Eşyalarını apar topar topluyordu. Giden olmaşıydı elbette. Aksi olan ihtimal bile onu geriyordu. Bir saat boyunca birbirlerine bağırıp küfürler etmişler o gitmese bile Asım kesin gidecekti. Öyle ki kapıdan çıkan kazanacaktı. Hızlı adımlarla ilerleyip son kez baktı evin salonuna öpüşmelerini sarılmalarını hatırlayıp küfür ederek dışarı çıktı. Asımdan önce çıkmıştı bu zafer onu biraz olsun mutlu ediyor sanki üç yıllık bir savaştan galip çıkmış gibi hareket ediyordu. Bir bara oturup içmeyi düşledi önce, sonra yaptı valizini yanına alıp en kenardaki masaya oturdu cebinde parası vardı elbet o parayı alkole veren Asımla bunca kavgalar yaşarken önüne en pahalısını söyledi ne olduğunu tadını bilmiyordu. Asım ne içiyorsa onu istedi belki de ilk kez onun penceresinden bakacaktı hayata, geç kalarak bir de..
Masanın en köşesi en kenarına sinmişti. Kafasını hafifçe kaldırdığında karşısındaki adamı tanımadığını farketti. Belli ki ona anlatmıştı bütün sıkıntılarını Asım'ın ona neler yaşattığını. Onaylatmak istercesine bakış attı;
"Mutsuzsun, öyleyse. Başını şişeye yaslamış ağlamamak için direnişin gözlerinden okunuyor peki neden?"
Baktı ki adama bir şey anlatmamış adam halini anlamaya çalışıyordu. Takdir edilmeyi seven biri olmalı tahminler yürüterek işi götürüyordur bu dedi içinden.
"Beni sevmiyordu"
"Nerden anladın bunu?"
"Bana sarılmıyordu elinde telefon saatlerce insanlarla konuşuyor, benimle ilgilenmiyordu. Öpmüyordu beni"
Duraksadı ağlamaya koyuvermişti kendini.
"Neden peki?"
Kafasını kaldırıp adama sert bir bakış attı ve ekledi:
"Bilsem burda olur muydum?"
"Sordun mu?"
"Koskoca adama ben mi soracağım derdini anlatmıyorsa böyle yalnız kalır işte."
"Koskoca kadına bakar mısın?"
Masadan gülüş atarak kalktı. Kendini ne zannediyordu bu adam. Sevse dur derdi. Gidişini öylece izleyen bir adam gerçekten sevmiş olabilir miydi? Şehri terk etmeden önce neden niye kaçtığını sorgulamaya koyuldu bu kez. Sormamıştı ona neden böyle davrandığını. Sorsa yanıtlayacaktı belki üç yıllık yaşadıkları savaş olamazdı elbet. Dizlerinde uyuduğu gün geldi aklına. Düşünmek çıldırtıyordu onu bir kez daha istedi sarılmayı. Eve yönelecek gücü yoktu biraz cesareti olsa giderdi elbet. Adam gelse diyordu içinden. Gelse ve öpse elmacık kemiklerini yeterdi. Sonra niye kapıdan çıkarken tutmadığını düşünüp kendine haklı nedenler buldu.
Bir taksiye binip otogara gitmesini söyledi.
Nereye gideceğini bilmiyordu, evden çıkarken de bilmiyordu zaten..Bildiği tek şey nereye giderse gitsin, kafasını her şişeye koyuşunda düşlediği adamın omzu olacaktı..