YALANSIZ

187 6 2
                                    

Doğrularla yaşayıp kaybetmek, yalanlarla yaşayıp kazanmaktan çok daha onurlu bir davranış. Yalanlarla kendine anlam katmaya çalışan bir insanın kendinden bir sürü şey götürdüğünü fark edememesi kadar acı hiçbir şey yok. Günümüz yaşantısında "güvenmek" eski bir yazıt kadar tarihe gömülmüş, yok olmaya yüz tutmuş bir eylem olmaya doğru gidiyor.

Bu eksikliği kendimiz var edip insanın insana değer vermediği bir yaşantıya doğru sürükleniyoruz. Oysa ki yalan kadar yanlış ve zor bir eylemi bizi toplumda seçilen bir insan olmanın en temsil eden örneği güven duygusunu güvenilir insan kişiliğini unutup yalanı tercih ediyoruz. Dünyayı güzelleştirmek için yaratılan bizler, bulunduğumuz kabı pisletip içinde yaşamaya mecbur olduğumuz halde kendi yaptığımız tüm yanlışları unutup bundan sürekli yakınıp şikayetçi oluyoruz.

İnsan nasıl oluyor da pis bir ortamda bulunup hastalanıyorsa bizde pislettiğimiz dünyada , kendi yaptıklarımızla birer birer temiz ruhlarımızı zehirliyoruz.

Yanlış olan şeyleri insan kendi içinde bilebilir. Ayırt edebilir, doğruyu seçip çıkarabilir. Bazı kişiler yalanı iyilik için yaptıklarını sansalar da daha çok aşağı süründüklerini fark etmeleri pek bir zaman almaz.

Ne demişler yalan yalanı doğurur diye. Akıllanmak için hiçbir nasihat etki halinde değil. İlla bir bela aranıp düşünce, yanlışın kötü olduğunu fark eder haldeyiz. Öğrenmek, ders almak yanlışı da doğruyla seçebilecek bir dünya gene insan olarak adlandırılmış en asil varlığın elinde.

Hükmedebildiğimiz tek organın beyin olması bize verilen en büyük hediyelerden bir tanesi. Nasıl kusursuz bir bedenin sahibiysek, kusursuz bir dünyada yaşayabilmekte gene bizim elimizde.

SERZENİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin