19-Banyoda bir tur dah--

14.4K 636 726
                                    

Güzel olduğunu düşünerek yayınladığım bu bölümü, umarım çok seversiniz 🙈 Bölümün ikinci yarısından sonra medyayı dinleyerek okuyabilirsiniz. İyi okumalar

Yer : Britha Otel
Zaman : 21.10.17/16:10

Dudaklarımdan zor güç attığım o iki kelimeden sonra verebileceği tepki ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. Bunun için hayal kurmamış, dilekte de bulunmamıştı. Doğru kişiyle, doğru zamanda ve doğru hislerle olması benim için yeterliydi.

Doğru kişi karşımdaydı ve tüm ihtişamıyla duruyordu işte. Çıplak göğsüne yaslandığım göğsümle aramızdaki kumaş parçası, canımı sıkıyordu. Genelde soğuk olan ellerinin şimdi, hiç olmadığı kadar sıcak olması içimi ısıtıyordu.

Ömür boyu tavaf etmek istediğim yüz çizgilerinin, anlamlı ve kıvamlı kıvrılışı; orta uzunluktaki kirpiklerinin kalbime attığı oklar ve bakışlarındaki derinlik beni gayet iyi duyduğunu gösteriyordu.

Neden tepki vermiyorsun be adam? Ruhumu teslim ettim burada!

Dakikalardır biz değil, gözlerimiz konuşuyordu ve ben bu durumdan hiç de şikayetçi değildim. Bakışlarına serptiğim tüm duygularım, orada can bulmuş ve bize nefes olmuştu. Sessizliğin derinliğini bozan ise daha derin olan sesiydi.

''Sevgilim?'' demişti, sorarcasına. Her bir tüyünde yıllarımı eskittiğim biçimli kaşları hafifçe kıvrılmış, göz altları pembeleşmişti. Duygu yoğunluğunun her saniyesini ele veren yüzündeki fizyolojik tepkiler, kalbimde sıkışmalara neden olmuştu.

''Jungkook.. '' diyebilmiştim, elimle şakağının altındaki çizgisel yarasını sevip, kusurun bile ne kadar yakıştığını düşünürken. ''Fark etmeden yanlış bir şey mi söyledim?'' 'Fark etmeden' demiştim, ama biraz önce ağzımdan çıkan her bir kelime için -abartısız söylüyorum- dakikalarca düşünmüştüm. Kalbini kırmayı bırakın, mutluluktan sızlamasına bile dayanamazdım.

''İlk kez..'' demişti, yanağının üstündeki elimin üstünü parmaklarıyla onurlandırdığı sırada. Anında kapanan gözlerimin aksine kulaklarım, duyacağım baldan, reçelden yapılmış sesi için sonuna kadar açıktı.

''Bana ilk kez 'sevgilim' dedin, sevgilim.''

Yanaklarıma dökülen ılık ıslaklığı hissettiğimde, kalbimdeki sızının tarifi yoktu. Aşkımı, kelimelerle anlatsam dünyadaki ağaçlar kağıt; denizler, okyanuslar, dereler mürekkep olsa yazmaya yetmezdi. Kelimeler ağlar, cümleler hıçkırıklara boğulurdu. Ellerim nasır tutana kadar yazardım, ama ömür yetmezdi Jungkook..

Sevgimi dile getirmediğimi, içimde hiç dilden düşürmediğim için fark etmedim bile ben. Hareketlerim yeterli sanırdım, ama gözün gördüğünü, kulak da duymak istermiş meğer. Sen hep benim ol, ömrümüz boyunca seni sevmekten ve sana bunu söylemekten gocunmam Jungkook..

Mahçup olduğu için kızaran yüzümü, bana özel tasarım olan omuzlarına çıkardım ve alnımı oracığa bırakıverdim. Alnımın memnuniyetinden sonra dudaklarımın altındaki tenine sayısız öpücüklerimi kondurup, Jungkook'u da es geçmedim.

Anında saçlarıma taşınan parmaklarının verdiği doyumsuz hissin arasında konuştum. ''Sevgilim--'' Kulağımın en hassas köşesinde hissettiğim busesiyle, kısa bir es verdiğim kelimelerime devam edecektim ama, onun sesiyle bölündüğü için kelimelerim, çok şanslıydı.

''Sevip sevmemen önemli değil, yanımda kal, onu da sağlayacağım.'' demişti, sözlerinin arkasında bıraktığı enkazdan habersiz. ''Yeter ki, benimle kal.''

Playboy|TaeKook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin