049

22.8K 1.1K 188
                                    

Ayıplı bir bölümdür. Benden söylemesi.

Oy ve yorum şey etmeyi unutmayın. Teşekkür ederim.

Fırat bana beklenti dolu gözleriyle bakarken ben yutkundum. Başka ne  yapabilirdim bilmiyorum.

Ben üstte olacaktım ama nasıl?

Yemin ederim adamın içinde bayılır kalırdım. Çünkü şimdi bile odanın eşyaları dönmeye başlamıştı.

Fırat'ın güzelliğine mi bakayım, yoksa nasıl üstte olacağım onu mu düşüneyim, ne yapacaktım ben? "Sen ne demek istediğinin farkında mısın?" Diye sordum. Değilse olmalıydı.

Gülümsedi. "Sen olduktan sonra önemli değil. Ama acıtma."

Siktir ben bu adama böyle bir şeyi yapamazdım. Psikolojim buna hiç müsait değildi.

Üzerimdeki ince kazaktan hızla kurtuldum.

Onun dudaklarına uzanıp öptüm. Elleri belimi kavrarken beni kendisine doğru çekti.

Dilim diliyle buluştuğunda ikimizde inledik.  Onu uzun uzun öpmek istiyordum. Dudakları benim olsun istiyordum.

Elleri uzanıp pantolonumun düğmesine ulaştı. Ben dudaklarından ayrılmamak için az toparlanıp pantolonumdan kurtuldum.

Üzerine tekrar uzanırken, uyarılmaya başlayan penislerimiz birbirine değdi.

İçimde oluşan gıcıklanma hissi beni delirtiyordu. Kendimi ona hızla sürtmeye başladığımda inlemeleri kulağıma doldu.

Kalçalarımdan tutup beni kendine daha çok bastırdı. Sadece bu şekilde bile gelebilirdim ama daha fazlasını istiyordum. 

  Dudaklarımı Fırat'tan ayırıp kulağına fısıldadım. "Henüz erken. Sırf benimle barışmak için değil gerçekten istediğin zaman olsun." Kulağının altına öpücük kondurduğumda bedenin kasıldığını hissettim. Onu bu kadar çok etkilemek hoşuma gidiyordu.

Aniden yerleriniz değiştirdi. Şimdi onun altında sereserpe uzanan bendim.

Kararan bakışları yüzümün her tarafında gezindi. "Peki ya hiç istemezsem?"

Yanağını okşadım. "Sorun değil. Seni sevdiğim sürece sorun yok. En fazla çüküm düşer o kadar."  Biliyorum hiç romantik değilim.

Kahkaha atarken uzanıp öptüm onu. Birini gülerken öpmek ne güzel şeymiş. Bana tekrar yaklaşırken "Seni seviyorum. Bu kadar kısa zamanda nasıl oldu ama sensiz bir hayat düşünemiyorum." dedi.

"Seni seviyorum.  Sensiz bir hayat asla düşünmedim."

Boynunu öperken gülümsediğini hissettim. Saçlarını okşarken bende gülümsüyordum.

Uzanıp çekmeceden kayganlaştırıcı aldı.  Eline dökerken, deliğimin kasılmasını hissediyordum. Onu içimde hissetmek istiyordum. Bu istekle kasıklarımda uyuşmalar oluyordu.

Soğuk parmaklarını hissettiğimde ürperdim. Beni hazırlamak için sadece deliğime biraz kayganlaştırıcı sürdü. Ardından kendi aletine de yaydı.

Bacaklarım iki yanda iyice açılırken o uzanıp beni öpmeye başladı.

İçime yavaş yavaş kayan aleti aklımı kaçırmama neden olacak gibiydi.

İnlemelerimiz dudaklarımız tarafından yutuluyordu.

Hızlanırken elleri ellerime kenetlendi.

Uçuyordum. Kendimden geçmiştim. Ne yaptığımı, ne söylediğimi bilmiyordum.

Kendi penisime hiç dokunmadan gelirken Fırat ismimi haykırıp kendini içime bırakmaya başladı.

İkimizde nefes nefese öylece uzandık.

Az önce olan şeyler basit bir seks olamayacak kadar özeldi. Bu gerçek aşktı. Birbirimizi gerçekten sevdiğimizin kanıtıydı.
**

Gülmekten kendimi alamıyordum. Çünkü Fırat'la jakuzideydik ve o beni gıdıklayıp duruyordu. Kıçım ağrıyordu. Ama onun umrunda değildi.

Beni kendine çekip öpüyor sonra parmaklarıyla huylanmama neden oluyordu. "Ya bak gidecem yapma artık!" Diye onu uyardım.

Rahatça keyif yapmak istiyordum artık. Bana engel olmamalıydı.

"Tamam tamam bir şey yapmayacağım. Gel böyle."

Kocaman iki adam jakuzide oyun oynuyorduk resmen. Sırtımı sıcak göğsüne yasladığımda elleri karnımı sardı. Beni kendine daha çok çekerken burnunu boynuma sürttü. "Kokunun daha önce çok güzel olduğunu söylemiş miydim?"

"Hayır ama bundan sonra sık sık söyleyebilirsin."

"Kokun çok güzel."

Elleri uslu durmayıp göğsüme doğru çıkmaya başladı. Beni okşarken nefesimin hızlandığını hissediyordum. O ise yavaş yavaş kendini bana sürtüp, boynumu yalıyordu.  Kulağımın altına gelen dil darbesiyle kendimi kastım.

O ise oraya öpücük kondurup yalamaya devam etti. Eli ise sağ göğsümü okşuyordu. Diğer eli ise penisimi çekiştiriyordu. Beni her taraftan uyarmaya çalışıyordu ve oldukça başarılıydı.

Kalçalarımın arasında hissettiğim kalınlığı ile kanım kaynıyordu.

Dizlerimin üstünde durup onu içime almaya başladım. Fırat ise yaptığı işe devam edip beni heycanlandıryordu. 

İçimdeki sertlik beni delirtecek gibiydi. Yavaş yavaş hareket etmeye başladım. Suyun sesi ve bizim seslerimiz geniş banyoya dağılıyordu.

Sırtıma omzuma sayısız öpücük ve ısırık bırakırken daha hızlı oturup kalkmaya başladım. Nefesim ve kalp atışlarım hızlıydı.

Fırat bana daha fazlasını vermek için kendini benim ritmime uydurup girmeye devam etti. Hazdan aklımı yitirecek gibiydim.

Yorulmuştum ama bırakamıyordum. En sonunda o içimde seğirirken kendimi bırakmaya başladım. Hemen arkamdan o hızlanarak o boşaldı.

Sıcak suyunda etkisiyle vücudum pelteye dönmüştü. Kendimi göğsüne bıraktığımda onunda benden farklı olmadığını biliyordum. "Bu mükemmeldi. Her zaman isteyeceğim mükemmellikteydi. Ümit sen olağan üstüsün.  Kalbime iyi gelmiyorsun."

Uyuşan beynimle söylediklerini algılamam zor olsada mutlu etmeye yetmişti. "Seni seviyorum." Diye fısıldadım yorgun sesimle. Çok yorulmuştum. Hala içimde olan aletinin cazibesine kapılmadan kendimi uykuya bıraktım.

***

Kamu spotu: Banyo yaparken dikkatli olun. Heyecan aramayın. Yapılan bir araştırmaya göre yurt dışında ölüm sepeblerinin ilk beş nedeninden biri banyoda kayıp düşmek.


AŞKIMCIM/ BOY×BOY/ TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin