8-İlacım, sensin.

15.7K 1.1K 665
                                    

Medyadaki coveri dinlemelisiniz 🙈 İyi okumalar diliyorum ♡


Yer : Kim&Park Dairesi
Zaman : 25.09.17/21:54


Kendime kızıyordum en çok. Bir kez çıplak gördüğüm, ikincisinde onun beni çıplak gördüğü ve üçüncü görüşümde, çeşme başındaki saçma sapan konuşmayı yaptığım bir insan müsvettesiyle, bu hallere geldiğim için kendime kızıyordum.

Karşısında dut yemiş bülbüle döndüğüm için, söyleyeceklerimi geri yuttuğum için ve en önemlisi de hâlâ onu düşünerek kendime eziyet ettiğim için kızıyordum.

Aslında üzülmemi gerektiren bir durum yoktu. Zaten hiç benim olmamıştı ki, kaybedeyim. Asıl o, beni kaybettiği için yaslara girmeliydi. Ona vereceğim mutluluğu, yaşamadan toprağa gömdüğü için cenaze düzenlemeliydi.

"Tontişim, kara kara düşündüğün yetmez mi?" dedi civciv kafa. "Harap ettin kendini."
Harap etmişmişim.
Ulan adam hayatıma öyle bir girdi ki, kendimi kaybettim. Öyle de bir çıktı ki, kendimi tekrar bulamadım.

"Kendimi harap etmiyorum Jimin. Sadece bu hallere düştüğüm için, kendimi saçma sapan bir şeye, bu kadar kaptırdığım için kendime kızıyorum." dedim. Salondaki koltukla ve kucağımdaki yastıkla bütünleşmiştim.

"Sana bir şey soracağım." dedim merakla. "Yoongi'nin, Jungkook'la nasıl ilişkisi var?"
Alacağım cevabın, artık hiç bir önemi yoktu ama merak ediyordum.

"Bir kaç kez telefonla konuşurken ve mesajlaşırken dikkatimi çekmişti. İnan ben de bilmiyorum ve beni de işkillendiriyor bu durum." dedi net sesiyle. Söylediklerinin doğru olduğunu biliyordum. Bana yalan söylemez civcivim.

Evimizdeki kasvetli hava yerini daha neşeli bir hale bırakmıştı. Dünya'nın sonu değildi ve tabi ki kendimi hırpalamayacaktım.

Kucağımızdaki abur cubur tabaklarıyla, romantik komedi izliyorduk ve keyfim bir kaç saat öncesine göre çok daha iyiydi.

Huzurlu film gecemizi bozan kapı zili olmuştu.
"Sen baksana Jimin, ben depresyondayım." dedim dudaklarımı büzerek. Gülerek kalkmış ve "Keşke herkes senin gibi depresyona girse.." diye kapıya doğru ilerlemişti Jimin.

Saatin geç oluşu ve evimizin -şimdiye kadarki- tek misafirinin Yoongi olması, gelenin ondan başkası olamayacağını düşündürmüştü.

Kapı açıldıktan sonra, kapının önündeki hareketlenme, beni huysuzlandırmıştı.
"Kim gelmiş Jim-"

Beklemekten vazgeçtiğim anda geldi, beklediğim..

Gördüğüm yüzle, bir şarkının doruklarına varan nakarat gibi, yükselmişti nabzım. Her telden çalıyordu.

Kapının önünde, Yoongi'nin omzuna tutunmuş bu adamın, evimizde ne işi vardı?

"Öyle bakma da yardım et Taehyung." dedi Yoongi ama transtan çıkmam için yeterli olmamıştı. Gözlerimi güçsüz bedende gezdirdim. Siyahlar içindeki karanlık adam, başını önüne eğmişti ve böylece kahverengi tutamlarının yüzünü gölgelemesini sağlamıştı.
Öylece taşınmayı bekliyordu.

Takımının içindeki siyah gömleğinin karın bölgesindeki kesik ve pantolonuna kadar akan sıvı, aklımı başıma getirmişti.

Playboy|TaeKook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin