Sarhoşluğu adının

12 2 1
                                    

Dudaklarında yediği tatlıdan kenarlarına ilişen parçaları usulca temizliyordu. Karşı masadan onu izleyen kişinin çoktan farkına varmıştı yine de kendinden çdün veremiyordu. Kafasını hafiften dışarıya çevirdi sokakta mendil satan çocuklara baktı önce sonra sevgililere baktı izlemeye başladı tek başına yavaş yürüyen adamı ve uçan bir kuşu. Anlamsızca öylesine dalmıştı ki o görüntüye başına gelen garsonun farkında değildi. Adam bir kağıt göndermiş "daha neler" diye sinirlendi içinden. Kağıdı masaya bırakıp gitti garson elbette bakmayacaktı masada bırakıp gidecekti sonra çantasına koydu o kağıdı. Bir kaç gün o çantayı kullanmadı bu kez başka bir mekana gitti kitabını okumaya koyuldu. Lavaboya gitti geldi ve eşyalarını toparlayıp ayrıldı. İşi gücü oturup yazmak okumaktı Lira'nın.

Gün günü kovalıyor bir kaç kafe arasında günlerini geçiriyordu. Yalnızlığından şikayetçi değildi. Aslında o bu yaşantıyı seviyordu bilhassa yalan gülüşlere tercih ediyordu. Etrafında öpüşen tipler onu sıkıyordu sıkmasının nedeni o muazzam iki nefesin hissizce yaklaşmasıydı birbirine. Elbet aşık olacaktı.
İki yılı yaklaşık bütün mekanları gezerek geçmişti. Dergilerde yayımladıkları, ve hafta sonları çalıştığı kitapçıdan başka bir geliri yoktu. Evde yemek yemeyi sevmezdi zaten kendisi.

Ailesinden aldığı kötü bir haberle istanbul'u terketmek zorunda kalan Lira oldukça zorlanıyordu, bu şehri denizi ahhh istiklali bırakmak zor geliyordu. Şehirden ayrıldı ayrılmasına ama bir türlü kabullenemiyordu bu şehri nefes alamıyor gibi geliyordu sanki ona. Ailesiyle oldu olası anlaşamamıştı. İki hafta odasından çıkmadı. Yeni şarkılar keşfediyordu. Geldi geleli eline kalem almamıştı. Kitap okumak için doğruldu yatağından " senden önce ben" kitabını alıp yeniden okumaya başladı. Kitabın arasındaki kağıdı farkedene dek her şey çok güzel gidiyordu:

Böylece bir kere daha boynunlayız
Sayılı yerlerinden..

Bu notu deyip bir kaç dakika düşündükten sonra o adam geldi aklına çantasını karıştırıp o kağıdı aradı, içinde numara var olduğunu düşündüğü kağıtta:

İkimiz birden sevinebilir, göğe bakalım..

Yazıyordu.

İçinden ılık bir şeyler akıyordu farkındaydı ve odasını birbirine katıp başka kağıtların olma ihtimaliyle heyecanladı ve haklıydı

Şimdi otobüs gelir biner gideriz

Durma kendini hatırlat, durma. Göğe bakalım..

Ayakkabılarını kapımın önünde görmek istiyorum
Çünkü bu
Seni seviyorumun içine nal salmak demektir..

İstanbuldan gidişine bir daha yandı ve şimdi daha bi havasız geliyorsu bu şehir. Tanımadığı bir insandan etkilenebilirdi elbet. Aşk tanımamaktan geçer. Bilmediğin bedeni hissetmek istersin. Kollarını inceleyip sana nasıl sarılacağını düşlersin. Adımlarını sayarsın belki. Asla düşünmezsin ne iş yapar ne sever ne sevmez. Bilirsin onun bütün sevdiklerini seversin sen . Gidemezdi elbet korkak aşık olmak da bunu gerektirirdi..

AralıksızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin