12- Takip

650 13 20
                                    

Parmak uçlarımda kanımın hareketini hissederken bir yandan da taksinin camından şehrin ışıklarının gözümün önünden geçip gitmesini seyrediyordum.

Berk Duman

Beni ben yapan tüm uzuvlarım, hücrelerim sürekli bu ismi tekrarlarken tek düşündüğüm bundan sonra ne yapacağımdı. Polise gitsem elimde somut bir kanıt olmadığı için sadece vereceğim ifade pek bir anlam ifade etmeyecekti. Bu adamı tanıyan ve abim ile aralarındaki, abimi ölüme sürükleyen husümeti bilen birine ihtiyacım vardı.

"Tufan! Tabi ya Tufan ve arkadaşları abim kaçırılırken oradalardı"

Taksici kendi kendime konuştuğum için dikiz aynasından garip garip bakıyordu. Aynada bakışlarımız kesiştiğinde "Kızım telefonun arabaya bindiğinden beri çalıyor bak istersen, bakmayacaksan da sessize alıver" dedikten sonra bakışlarını trafiğin sıkıştığı yola çevirdi.

Şoför söylediğinde çaldığını fark ettiğim telefonumu alıp arayanın kim olduğuna baktıktan sonra açtım.

Ben "Ne var?" demeye kalmadan Yasin'in gergin sesi kulağıma doldu.

"Peşindeler, takip ediliyorsun" Sesi oldukça sakindi.

Hemen taksinin arkasına bakıp beni takip eden arabayı bulmaya çalıştım. Fakat bu tarfikte hangi arabanın beni takip ettiğini anlamak çok zordu.

"İkra evine gitme. Şoföre söyle kalabalık bir caddeye götürsün seni. Ben seni oradan alacağım"

"Biliyordun değil mi?"

Yasin benim soruma cevap vermek yerine "İkra dediğimi yap eve gitme" dedi.

"Tabii ki biliyordun"

"İkra bu gece dediklerimi yapıp hayatta kalırsan sana her şeyi anlatacağım"

"Hayatta kalacağım" Kendimden son derece emin bir ses tonuyla konuştum.
"Ama senin dediklerini yaparak değil" konuşmayı bitirdikten sonra telefonumu tamamen kapattım.

"Abi bu trafik bu gece bitmez sen beni ileride ki metro istasyonunun orada indir. " derken ceketimin cebinden paramı çıkardım. Aynanın üzerinde yazan paranın üç katını şoföre uzatıp "Senden bir ricam olacak ben indikten sonra bir süre arabaya müşteri alma. Seni durdurup beni sorarlarsa trafik sıkışık diye metroyla gitmek için arabadan indiğimi söyle ve sonra sana ilk verdiğim adresi onlara ver "

Dikiz aynasından bana bakıp bir şey söyleyecek oldu ama sonra vazgeçip sadece "Tamam" dedi.

Trafik yüzünden arabalar milim milim ilerliyordu. Arabadan indiğimi fark etmemeleri için bir yol bulmalıydım. Kafamı kaşırken hızlıca düşünüyordum. Arabanın yan aynasından gözüme çarpan ışık kafamın içini aydınlatmıştı resmen. Üç şeritli yolun en sağındaki şeritteydik. Hemen arkamızda halk otobüsü onun yanında da nakliye kamyonu olduğunu düşündüğüm bir araç vardı.

"Abi sen orta şerite arkadaki nakliyat kamyonunun önüne geçmeye çalış. Arabanın sağ tarafı arkadaki halk otobüsünü ortaladığında ben arabadan ineceğim tamam mı?"

Şöför bu durumdan rahatsız olduğu belliydi fakat yine bir şey demeden kafasını salladı. Şoförün sorgulamaması benim için büyük mir velinimetti. Sağına soluna bakıp benim dediğimi yapmak için harekete geçti. Arabanın sağ tarafı arkadaki halk otobüsünü ortaladığında kapımı kendim geçebileceğim kadar açtım. Halk otobüsü ve nakliyat kamyonundan görünmeyeceğimi düşünüyordum fakat yinede tedbirli olup arabadan eğilerek indim. Kapıyı kapattıktan sonra yine eğilerek yol kenarındaki kaldırıma çıktım. İnsanların arasına karışıp metroya inerken de sürekli arkama bakıp takip edilmediğimden emin olmaya çalıştım.

KÖR KURŞUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin