Görevimiz Klişe.

⛄🌞 Görevimiz Klişe |2|

Görevimiz Klişe |2|

Asilcik'lerime ithafen.

Multi; Nina Dobrev, Ayperi Akkuzu.

7 Ağustos 2017 ilk yazmaya başladığım tarihti, aklınızda bulunsun. :P /Okumaya başladığnız tarihi buraya bırakın./

⛄

"Ayperi..."

"Hmm..." diye bir mırıltı döküldü ağzımdan. Argun'un eli, yüzüme düşmüş uzun saçlarımı çekti. "Kalk hadi, uykucu," dedi ceketini üstüme örterken. "I-ıh," diye bir ses çıktı ağzımdan, onaylamazcasına. "Gel sende uyu."

Güldüğünü işittim.

Uykum var diyorum, uykum senden kıymetli Argun.

"Arabada uyu," dedi bir elini sırtıma koyup diğer elinide dizimin altından geçirirken. "Kötü çocuğun mercimeği fırına vermeye gitti." Boynuna koala gibi yapıştım. "Boybad'im yapmaz," dedim Argun'un boynundaki dövmesine bakarken. "Açıkmıştır o."

Boynundaki damarın hemen üstünde bir dövme vardı.

A harfi...

Tabiiki de Argun'un A'sıydı o.

"Argun," dedim uykulu bir sesle. "Adının baş harfini boynuna dövme yaptırmak için ne yaşadın sen?"

"Salaksın," dedi tekdüze bir sesle. "Şimdi anlatsam anlamazsın."

Arabasının anahtarını tek hamlede cebinden çıkarıp Egemen'e fırlattı. Egemen "Alkol aldım sallanıyorum..." diye şarkı söylüyordu. "Abi ya, bu nerenin anahtarı? Onun kalbini de acar mı?"

"O kim ameka?" diye atıldı Nehir.

"Kesin benim," dedi mal Merve.

Argun, "Boş yapmayın lan," dedi beni yavaşça yere bırakırken. Parfümü boca ettiği ceketine daha çok sarıldım. "Ben sana içme demedim mi bu kadar?" dedi Egemen'i kenarıya itip arabanın kapılarını açarken. Totom yardımıyla Egemen'i arkaya fırlatıp ön koltuğa kuruldum.

Merve, Egemen ve Nehir üçlüsünü yan yana oturtmakla hata mı etmiştim acaba?

Yemin ederim, kimin kime yanık olduğu belli değildi.

"Hadi hadi," diye bağırdı Egemen öne doğru fırlayıp radyoyu açarken. "Bu şarkı sevip de kavuşamayanlara gelsin! Bu şarkı sevip de söyleyemeyenlere gelsin!"

Şarkı neydi tahmin edin.

Bekliyorum, tahmin edin.

Tahmin edemediniz değil mi? Edemezsiniz zaten.

"O sen olsan bari... o sen olsan bari. Hazırım diyorum dünden, düşmüyorsun dilimden. Olan olmuş zaten, o sen olsan bari."

İçimden hunharca, bu şarkının modası geçti, unutuldu demek istesem de sustum.

Argun sinirle radyoya vurdu ve şarkı anında sustu. Bakın arkadaşım diye demiyorum, tam boybad olacak çocuktur ama benim onu boygood yapasım gelmişti. Çünkü çocuk meteor, taş, kaya ve her türlü gök cisimiydi; Francisco Lachowski çakması çocuktu, boru mu?

"Bu saatte eve gidemem," dedim sülalesi rahat anne ve babam aklıma gelince. Annem, pikachu sevdalı Fatma teyze, leopar desen hastası Meryem abla ve bize taş çıkaracak Leyla abla ile okey oynuyordu. Konken de değil, okey. Babam ise ayrı bir işkolikti, iş ve daha çok iş düşünüyordu sadece.