5. Bölüm

100 6 0
                                    

Daha sonra nereye yürüdüklerinin farkında olmadan saçma sapan konulardan konuşmaya başladılar. En sonunda Myung Soo şu soruyu sordu.

"Önceden hiç erkek arkadaşın oldu mu? ... Yani sevgili olarak?"

Hemen ardından sorduğu sorunun saçmalığını anlayıp konuyu değiştirmeye çalıştı ama Ji Yun soruyu duymuştu ve cevap verdi.

"Hayır, hiç öyle bir şey yaşamadım." Sadece bunu söyledi. Daha fazla konuşmadan ikisi de ayrıldı. Bir sonraki gün okulda görüşmek üzere tabii...

Ji Yun eve geldiğinde Dong Woo henüz gelmemişti. Odasına geçtikten 15 dakika sonra Dong Woo'da gelmişti. Elinde gazete vardı ve biraz hevesli görünüyordu. Ji Yun'un yanına çıktı. Kapıyı çalmadan -her zamanki gibi- içeriye daldı.

"Bil bakalım ben ne yaptım?"

"Odama izinsiz girdiğine göre? Sana daha kaç kere söylemem gerekecek?"

"Bu boş konuşmaları geç lütfen. Yarın evden çıkıyoruz. Akşama kadar yeni evimiz için çalışacağız. Küçük bir çatı katı. Şimdi ordan geliyorum. Seoul, Han Nehri... Her şey çok net görünüyor. Mükemmel, mükemmel!" Dedi kendini Ji Yun'un yatağına atarak.

Sırt üstü uzanmıştı. Ji Yun masasından kalkıp elindeki gazeteyi aldı. Birkaç yer daire içine alınmıştı. En sonunda üzerinde yıldızlar olanın Dong Woo'nun bahsettiği yer olabileceğini anladı. Ji Yun onun kadar memnun olmamış gibi sandalyeye oturdu.

"Annem... Sence bir şey söyler mi?"

"Onları umursama bence. Uzun zamandır yapmayı planlıyordum. İşte gün bugün! Lütfen böyle şeyleri kafana takma. Eğer para vermeyi keserlerse de ben çalışıyorum zaten. Annemiz öyle bir şey yapsa bile babamız var. Merak etme. Her neyse neden bunları konuşuyoruz? Yarın için yanına alacaklarını hazırla. Sonunda bu karanlık, büyük evden kurtuluyoruz."

"Sen iyi olacaksan ben de iyiyim. Hemen yarın mı çıkıyoruz?" 

"Evet. Ayrıntıları az sonra konuşuruz. Ben şimdi yemeği hazırlıyorum. Oyalanma ve aşağı gel. Son günün şerefine iyi şeyler yapacağım!" 

Dong Woo odadan çıktıktan sonra Ji Yun olduğu yerde oturmaya devam etti ve bir süre boş boş etrafına baktı. Öyle kolay olamazdı. İlla ki bir sorun olacaktı. Son zamanlar onun için iyi geçmişti. Özellikle okuldayken o kadar kötü hissetmiyordu. Bunun nedeni Myung Soo olabilir diye düşündü. Ama aralarının iyi olması hep iyi olacak anlamına gelmezdi. 

Öyle küçük şeylerle beynini oyalarken Dong Woo aşağıdan bağırdı. Ji Yun da daha fazla beklemeden aşağıya indi. 

Masaya oturduğunda canı hala sıkkın gibiydi. Bugün Myung Soo'ya anlattıklarını düşünüyordu. Onun hakkında yanlış düşünür müydü? Kendini acındırmaya çalışmamıştı, sadece başından geçmiş olan kötü bir anısını bir arkadaşına anlatmıştı. Bunu kabullenmeye çalışarak Dong Woo'nun onun izlediğini fark edememişti.

"Neden bu kadar düşüncelisin? Hala annemin ne tepki vereceğinden mi korkuyorsun?"

"Ha..hayır. Sadece bugün birine bir şeyler anlattım da nasıl bir tepki yaratacağını bilmiyorum."

"Kime ne anlattın? Dertlerini benden başka birine daha mı anlatıyorsun? Kendimi dışlanmış hissettim." 

Dong Woo yarı ciddi yarı alaylı konuşmuştu. Yemeğiyle oynarken Ji Yun kalktı ve arkadan ona sarıldı.

"Ben abimi kimseyle değişmem. Sadece biriydi işte, anlattım geçti."

Yemek yedikten sonra evde kaldıkları son gün olduğu için sabahlamaya karar vermişlerdi. Güzel bir film açtıktan sonra Kanepede birlikte oturup filmi izlemeye başladılar. Ki sabahlama işi ikisi de uyuduktan sonra uçup gitmişti. Biri çıksa, fotoğraf çekse Instagram'de iyi beğeni alırdı.

---------------------------------

( http://www.youtube.com/watch?v=KMihKmoYfe8bununla devam edelim, isterseniz tabii )

Sabah uyandıklarında her şeyi bırakıp gitmekte biraz zorlanmışlardı. Ji Yun odasına son bir defa daha baktıktan sonra yatağının üzerine bıraktığı ayıcığını aldı ve aşağıya indi. Dong Woo onu görünce tebessüm etmişti. Ji Yun omuz silktikten sonra bavulları alıp çıktılar. Taksi tutmak zorunda kalmışlardı. Biraz üzgün gibiydiler. Bütün olumsuzluklara rağmen orası ikisinin büyüdüğü evdi ve bırakıp gitmek onlara kötü hissettirmişti. En sonunda eve vardıklarında bavulları yukarı çıkardılar. İçerisi o kadar da büyük değildi. Eşyalar yerleştirilmişti. Az olmalarına rağmen içerisi biraz ağır biraz da şirin duruyordu. Buraya gelmek o kadar da kötü değildir diye geçirdi aklından. Çantasını kenara bırakıp yerde bulunan mindere oturdu. Dong Woo yanına geldiğinde

"İstersen yarın da okula gitme. Birlikte alış - verişe çıkalım."

"Tamam. Ama gidip rapor vermeliyim çünkü devamsızlık işliyor."

Dong Woo tamam dercesine başını salladı ve mutfağa bakmaya gitti. Ji Yun telefonunu çıkardı. Kilidi açıp kapattıktan sonra başını duvara yasladı. 

----------------------------------------

Myung Soo okula geldiğinden beri Ji Yun'un neden gelmediğini anlamaya çalışıyordu. Sung Yeol ve Sung Jong'a sormak istedi ama son zamanlarda bazı şeyleri şakayla karışık ona söyledikleri için bundan vazgeçip bir sonraki günü bekledi. Belki dedi kendi yüzünden okula gelmemiş olabilirdi. Dün yaptıkları konuşma yüzünden utanmış ve gelmemiş olabilirdi. Aklında bu sorularla gün boyu okulda dolaştı. Eve geldiğinde de odasına geçip gün boyu onu düşündü. Tanışmalarının üzerinden henüz 4 gün geçse de onunla arasında çok farklı bir bağ oluştuğunu hissedebiliyordu. 

5. Bölümün Sonu. Bu bölümde ilham 0. Bu hafta pek iyi bir hafta değildi benim için o yüzden pek bir şey yazamadım. Umarım bir sonraki bölüme ilham geri gelir ve daha okunaklı bir şeyler yazabilirim. Keyifli okumalar. ^^

Sensizlik Bende HuyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin