Kolye

1K 99 37
                                    

Bunca ağırlığı kaldıramıyorum. Dünya ağrıma gidiyorsun! Gidişlerin habercisisin hep. Gelmeler hiç uğramıyor buralara. Sığınak gözyaşlarım. Sıcak sıcak, içime içime sığınan. Beni terk etmeyen tek şey acı, gözyaşı.

Hava buz gibiydi. Ellerim, ayaklarım, yüzüm buz tutmuştu. Buna rağmen pencereyi kapatmıyordum. İçimde ki yangın, soğukluğu hissettirmiyordu. Bu soğuk beni yürek yangınım kadar etkilemiyordu. Ve şu ses. İnce parmaklarla naifçe basılan tuşların sesi, içindeki acıyı dışarı vuran notalar.

Kapkaranlık bir gecede sokağın ortasında piyano çalan adamın gökyüzünü parmak uçlarımla hissetmek isterdim.

Açık olan penceremden gelen şey yalnızca iliklerimi üşüten ayaz değil, Süheyl'in çaldığı piyano sesiydi.

Kelimeler yetmez ya bazen işte notaların ayrı bir dokunulmazlığı vardır. O dokunulmaz notalar nasıl da dokunuyor yürekcağızıma.

Bir yandan mehtabı izliyor, bir yandan Süheyl'in kelimelerle anlatamadığı acılarını dinliyor. Yüreğimi deşiveriyorum.

Kendi acım yetmezmiş gibi, Süheyl'inkini de ekliyorum. Dayanabilme sınırımı ölçer gibi.

Sesler kesilmişti. Kayan bir yıldıza takıldı gözlerim. Normalde kayan bir yıldızda dilek dilemezdim. Fakat bugün, yüreğimde fısıltıya karışan dualar vardı.

''Allah'ım, sen beni ağlatanları, kıranları affet!

Zira ben affedemiyorum.''

Acaba Süheyl'de görmüş müdür kayan o yıldızı? O da dilek tutmuş mudur?

Telefonuma gelen mesaj sesi, beni bir süreliğine ayırdı düşüncelerimden.

Gelen mesaj Süheyl'dendi.

'Bazen yıldızlar bakar, insanlar kayar hayatımızdan'

Sorumun cevabını almıştım. Kayan o yıldızı o da görmüştü. Acaba ne geçirmişti içinden? Bana kırgın mıydı?

Elimdeki telefonda yazan mesajı 12 kez okudum sanırım. Sanki oralarda bir yerlerde o enkaz altında kalıyormuş da ezilen ben oluyormuşum gibi. Bana kırgın olduğu düşüncesi geçtikçe aklımdan eziliyordum. Un ufak oluyordum.

Hemen bir mesaj daha geldi.

'Yalnız banka gelir misin? Ben de bir emanetin var.'

Ne emaneti? Süheyl' e bir emanet verdiğimi hatırlamıyorum.

Üzerime bir şeyler geçirdikten sonra süratle çıktım evden. Merdivenlerden inerken 'ben bahçeye çıkıyorum' diye mesaj attım anneme.

Asansörden değil de merdivenlerden inişime akıl sır erdiremedim nefes nefes kalınca.

Nefesimi düzene koyup, yalnız banka doğru ilerledim. Emanet gibi duran siyah şalım ve üzerime geçirdiğim uzun gri kabanımla çok pejmürde göründüğüme eminim.

Yalnız banka geldiğim de onu her zamanki gibi bankın sol ucunda dalgın bir şekilde uzaklara bakarken buldum. Sanki o buralara ait değilmiş gibi. Sanki çok ötelerde yaşıyordu. Bedenen burada olsa da ruhu hep bir şeyin hasretini çeker gibi buruktu.

Bankın diğer ucuna sessizce oturdum. Yıldızları izliyordum. Mehtabın parlaklığına bakıyordum. Bir süre bu şekilde sustuk. Hava soğuktu ve yıldızlar çok güzeldi.

Derince çekilen bir nefes sesi duydum. Tüm dünyayı içine çeker gibi bir his uyandırdı bende bu nefes. Kafamı ondan tarafa çevirmeye cesaretim yok. Önüme eğdim.

🐛 Tırtılın Hikâyesi 🦋  | TAMAMLANDI |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin