DÖRT: CANAVARA SÖYLENEN NİNNİLER

185 19 59
                                    

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: CANAVARA SÖYLENEN NİNNİLER

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: CANAVARA SÖYLENEN NİNNİLER

"Canavar, ne zaman canavar değildir?

Oh, onu sevdiğinde,

Ona uyuması için ninniler söylediğinde."

Caitlyn Siehl

🗝˚

(Şarkılar)

Sudno, molchat doma

Decode, Maggie lindeman.

Devils playground, the rigs

Gnossienne no1, Erik Satie

🗝˚

Leningrad sokakları,

soğuk bir kış gecesi.

"Petersbug'da bir dedikodu dönüyor," Yaşlı adamın bastonu buzun üzerinde kayıyordu, üzerindeki cepleri yırtılmış kaban soğuk ile arasındaki tek engeldi. Ancak seneler içerisinde derisi soğuğa alışmıştı sanki. Bastonunu kenara koyduğunda, filini oynattı. "Ne dedikodusu?" diye sordu biraz bile merak etmemesine rağmen. Karşısındaki adam burasının Leningrad olduğunun farkında bile değildi. Birkaç hamle sonrasında mat olacağının da farkında olmadığı gibi.

"Yakov Petrovich," diye fısıldadı genç adam. İsmi söylerken sesini olabildiğince kısmıştı. Eğer yeterince yüksek sesli söylerse, daha yirmi bir yaşında mezara girmiş o adam geri dönebilirmiş gibi. Herkes ondan korkardı. O kadar gençken başardığı onca şeyden ve eğer ölmeseydi yapabileceklerinden. Yakov ölmeseydi, Petrovichleri kimsenin deviremeyeceğini herkes bilirdi. Annesi ve kız kardeşi o öldükten sonra delirmiş, tüm aile bitmişti.

Ölüsünden bile korkulan bir adamın, canlısının ne kadar güçlü olacağını hayal edebiliyor musunuz? İsimlerin gücü vardır, bazılarının dillendirilmesi bile kanını dondurur insanın. Yakov Petrovich o isimlerden biriydi.

"Petrovich ölmeden önce, dünyada hiçbir şey bırakmadan gitmemiş diyorlar," Genç adam karşısındaki sefil ve fakir yaşlı adamdan aslında korkuyordu. Onunla her gün aynı saatte bu oyunu oynamasının tek sebebi yapacak daha iyi bir şeyi olmamasıydı.

Bir de oyunu öğreniyordu.

"Düzgünce açıkla şunu,"

"Petrovich dünyaya tohumlarını bırakmış," dedi oğlan hafifçe gülümserken. "İnanmıyorsan, Koschei'nin prensinin gözlerine bakacakmışsın. Bazen gözler, kelimelerden daha çok hikaye anlatır."

KOSTYEV SARMALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin