2./Tehlikeli Oyunları

9.1K 971 982
                                    




"Lalisa! Lütfen, odamdan çık."

"Küçükken beraber yıkandığımızı hatırlıyorum."

"Şuan çocuk değiliz." Dediğinde eski günler gözünün önüne gelmişti. Onu sadece arkadaş olarak gördüğü için ne kadar rahat geçirdiği günleri hatırlamıştı.

Şimdi ise her şey değişmişti. Ondan hoşlandığını kabullenmişti. Bunu kaçamayacağı bir gerçekti. Her an Lisa başka bir krallığın prensi ile evlenebilir ve bu saraydan gidebilirdi.

Chaeyoung'un, Lisa gibi bir soyludan hoşlanması büyük bir hataydı.

Chaeyoung hatasını seve seve kabul etmiş ve bundan pişmanlık duymuyordu. İçindeki umut kırıntılarına sığınıp saraydaki yaşamını sürdürmeye devam ediyordu.

Lisa dudaklarını büzüp "Bahçede yanıma gel. Seninle olmak istiyorum. Bu kraliyet ailelerinin görüşmeleri çok sıkıcı oluyor." dediğinde Chaeyoung, gözlerini devirdi.

"Benden ne bekliyorsunuz?"

Lisa, aklında bir şeyler varmış gibi sırıttı "Beni eğlendir."

"Majesteleri, unuttuğunuz bir şey var..." derin bir nefes aldı ardından devam etti "Ben bir soytarı değilim. Saray nedimesiyim."

"Soytarılık yapmanı söylemedim."

"Majesteleri, eğer bu şekilde konuşmaya devam edeceksek davete geç kalacağız. İkimizinde geç kalması dikkat çeker ve ben bunu istemiyorum."

Lisa kaşlarını çattı. "Neyi istemiyorsun? Davete geç kalmayı mı yoksa benimle görülüp dikkat çekmeyi mi?"

Chaeyoung bu soruyu cevaplamadan gözlerini yere dikti.

Chaeyoung'un bu sessizliği aslında sorunun cevabını fazlasıyla belli etmişti. Bu sessizliğe karşılık olarak Lisa, histerik bir kahkaha attı.

"O kadar güzelsin ki emin ol benimle gezmiyor olsan bile çok dikkat çekiyorsun. Dikkat çekmenin sebebi ben değilim."

Chaeyoung'un hâlâ sesini çıkartmayıp önüne bakması Lisa'yı içten içe deli etmişti fakat sesini çıkartıp onu kendinden uzaklaştırmak istemiyordu.

"Söylesene Chaeyoung... Birileri hakkımızda dedikodu mu çıkarttı?"

Chaeyoung'un gözleri anında Lisa'yı bulmuştu.

"Doğru mu? Dedikodu mu çıkarttılar hakkımızda?"

"S-sadece..." kekelemesine içinden küfürler etti, Chaeyoung.

"Sadece sizinle gezdiğim için bana farklı muamele yaptığınızı düşünüyorlar."

Lisa gayet düz bir sesle "Ama bu doğru değil mi? Sen benim çocukluk arkadaşımsın, elbette sana ayrı davranacağım. İnsanların ne düşündüğü benim umrumda değil. Senin umrundaysa istediğin gibi olsun. Yaklaşmayalım birbirimize." sesi sonlara doğru sert bir ton almıştı.

Chaeyoung'un bir şey demesine izin vermeden arkasını dönüp uzaklaşmıştı.

Chaeyoung, Lisa'nın kapıdan çıkışını izledi. Ardından derin bir nefes alıp elindeki kıyafeti çekiştire çekiştire üzerine giydi.

***

Nedimeler, kraliyet ailesine mensup kişilere ve onların konuklarına hizmet ederken Chaeyoung, kenarda şemsiyenin altında oturmuş çayları dolduruyor, tepsilere koyuyor ve servis edilmesi için nedimelerin eline tutuşturuyordu.

Nedimelerden birinin eline çaylarla dolu tepsiyi verecekti ki şemsiyenin ve rüzgarın azizliğine uğradı. Güneş ışığının küçük bir damlası Chaeyoung'un eline temas ettiğinde orayı yakıp geçmişti. Aniden saplanan acı yüzünden büyük bir çığlık atıp elindeki tepsiyi nedimenin üzerine doğru fırlatmıştı.

My All | Chaelisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin