İYİLİK VE KÖTÜLÜĞÜN SAVAŞI

159 4 1
                                    

Sürekli bir eksiklik, nedendir bilinmez. Yaşam bizleri farklı zaman dilimlerine bölmüş. Yıl, ay, gün, saat biçimi den yaşıyoruz. Yaradılıştan mükemmel olduğumuz gibi çok garip canlılarız. Her sene bir yıl boyunca ne kadar yaşlandığımızı konuşup üzülür, sene sonu diğer yıla geçerken eski yaşadıklarımıza belki birkaç dakika çizgi çekip yeni yılın sevincini yaşayabiliyoruz.

Öğrenmek için yaşamak gerekir. Belki ömrümün çeyreğini veya yarısını bile yaşamadım. Ama çözemediğim tek gerçek insanoğlu. Varlığımızın sebebi inandığım inançlarla kendimce belli ama, meçhul yarınların dünyaya demir atmış bir kölesi gibi hissediyorum kendimi. Öyle bir kural çevresinde olmuş ki her şey, kaçmak bile mümkün değil. İyilik ve kötülüğün savaşı olarak kısa bir şekilde tarif edebiliyorum bu ilişkiyi. Bir tarafta yer almak zorunlu resmen. İkisini de olmaya çalışmak kendine zarar verecek, kural ya sonuçta, tarafsız ortada kalmak yok edecek. İrademizin, zihnimizin ve var oluşumuzun sebebi galiba bunlar.

Çok düşünüyorum inandığım her şeyi bir kenara bırakıp, şu kocaman dünyada en gelişmiş varlık olarak yaşadığımızı. Bir aslan gibi uyumak, yemek, yemek için var olmadığımız ortada. Sebepsiz olmadığımızın mantıklı bir açıklaması her şey.

Güneş bile milyarlarca geniş olan galakside, durup neden dünyayı seçti?

Her şeyin mantıklı olduğu bir gerçek, inkar etmek kendini kandırmanın en dışa vurur yanı. Açıkça var olan şeyi kendim biliyorken ve iyi veya kötü diye adlandırabiliyorken arada kalmak niye ki?

Bir aslan avına yaklaşmak için belli bir enerjiye ihtiyaç duyar, ve yakaladığında eğer tökezlemezse karnı mutlaka doyacaktır.

Benzer ilişkiler aslında. Bu kadar örnek varken hayatımızda biz neden yaptığımız güzel şeylerin ödülünü alamadan yok olup gideceğimizi sanalım ki?

SERZENİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin