonu açıp kulağıma yaklaştırdım. "Aloo.."
"Unnie! Günaydın! Ne oldu biliyor musun?! Jungkook bana görüşmek istediğiyle ilgili bir mesaj attı."
"hm iyi." Deyip sağ tarafa doğru döndüm.
"Değil mi? Bencede çok iyi!" Dediğinde dediklerini birden idrak ettim.
"YOUNG-RA HAYIR! Yani şey sence de böyle çabuk söylemesi tuhaf değil mi? Belki de biri sana oyun oynuyor."
"Ah unnie~ saçmalama o kadar içten yazmış ki~ bugün buluşacağız."
Benim hemen bir şeyler uydurmam gerekiyordu.
"Aaaa bugün mü? Tüh ya! Bende seni evime çağıracaktım. Film izlerdik!"
"Jungkook'la görüştükten sonra gelirim."
"Olmaz! Zaten bugün Cumartesi! Beraber geçirelim günümüzü! Hatta sen hemen şey yapalım Park'ta buluşalım!" Dediğimde biraz bekledi "Peki! Jungkook'ta gelsin! O da senin sevgilinle takılır."
Young-Ra eğer bu kadar saf olmasaydın, bunları yaşamak zorunda kalmayacaktım! Seni küçük velet!
"Tabi..." Dedim.
"Ah harika! Ben giyineyim, görüşürüz." Deyip telefonu kapattı.
Evet Kyung Rim işler hepten elden gitmişti. Ve uyduracak yalanlar kısıtlanıyordu.
Eğer Young-Ra eve gelirse ve "memnun oldum unnimin sevgilisi." Gibi malca bir şey söylerse kesinlikle batardım.
Gerçi söylemeyedebilirdi değil mi?
Kimin kandırıyorsun Kyung Rim! Tabiki söylerdi!
Derin bir nefes verip kapımı açtım. Merdivenlerden inen Yoongi'yi görünce ona seslendim.
"Imm Yoongi!" Elindeki kahvesinde bana dönmüş ve "Ne oldu?" Bakışını atmıştı.
"Bugün eve arkadaşımı getirebilir miyim?"
Kaşları birden havalanmıştı. Sonra dudaklarını yaladı ve o pis gülümsemesini takındı "Tabi neden olmasın?"
"Teşekkürler." Deyip arkamı döndüğümde konuşmuştu.
"Tahmin edeyim kız benim şu çok merak ettiğim kız mı?"
Derin bir nefes verdim "Evet öyle."
"İyi." Deyip merdivenin son basamağınızda inmişti.
Kısaca ölmüştüm!
swaggizligirl unni neler yapıyorum bilmiyorum affet 😂
Sizde affedin değerli okurlar~ 💕😁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life Swap//Min YOONGİ
Fanfiction"Keşke hayatlarımızı takas edebilseydik Min Yoongi." "Bundan emin misin Lee Kyung Rim? Benim bu iğrenç hayatımı mı istiyorsun?" "Hiç değilse sonun belli, cehennem. Ama benimkinin sonu gözükmüyor bile..." To;@swaggizligirl biricik minminime... Yaşam:...