Sevgili kızım, Göknil'im,
Sen bugün büyük ihtimalle 18 yaşına girmiş olacaksın. 26 Aralık, seni on sekiz yıl önce o pislik yerde dünyaya getirmek zorunda kalmıştım, baban Feza, beni o aşağılık insanlara satandı. Babamın o olduğuna emin miydin dersen de, baban bana aşık değildi, ben 18 yaşımda ona kanıp evimden kaçmıştım. Onun yüzünden fahişe diye adlandırılmıştım. Sana hamile olduğumda Feza'dan zor kaçmıştım, eminim hâlâ kadınları satmaya devam eden bir pezevenktir. Ben, seni asla terk etmek istemedim. Ben asla seni başkasına bırakmak istemedim, ama o baban olacak ,çok afedersin bir tanem, orospu çocuğu senin mutlu bir hayat yaşamana engel olacaktı, biliyorum. O kendini bilmez birisiydi. Zamanı geldiğinde seni bile satardı, bunu bildiğim için önce kendime, sonra senin hak ettiğin sevgiye kıymak zorunda kaldım. Sana hamile kalmadan önce para biriktiriyordum, kimsesiz çocuklar için. Sonra seni öğrendim, her ne kadar babandan utanıyor olsam da, senden asla utanmadım. Bir ev buldum kendime, kendimi umursamadım, tek umursadığım sendin. Tek önemsediğim, ben ölsem olurdu, ama sana kıyamazdım. Sonra kaldığın yetimhanede ki arkadaşım bana bir teklif sundu. Eğer benimle kalsaydın, Feza seni asla bırakmazdı. Bulurdu, öldürürdü. Yaşaman benim için daha iyiydi. Yüreğimde sana olan sevgim, kendimden daha önemliydi. Uygar, senin ağabeyin biliyorum, nerden biliyorsun diye soracaktın yaşasam, biliyorum. O aileye gitmeni Asuman sağladı, yetimhanenin müdürü. Seni bırakmaz istemezdim, gül kokulum. Şu anda o beşikte küçük ellerin ağzında, tavana bakınıyorsun, çöplük gibi bir evdesin meleğim ve sen bunları hak etmezsin. Çünkü sen öyle güzelsin ki, ilk elime aldığında ağlamıyordun, o kadar mükemmelsin ki seni nasıl bırakacağımı bilmiyorum. Seni böyle bırakacağım için affet meleğim, seni her şeyden çok seviyorum. Bu mektubu okuduğunda belki beni anlarsın, belki de nefret edersin ama dayanamam meleğim, ben seni hep izleyeceğim, gökyüzüm. Cehennemlik bir hayatım var biliyorum ama belki günahlarımdan arınınca yanına gelirim ha gül yüzlüm? Seni her şeyden, herkesten çok seviyorum, hep seni izliyor olacağım, belki aşık olduğun çocuğu bana anlatamayacaksın, belki torunlarımı göremeyeceğim, belki kız istemeye geldiklerinde seni başkasından isteyecekler, doğumunda yanına gelemeyeceğim, ve daha birçok anını kaçıracağım. Ama bil ki meleğim, her şeyi seni çok sevdiğimden yaptım. Lütfen beni affet, lütfen beni affet ki huzura kavuşayım. Şimdi seni yetimhaneye götüreceğim, ardından hak ettiğim sonu bulacağım. Ben öleceğim bir tanem ama affet. Benim biricik kızım, senden bbinlerce kez özür dilerim, ve o saçlarını binlerce kez öperim. Mutlu ol, seni hiçbir şeyin üzmesine izin verme. Seni çok seviyorum. Seni sadece iki hafta yanımda tutabildim, ama hayatımsın. En çok değer verdiğim sensin. Unutma bir tanem, günahkar olsam da elbet bir gün kavuşuruz. Yalnız hissetme, ben varım seni izliyorum meleğim.
Seni her şeyden çok seven annen Deniz.
9 Ocak 2000.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gelmeyenin gelişi|texting
Short Story→tamamlandı Bana, onun ve benim biz olma ihtimalimiz imkansız geliyordu. Ama imkansız diye bir şey, yoktu.