7.5|Özel Bölüm

1.5K 80 3
                                    

Vural'a bakmak için aşağıya hızlıca inerken, soluğumu düzenlemek istesem de nafileydi. Hızlıca inip eğer spor odasına inersem, bugün onu görmüş olacaktım fakat inemezsem, göremeyeceğim için evinin önünden geçmek için yolumu uzatmam gerekirdi.

"Vural!" diye bağıran Sanem'i duymamla duraksadım.

"Geliyorum!" diye cevap verdi Vural, benimse öylece merdivenlerde adımlarım duraksamıştı.

Ben yine, Vural'ın o kıza bakmasını, onu sevmesini, elinin elinde olmasını izleyecektim.

Bir köşede, gizli ve saklıca.

Verdiğim derin nefesi, öylece bıraktım havaya.

"Ne oldu?" diye sordu Vural, Sanemse suratındaki o aptal gülümsemesiyle bakıyordu.

"Ya aşkım, bana bir çocuk dedi ki sevgilim var mıymış, bunu sordu bana. Bak sen el ele tutuşmamızı istemiyorsun, kimse bilmiyor sevgilin olduğumu." dediğinde bende bir yandan söylediklerini tekrar ederken yüzümü buruşturup homurdanıyordum.

"Sanem, bunu defalarca kez söyledim. Ciddi olup olmadığını anlamadığım bir şeyi insanların önüne süremem, sen de biliyorsun sana güvenmiyorum." dedi Vural, Sanem duraksadı.

"Ama bana çok aşıksın, biliyorsun bunu. Neden ciddi olup olmadığını test ediyorsun ki?" diye sorduğunda ciddi ciddi yüzümü buruşturmaktan kaslarım ağrıdı.

"Ben bir şey bildiğimi sana söylemedim Sanem," dedi ve durdu Vural.

Ben onları daha fazla dinlemek istemedim, merdivenlerden yürümeye devam ettim.

"Göknil?" diye bir soru işittiğimde kafamı kaldırdım.

Aslında kafamı kaldırmamam gerekirdi, gözlerim ve burnum çoktan kızarmış olmalıydı. Bana sorgu dolu gözlerle bakıyorken bir anda duraksadı.

"Ne oldu sana?" diye sordu.

"Öküzün biri çarptı." dedim, o öküz kendisiydi.

"Hayvan herifler, hiç dikkat etmiyorlar iyi misin? Bir yerinde bir şey var mı?" diye sorduğunda elimi götürüp kalbime götürecekken karnıma çevirdim aniden.

"Karnıma dirsek atmış olabilir." dedim ve yüzümü düz tutmaya çalışmaya devam ettim.

"Hadi gidelim sana krem bulalım eğer kas ağrısı gibiyse sıcak su alabiliriz. Bence ikisini de yapalım Gökyüzü Gözlü, yürü bakalım." dediğinde içten içe gözlerimi gökyüzüne benzettiği için akşam yorganımı tekmeleyecektim, orası kesindi.

"Senin işlerin olabilir, rahatsız etmek istemiyorum." dediğimde kaşları çatıldı.

"Duymamış olayım bu dediğini, yürüyemiyorsan kucağıma bile alabilirim. İyi misin gerçekten?" diye sorduğunda arkadan biza bakan Sanem'i gördüğümde gözleri kısık bize baktığını gördüm.

"Aslında koluma girmen benim için iyi olabilir." dedim ve ona baktım.

Keşke kendi kalbimi düşünseydim, çarpıntım var sanırım.

Yoksa ölüyor da olabilirim.

Koluma girdiğinde gerçekten ölüyor gibi hissetmeye devam ediyordum.

İçimden dua etmeye başladım, sayı saymaya da öyle.

Bana baktığında gülümsedim ona, o da bana gülümsedi.

O gülümseyişi zihnimde yer edindi, benim kolumda, bana gülümsediğinde hissettiğim o duygular çok başkaydı.

O benim için, çok başkaydı.

*Üç seneye yakın bir süre sonra merhaba, o kadar özlemişim ki Göknil ve Vural'ı eskilerden bir sahne yazmak istedim ve size bir teşekkür etmek istedim. Ben bu hikayeyi liseye ilk başladığımda yazmıştım, çünkü üniversite sınavım var yarın. Oldukça stresli olsam da, gördüğümde suratımdaki gülümsemeyi hiçbir şeye değişmem. Size beni bir milyon okunmaya ulaştırdığınız, beklemediğim kadar büyüdüğümüz için ben milyonlarca kez teşekkür ediyorum. Minettarım size, umarım hepinizin hayatında düzensizlikler olsa da en sonunda çok mutlu olacağınız bir hayatınız olur. Yüzünüzden tebessüm eksik olmasın, (bunu depresif yazarınız söylüyor. Wldmwmdöwöxöwmsms)  neyse uzatmayayım milyonlarca sevgi, ♡

gelmeyenin gelişi|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin