Güne medyayla başlamak, günü daha güzel kılıyormuş duyduğuma göre 🤔 asjxjsjx 🙈Iyi okumalar ♡
Bölüm 4
Odanın içinde beni bekleyen sürprizden habersiz kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm manzara -evet gördüğüm en iyi manzaralarda ilk üçe girer- midem bile acısını unutup anın tadını çıkarıyordu.Odadaki adam, bacaklarını ve kalçasını tamamen saran dar, siyah, deri pantolonunun beline -sanki belinden düşme ihtimali varmış gibi- kemer geçirmeye çalışıyordu.
Buraya kadar her şey normaldi ancak sorun şuydu ki üstü tamamen çıplaktı.
Karnındaki biçimli kaslar, göğüslerinin arasından karın bölgesine inen derin çizgi ve pazularının kalınlığı görülmeye değerdi.
Tüm bunların yanında bakışları, kendinden emin tavrı, ukala mimikleri babasının biricik varisi; annesinin edepsizi; gecelerin playboyu; yatakların aranan çapkını olduğunu gözler önüne seriyordu.
Odaya girmemle bana çevrilen bakışları ne olduğunu sorar gibiydi. Ben de daha fazla dayanamayacağımı anlayarak elimi karnıma götürdüm ve "Acilen banyoyu kullanmam gerekiyor." dedim.
Alayla kıvrılan dudakları dikkatimi çekerken, kendi dikkatini belindeki yarım kalan işine
-yanlış anlamayın kemerden bahsediyorum- döndü.Umursamaz tavrı beni sinirlendirirken ona aldırmadan odanın içindeki banyoya yöneldim. Banyonun kapısına ulaşabilmem için beyefendinin (!) önünden geçmem gerekiyordu ve ben hiç çekinmeden yoluma devam ettim.
Tam önüden zaferle ayrıldığımı düşünürken bileğime sarılan parmaklarla olduğum yerde kaldım -ya da kalmak zorunda bırakıldım- .
Hızla bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde ifadesizliği beni çileden çıkarmaya başlamıştı.
"Bırak bileğimi. Acil olduğu için buraya girmek zorunda kaldım. Işimi halledip çıkacağım." Midemin izin verdiği kadarıyla sert çıkmasını sağladığım sesimle zor güç konuşabilmiştim.
Gözlerini gözlerime çevirdi ve biçimli kaşlarını havalandırarak konuştu.
"Oradan bakınca herhangi bir karşılık beklemeden banyosunun kullanılmasına izin verecek birine mi benziyorum?" diye sordu gözlerini yüz hatlarım boyunca gezdirmeyi ihmal etmeyerek.Tanrım ben anladım. Bugün hayatımın en büyük sınavını veriyorum ve bunu başarıyla geçersem cennete ulaşacağım.
"Kapının önüne küçük 1, büyük 2 lira yazsaydın bari."
Bu sırada elimi, elinden kurtarmaya çalışıyordum. Söylediğim şeyle kısa bir kahkaha attı ve "Paradan bahsetmediğimi anlayabilecek zekada olduğunu düşünüyorum. " dedi aynı ukala tavırla.
Bu tavırları beni sinirlendiriyordu evet ama neden içimde bir şeylerin mıknatıs gibi ona çekildiğini hissediyordum?
Ne olursa olsun, ima ettiği şeyin yenilir yutulur bir yanı yoktu. Ayrıca sabrımın ve midemin, tuvalet bulmam için bana tanıdığı sürenin sonuna geldiğimi hissediyordum.
"Bana bak!" dedim sonunda elimi kurtardığımda. Büyük ihtimal boşluğuna gelmişti. Biraz önce o kadar sıkı tutuyordu ki elimle vedalaşacağımı sanmıştım.
"Şu an seninle uğraşacak durumda değilim ama beni sınıyorsun." Sözlerime devam ederken dikkatle gözlerime bakıyordu.
Konuşmaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy|TaeKook
Fanfic''Asla bırakmam seni.'' Kulağıma dolan bal sesinin yanında, sol omzunun altında heyecanını ispatlayan kalp ritimleri, ömrümde duyabileceğim en güzel sesti.