Yine ben geldim!♡
Bool yorum rica ediyorum ♡
Bölüm sonunda görüşürüz ♡
Yer : ŞOK Market
Zaman : 24.12.17/15:02
''Buradan alın, lütfen.''
Marketten aldığım bir sepet kahvenin ücreti için kasada ödeme yaparken arkamdan kredi kartını uzatan kol, elbette Jungkook'a aitti.
''Hayır,'' demiştim, kolunu ittiğim sırada. ''buradan alacaklar.''
''Taehyung, benim yüzümden böyle bir maceraya atıldın.'' demişti, ben yüzümü kaldırıp yüzüne bakamadığım sırada. Anlamış işte. Anlar tabi, salak mı?
''Ne macerası, ne saçmalıyorsun?'' diye sorduğum sırada, kasiyer her nedense Jungkook'un kredi kartını kabul etmiş ve fişi bile ellerimize uzatmıştı.
''Biraz sessiz anlaşsaydınız, belki açık vermezdiniz.'' dediğinde, sesimizi duyabilecek mesafede olduğundan haberim yoktu oysa. ''Neyse, gidelim artık.'' demiş ve arkasına bakmadan, önden önden yürümeye başlamıştı. Nefret ediyordum işte, bundan. Benim yanımda olmak varken önümde olması canımı sıkıyordu.
Yer : Seul Çevre Yolu
Zaman : 24.12.17/15:30
Öğle saatleri olmasından gelen trafik sakinliğiyle arabanın yollar üzerinde süzülüşü, camdan çarpan soğuk; araba klimasından gelen ılık esinti ile tamamen mayışmıştım.
Elimi radyoya uzatıp açacağım sırada Jungkook'un gözleri, gözlerimi saniyelik olarak bulmuş ve beni saniyelik de olsa huzura kavuşturmuştu. Otoyola çıktığımızı gördüğüm an evime gitmediğimizi anlamış ve sorma gereği duymamıştım. Sorsam ya da itiraz etsem sonuç değişmeyecekti. Sadece bekleyecektim.
Parmağımı kullanarak radyoyu açtıktan sonra arkama yaslanmış ve gözlerimi kapatarak gelecek olan müziği beklemiştim.
''Çilek dudaklarına yapışıp kalıcam.''
Araba radyosu bile dile gelmiş ve beden dilimize tercüman olmuştu. İnanılır gibi değildi; sırası hiç değildi. Jungkook'un direksiyonu daha da sıkı kavrayan tek elinin parmaklarını gördükten sonra yerimde biraz dikleşmiştim.
''Gözlerinden kalbine akıcam.''
Yangın var diye bağırasım geliyordu. Jungkook'un -ben hariç- arabanın hemen her köşesini gezen gözleri, onun da durumunun benimkinden hallice olduğunu gösteriyordu.
''Yar senin için bu şehri yakıcam.''
Berksan kardeşimin Seul radyolarında ne işi vardı. Üstelik 90'larda hit olmuş bu şarkı, neden şu anda dünyanın bu yerinde yankı buluyordu?
''Senin aklını, aklını alıcam.''
Parmaklarımı radyoyu açtığım gibi kapatmak adına uzattığımda, Jungkook'un parmakları ile yolumuz kesişmişti. Parmak uçlarını bulan parmaklarım hafif bir titremeyle geri çekilmiş ve kapatma görevini ona devretmişti.
Yerimde tekrar dikleşip boğazımı temizlemiştim. Hala yüzüme bakmıyor, hem suçlu hem güçlüyü oynuyordu. Ben de çaresiz ve yolsuz gibi onun yoluna düşmüştüm. Şikayetim de yoktu, ama en büyük sıkıntım duygularının bana sırtını dönmesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy|TaeKook
Fanfiction''Asla bırakmam seni.'' Kulağıma dolan bal sesinin yanında, sol omzunun altında heyecanını ispatlayan kalp ritimleri, ömrümde duyabileceğim en güzel sesti.